• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hacı Yakışıklı
Hacı Yakışıklı
TÜM YAZILARI

Paralelde asıl dalga, 1 Kasım milat

20 Eylül 2015
A


Hacı Yakışıklı İletişim: [email protected]

Bugüne kadar yapılanlar, söylenenler, tartışılanlar sadece ön hazırlıktı… 3 Ocak 2015’te yine bu sütunlarda “Paralelde asıl bomba patlamadı” demiştik! 7 Haziran sonrası çok şey olacaktı, ama olmadı ve her şey aynı düzlemde ilerliyor. Birçok kişi “Paralel meselesi kapanmak üzere” zannetse bile her şey yeni başlıyor. “Üst akıl” denen “postmodern-şer” oluşumu bir plan yaptı ve HDP denilen ve sırtını kalaşnikoflara dayayan illegal kanlı şirketlerin destekçisi parti barajı aşınca bu plan tuttu. Bayram ettiler, 7 Haziran’da tek başına iktidara gelemeyen Ak Parti değil “milli irade” oldu. Yanlış anlamayın, verilen oylara ve vatandaşın tercihine saygı duyuyoruz. Lakin gördüğünüz gibi bir koalisyon kurulamadı; sandıkta millet koalisyonu işaret etse de olmadı. İşte “şer akıl”ın esas planı buydu. Milli irade; Bahçeli’nin “hayır olmaz” tavrı, Kılıçdaroğlu’nun “Bize zaten koalisyon teklif edilmedi” gafı ve Demirtaş’ın “Önlemlerimizi alacağız” diyerek kazdırdığı hendekler yüzünden tecelli edemedi. Peki, “Cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu’na hükümet kurma yetkisi verseydi o zaman” diyenleri duyuyorum. Bu tamamen oyalanmadan ibaret kalırdı. Dikkat edin, niçin hemen her şeyi unutuveriyoruz, 7 Haziran’dan hemen sonra Kılıçdaroğlu, Bahçeli’ye “başbakanlık” teklif edince “Sen kim oluyorsun da bana Başbakanlık teklif ediyorsun” diyen Bahçeli değil miydi? Ee, nasıl kuracaklardı öyleyse hükümeti! Yani tablo ortada! Neticede sandıktan çıkan “milli irade” mecliste tecelli edemedi!

Paralel meselesi yeni açılıyor. Kütahya Valisi Şerif Yılmaz bunun ilk güçlü örneğini verdi. Eskiden Kayseri Valisi olan Şerif Yılmaz, burada bulunan Gül faktörü sebebiyle şehirden uzaklaştırılmış ve Kütahya Valisi olarak atanmıştı. Vali bey cesur bir insan, siyasetçi değil, gözü kara, bir yanıyla da Efkan Ala’ya benzer. 

Vali Yılmaz, Kütahya’da paralel yapıya yakınlığı ile bilinen bir yurdun “kaçak” olduğunu tespit etmiş ve yurdu kapattırmıştı. Paralel yayın organları anında “Vali camiyi kapattırıyor” yaygarasına başvurdu. Oysa tam aksine, buranın arsası “cami” yapılsın diye verilmiş ama burayı alanlar öğrenci yurdu olarak “ticarethane” kurmuşlar.

İşte 7 Haziran seçimleri kazanılsaydı Vali Yılmaz’ın yaptığı hareket bütün yurtta gerçekleştirilecekti. Paralel Yapı’nın çeşitli yollarla elde ettiği tüm taşınmazlar “devlete” geçecek ve garanti altına alınacaktı. Böylece kimse çocuğunu “belirli grupların yurtlarına” vermek zorunda kalmayacaktı. Anlayacağınız henüz paralel yapı operasyonları başlamadı, hem de hiç! En son Kayseri’deki Melikşah Üniversitesi’ne “arazileri baskıyla aldığı” gerekçesiyle operasyon yapıldı! Ama paraleller bunu sanki şehirdeki holdinglere yapılıyor gibi gösterdiler. Hem kendileri algı yönetimi yapıyorlar, hem de yapılan operasyonlara “algı yönetimi” diyorlar! Kurdun, ırmağın aşağısından su içen kuzuya “Niçin suyumu bulandırıyorsun” demesi gibi!

1 Kasım, Türkiye’nin önümüzdeki yüzyılı için milattır. Eğer tablo yine değişmezse yapacak bir şey yok, neye layıksak öyle yönetileceğiz. İçimizdeki beyinsizler yüzünden “esir Türkiye” olmaya devam edeceğiz. “İçimizdeki beyinsizler” derken, “şer akla” inananları kastediyorum. Ak Parti’nin de bir revizyona ihtiyacı olduğu kesin, 1 Kasım’dan zaferle ayrılırsa paralel yapıdan önce kendi revizyonunu sağlayarak yola devam etmeli! 7 Haziran-1 Kasım arası iç düzenlemeye gidemeyen Ak Parti, şayet tek başına iktidara gelirse kesinlikle bir yenilenme hareketi başlatacağına inanıyorum. 

Paralel yapı ile mücadelede asla “zalim olun, kırın, dökün” demiyoruz. Bu yapı içerisinde bir şekilde zorunlu olarak duran/durmuş olan hiç kimseye halel gelmemelidir. Hapislere, zindanlara, sürgünlere gerek yok! Paralel yapılanmanın “parasal desteklerini kes” bu yeter! Şahısların parasal desteğini kastetmiyorum, bütün bir yapının “testisini dolduran para kaynaklarından” bahsediyorum, devasa yapılardan bahsediyorum, büyük büyük binalardan, büyük büyük matbaalardan bahsediyorum. O vakit kendi kendine bitecektir.

Ama onlar zalim, gerçekten zalimler! “Bu günler geçsin size dünyayı dar edeceğiz” tehditlerini alenen yapıyorlar. Ne yapacaksınız dünyayı dar edip, en dar yer mezarlık ki oraya nasılsa hepimiz gireceğiz. Allah’ın adaleti kesin ve nettir! Sizin zulmünüze eğilen boyunları Allah nasip etmesin!

1 Kasım’da sonuç ne çıkarsa çıksın hepimiz saygı göstermek zorundayız. İster tek başına iktidar, ister barajı aşanlar ve isterse dağınık tablolar! Ama şu bir gerçek ki tek başına iktidar çıkmazsa 100 yıl kaybedeceğiz, paralel yapılanmalar kabuk değiştirip devam edecek, peşkeş çekilmiş Anadolu alın teri kuruyup gidecek! Mesele bu süreçte sizin ne yaptığınız! Bir kenara sinip oturuyor musunuz, yoksa elinizi taşın altına koyma cesaretini gösterebiliyor musunuz? Biz bu dünyaya “şartlar ne olursa olsun” zalimlere boyun eğmeye gelmedik. Onların zalim olması değil, bizim mazluma sahip çıkmamız önemli!

“Ya devlet başa ya kuzgun leşe” sözünün ne anlama geldiğini 1 Kasım’dan sonra hep beraber göreceğiz. Allah her şeyin hayırlısını versin ve ümmetin umudu, Müslümanların umudu, hepimizin umudu Türkiye’mizi zirve ülke yapmak için tüm yolları açsın, milletin evlatlarının önlerini kesmesin!

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23