• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hacı Yakışıklı
Hacı Yakışıklı
TÜM YAZILARI

PKK bitince ortalık sütliman mı olacak?

09 Nisan 2016
A


Hacı Yakışıklı İletişim: [email protected]

Biz Allah’ın dışında kimsenin kulu değiliz! “Kul olmak” ile “vatandaş olmak” arasındaki derin farkı birleştirip hepimizi piyonların kullarına dönüştürmeye çalışan zihniyetin adıdır paralel yapılanma! 

Ve “paralel” dediğin şey asla tek parça değil; bilakis tek vücut olan devleti çeşitli parçalara ayırıp lokanta mönüsü halinde servise hazır hale getirmeye çalışan kiralık bir maşadır!

Biz aramızdan insanlar seçer ve meclisimize “bizim adımıza ve rızamıza uygun” kararlar alması için göndeririz. Bu durumda onlar vekil, biz asıl oluruz; devletin vatandaşı oluruz! Paralel yapılar ise bizi kurmak istedikleri devletin “kulları” haline getirmeye çalışır. Bunun için “diyalog” adı altında yepyeni bir din icat etmeye kalkarlar; bu dinde Yaratan’a değil, yaratılana tapma/taptırma vardır!

Türkiye gazeteciliği uzun zamandır “terör” konusuna kilitlendi. Hepimizin neredeyse biricik gündemi “PKK, Paralel, Siyaset” üçgeninde dönüyor. Sokaktaki vatandaştan köydeki vatandaşa kadar herkesin ortak konusu bunlar oldu.

Bu kötü bir şey mi?

Kesinlikle kötü değil, ancak aşılması gereken bir durum olduğu da gerçek!

Terör eskiden bir yönüyle gündemimize girerken, artık çok yönlü bir faktör olduğunun farkına varıldı. Sadece silahla ve bombalarla insanları öldüren değil; kaset ve şantajlarla insanları “köle” haline getiren bir yapılanmalar silsilesi olduğu ayan beyan toplumun zihnindeki yerini buldu.

PKK bir gün mutlaka bitecek. Lakin Türkiye’nin ve ümmetin geleceği sadece bir terör örgütünün silah bırakmasına bağlı değil! Evet, silah bırakma bir dönüm noktası; fakat sonrası için de fikirsel ve psikolojik bir altyapıya sahip olmamız gerekiyor.

PKK’nın körükçüsü durumunda olan sivil toplum kuruluşları, terörün ekmeğine yağ süren dalkavuk siyasetçilere karşı da ilk evvel millet olarak önlem almak gerekiyor. Kurulan şirketlere, illegal ağlara, kaçak yollara muhakkak dikkat etmek ve çukurlar gibi bunları da kapatmak gerekiyor.

Geçenlerde CHP Milletvekili Gürsel Erol bir konferansta; “Yetkililerin açıkladığı ölü terörist sayısı doğru değil, sayıyı yüksek tutuyorlar ki, terörle mücadelede başarılı oldukları konusunda kamuoyunda bir algı yaratsınlar. Şehit sayılarımızın rakamını az tutuyorlar ki, toplumda bir tepki gelişmesin” şeklinde konuşmuş.

PKK’ya bundan daha büyük bir moral desteği olabilir mi?

PKK bitecek tamam da Türkiye ve devletin sahibi millete karşı böylesi açıklamalar yapan zihniyetler ne olacak? 

“Ezelim, yok edelim” demiyorum. “Uyanık olalım, bilelim” diyorum. Biz “bildikçe” onlar yok olacaktır.

Yıllarca yaptığımız en büyük hata “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü bir haşhaş gibi ciğerlerimize çekmemiz oldu. Bir türlü “düşman” tanımlaması yapamadık.

Ya herkes bizim dostumuzdu, ya herkes düşmanımız!

Ya sevecektik ya terk edecektik; ama neyi sevmemiz gerektiği konusunda bir türlü anlaşamamıştık ve bu büyük sorunlar doğuruyordu.

Türkiye’nin yeniden cihan devleti olmasına az kaldı. O sebeple attığı bütün adımlar derhal engellenmeye çalışılıyor. Azerbaycan’la görüşülecekse Türkiye’de hemen bombalar patlıyor, Ermenistan’da tanklar ve toplar sahaya sürülüyor. İran’la görüşülecekse hemen mezhep kavgaları körükleniyor. Avrupa Birliği’ne girmeye ramak kala “tutuklu gazeteciler” konusu ayyuka çıkarılıyor. Tüm bunlar en basit ve buzdağının sadece görünen yüzü! 17-25 Aralık operasyonu bu yüzden yapılmadı mı?

İsmi Fetullah, Abdullah, Fahriye, Seher, Duran gibi direkt bize ait olsa da girdikleri çarkta “Kraliçe’nin satılık lejyonerleri” olup çıkanlara karşı hepimizin uyanık ve bilinçli olması elzemdir! Bu bir parti, siyaset, şahıs meselesi değil; hak ile batıl, zalim ile mazlum meselesidir! 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23