• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hacı Yakışıklı
Hacı Yakışıklı
TÜM YAZILARI

Hedef Musul değil, Ege Adaları!

22 Ekim 2016
A


Hacı Yakışıklı İletişim: [email protected]

Batı’nın tüm endişesi sadece Musul veya Kerkük petrolleri değil; zaten onlar da Türkiye’nin bu kaynaklar üzerinde herhangi bir kapitalist çıkar peşinde olmadığını biliyor. Olsa olsa “kaynakların şehir ahalisine dağıtımı” konusu gündeme gelebilir, ama Batı bunun pazarlığından da pek korkmaz. Uzun vadeli bir süreç yani!

Batı’nın esas korkusu Türkiye üzerindeki hegemonyasını kaybetmek! Halifeliğin kaldırılması vakası “dini düşmanlık” gerekçesiyle yapılmadı, birliğin bozulması mevzu bahis idi. İngiltere, DAEŞ terör örgütünü bunun için kurdurdu, tıpkı diğerleri gibi. Onlar için din ve sömürü kelimeleri eş anlamlı; yani yazılışları ve okunuşları farklı ama anlamları aynı!

Batı’nın daha esaslı bir korkusu var. Kendisini toparlayan bir coğrafyadan elde ettiği tüm kapitülasyonları kaybetmek!

Gelin daha derine inelim, en derine inelim! Batı, Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğindeki bir Türkiye’nin etrafında kümelenen ümmet fertlerinden korkuyor. Bu korku onları ilgilendirir, onların korkuları artık bizi hiç alakadar etmiyor. Her şeye Batı’nın gözüyle baktığımız yetmez mi?

Evet, her şeye İngiltere yahut Almanya nereden ve nasıl bakıyorsa biz de hep öyle baktık; kafamızdaki sanal sınırları bugün bile tam olarak silemedik!

Bir örnekle açıklayalım:

Irak, Mısır, Suriye, Filistin nerede; yani Türkiye’nin hangi yönünde? Tabii ki güneyinde! Yani buralar bizim için “güney topraklar” olmalı değil mi? Hal böyleyken neden biz bu topraklara “Orta DOĞU” diyoruz. Hangisi Doğu’muzda ki buralara “Orta DOĞU” demeye devam ediyoruz?

Bakın bu topraklar bizim Doğu’muzda değil; ama İngiltere’nin Doğu’sunda! Hatta İngiltere’ye göre Türkistan, Çin gibi topraklar Uzak Doğu; Suriye, Türkiye gibi ülkeler Orta Doğu; Avrupa ise Yakın Doğu!

İngiltere’ye göre biz de Ortadoğu’dayız! Neden kendimize İngiliz’in durduğu yerden “yön” tayin ediyoruz.

Bu yüzyılda kendi yönümüzü ve duracağımız yeri yine kendimiz tayin etmeliyiz. Aksi takdirde yaşamak dediğin nefes alıp vermekten ibaret kalır. Millet olarak böyle bir yaşantı isteyen var mı?

Yazının başlığına dönersek: Lütfen önünüze bir harita alın ve burnumuzun dibindeki bizim eski adaların Yunan Adası’na evrildiği gerçeğini görün! Batı korkuyor diye ideallerimizden ve haklarımızdan vazgeçmek ruhumuza ters! En azından milletin evlatlarının ruhuna ters!

ANKARA’DAN NOTLAR

*Kabinede “5-6 BAKAN DEĞİŞİKLİĞİ” haberleri “şehir efsanesi” olma yolunda ilerliyor. Mevcut bakanlar hiçbir değişiklik olmayacakmış gibi işlerine bakıyor. Bu söylenti daha çok “Acaba bakan olabilir miyim?” beklentisinde olanlar için gündemin ilk sırasında.. Şu da bir gerçek ki AK Parti 2002’den bu yana daima sürprizlerin partisi oldu.. O sebeple “net” bir şey söylemek mümkün değil.. Bir bakmışsınız yarın her şey değişmiş!

*Ankara’da “MİLLİ GÖRÜŞ” çizgisinden gelen bürokratlar nihayet ana yapılarda bir damar oluşturmuş. Çok samimiler.. Bu güne kadar bu çizgide yetişip de makamlara gelenler genellikle halkın derdiyle dertlendi.. Onlara Ankara koridorlarında rastlamak insana mutluluk veriyor.

*Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül çok enerjik ve dinamik; üstelik Ankara’nın bürokratik havası yerine “toplum adamı” olduğunu her hareketi ile belli ediyor. Makamına girdiğiniz zaman hiç de yabancılık çekmiyorsunuz, hatta bir dostunuzun işyerine uğramış gibi ayrılıyorsunuz. Kendisiyle ilk görüşmemizde “yerli ve milli” olmaya vurgu yapması Mamak halkı ve Ankara için güzel bir şans..

*İller Bankası’nda Başkanvekili olarak göreve başlayan Refik Tuzcuoğlu’nun performansı takdire şayan.. Bir yandan misafirlerini ağırlıyor, bir yandan telefonlara dönüyor, bir yandan evrakları okuyor.. Ve tüm bunları yaparken kimseyi incitmiyor. Sayın Tuzcuoğlu’nun parlak ve başarılı bir geçmişi var; bunu geleceğe de yansıtacağı çok açık.. Her bürokrat keşke böyle olsa..

*Geçen yazımızdan sonra “Neden Ankaragücü’nden bahsetmediniz?” mesajları geldi. Futbolla aram yok, ama gördüğüm kadarıyla şehrin insanları da pek Ankaragücü’nden bahsetmiyor.. Yani sorun bende değil gibi duruyor.. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23