• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hacı Yakışıklı
Hacı Yakışıklı
TÜM YAZILARI

FETÖ’de ince eleme

24 Eylül 2016
A


Hacı Yakışıklı İletişim: [email protected]

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a suikast timinde yer alan ve yakalanan bir darbeci askerin eşi İstanbul’da öğretmenliğe başlamış.

Eğer devlet gerçekten “ince eleyip sık dokuyan” bir sistem içinde olmasaydı o zalim subayın “masum eşi” şu anda devlette kendisine yer bulamazdı.

Görevine devam ettiğine göre istihbarat birimleri ve yetkililer tarafından masum bulunmuş olmalıdır.

Sakın yanlış anlaşılmasın, jurnalcilik gibi özellikle dönemin paralelleri tarafından kullanılan bir yönteme başvurmuyorum, zaten bu güne kadar da böyle bir yola hiç başvurmadım. Ancak ince eleyip sık dokunduğunu bu olay üzerinden görebiliyoruz.

Son dönemin en popüler arayışı “1 numara kim?” sorusu üzerinden yürüyor. Bir ara da “Fuat Avni kim?” sorusu Top 10 listelerinin başındaydı.

Birbirimizi kandıralım mı yoksa gerçekler üzerinden mi gidelim? Yani “diplomatik dil” kullanarak, vur beline rahvan gitsin dersek sadece bir kısır döngünün kobayları olarak kalırız.

Bizler “1 numara” üzerine yoğunlaşırsak kaybederiz, çünkü “1 numara” asla bir şahıs değil; sistemin tam da kendisidir. Türkiye üzerine oynanan oyunlardan haklı ve reel olarak bahsedip duruyoruz; bu oyunu sadece cambazları ipten indirerek çözemeyiz.

Nasıl ki FETÖ çözümlemesinde “ince eleyip sık dokuma” talepleri haklıysa, tartıştığımız konularda da değirmen etrafında dönmeden hareket etmeliyiz.

Düşman algısını bugüne kadar tam olarak çizemediğimiz için devrin yeni devleti genç Türkiye maalesef bocalayıp durdu ve bu sendeleme 2000’li yıllara kadar bir miras gibi üzerimize kaldı. Bu mirası reddetmek isteyenlere cebren ve hile ile ayak oyunları oynandı. Necmettin Erbakan örneğinde bunu çok net görürüz.

Türkiye’yi iyi okumak isteyenler Necmettin Erbakan’ın ideallerini iyi bilmelidir. Bütün bir uluslararası hukuku, ticareti, ekonomiyi okuyabilirsiniz; lakin Erbakan neslinin mücadelesini okuyamazsanız Türkiye adına başarılı olamazsınız. Amerika veya Avrupa adına kazanımlar elde edebilirsiniz, hepsi bu!

Konunun başına dönersek; toplumumuz tarihin eski devirlerinden beri hep olgundu, adaletten ve merhametten yanaydı. Göktürk Kitabeleri’nde 1300 sene evvel Bilge Kağan “Aç buldum doyurdum, çıplak buldum giydirdim” der. Burada merhamet vardır.

Adalet ve merhamet iki sınırdır. Bu sınırlar birbirini boğarsa iki kavram da yaşayamaz.

FETÖ vakası milletimize çok tecrübeler kazandırdı, toplumun “darbeciler tarafından” yıllardır daraltılmaya çalışılan ufku açıldı.

FETÖ’cü hâkim ve savcılar yüzünden “suçsuz yere” ömrü hapislerde geçen insanlar olduğunu artık herkes biliyor. Bu insanlar için de adalet gecikmemelidir. Solcu da olsa sağcı da olsa, Müslüman da olsa Hıristiyan da olsa tüm insanlara adalet gereklidir.

“PARALELDE ASIL 

BOMBA PATLAMADI”

Bu ara başlık, 03 Ocak 2015 tarihli yazımın başlığı… Orada bazı sorular sorduk ve bazı soruların cevabını millet olarak hâlâ bulamadık. Mesela dönemin Muhterem Efendi’lerinin güya yetiştirdiği Afrikalı çocuklar şimdi nerede, ne yapıyor? Bu efendilerin bahsedilen 25 Milyar Dolar’ı nerede? Muhsin Yazıcıoğlu’nun failleri, en azından “içerideki” failleri hâlâ yok! Daha bunlar ufak sorular…

“Paralelde asıl bomba patlamadı” dediğimizde “Siz de abarttınız haaa, her şeyi paralele bağladınız, daha ne olsun” diyenler vardı ve 15 Temmuz’da tank yürüttüler! Bundan sonraki süreçte de duracaklarını düşünenler varsa gitsin ve ayaklarını kanepeye uzatıp yatsın; ama Allah aşkına ağzını açıp da konuşma zahmetinde bulunmasın! Konuşursa da elbette kendileri bilir, kelime israfı bedava!

Paralel-FETÖ yapılanması şu an içerideki “personel ve para akış kaynakları” açısından başarılı bir seyir izledi. İnce eleyip sık dokuma işi de adalet terazisi gözetilerek yapılıyor ve yapılmaya devam edecektir. İftira atılanlar için derhal adalet sağlanmalıdır, iftira atanlara da gereken yapılmalıdır.

SON SÖZ: 15 Temmuz ruhu diye bir şey yok; ezanını, toprağını, insanlık onurunu koruyan aziz millet var! Bu iş Kılıçdaroğlu’na bırakılacak kadar önemsiz olmasa gerek!  

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23