• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Faruk Köse
Faruk Köse
TÜM YAZILARI

“M.Kemal mal varlığını devlete bağışladı” yalanı

27 Mayıs 2015
A


Faruk Köse İletişim: [email protected]

Önceki günkü (25.05.2015) “M.Kemal’in mal varlığı” başlıklı yazımın ana konusu, “ne kadar mal varlığına sahip olduğu” değil; “bu mal varlığını nasıl elde etmiş olabileceği”ydi. Ancak “mal varlığı çoktu ama hepsini devlete bağışladı” savunmasına geçilip, “Cumhurbaşkanı maaşıyla nasıl büyük bir servet yapılabileceği” üzerinde durulmadı.

Evvela şunu ifade edeyim, sonunda devlete bağışlamış olması, Cumhurbaşkanı maaşıyla bu kadar büyük bir serveti nasıl elde ettiğini sorma hakkımıza mani değildir. Konu araştırılsın istiyorum. Eğer servetini meşru olmayan yollarla kazandıysa, “devlete bağışlama”sı, “malı elde etme yöntemi”ne meşruiyet kazandırır mı? Kaldı ki, soyu-sopu olmayanın malı devlete kalmayacak da nereye kalacak?

Ancak, bu “devlete bağışlama” olayının da sanıldığı gibi olmadığına dair ciddi iddialar var. İsmet İnönü, “Hatıralar”ında, M.Kemal’in, mesela Orman Çiftliği’ni elden çıkarmak istemesindeki sebebi şöyle ifade ediyor: “Aslında çiftliği elden çıkarmanın bir sebebi de ‘zarar etmesi’. Ondan ‘kurtulmak’ için satış muamelesi düşünülüyor.” Görüldüğü gibi M.Kemal, zarar ettiği için çiftliği devlete satmak istiyor.

İnönü, M.Kemal’i satıştan vazgeçirip bağışlamaya ikna edenin kendisi olduğunu “Hatıralar”ında şöyle yazıyor:

“Atatürk’le ilk görüşmemde Orman Çiftliğinin ‘satın alınması’ meselesini konuştuk. Atatürk Ziraat Vekâleti’nin çiftliği almak istediğini söyledi.... Ben buna itiraz ettim. Orman Çiftliğini yetiştirmek için çok emek sarf etmişsiniz, ama hükümet ve devlet de bir örnek göstermek için gösterdiğiniz gayreti kolaylaştırmak üzere çok emek sarf etmiştir. Büyük ölçüde hükümet yardımı ile meydana gelmiş bir eseri tekrar hazineye satmak muamelesi bizim için doğru olmaz. ‘Ne olacak çiftlik?’ diye sordu... ‘Hazineye ver doğrudan doğruya’ dedim… ‘O halde ben vereyim’ dedi.”

İnönü’ye inanmıyorsanız, M.Kemal’in özel hesaplarını tutan ve harcamalarını yapan kişi olarak bilinen Umumi Kâtibi Hasan Rıza Soyak, İnönü’yü doğruluyor. Nitekim Soyak, “Atatürk’ten Hatıralar”ında devir işleminin nasıl başlatıldığını, M.Kemal’in ağzından şöyle anlatıyor:

“....Artık şu çiftliklerin devir işini halledelim.... Büyük Nutkumu verdiğim celselerden birinde TBMM’ye, bunların partiye ait olduğunu söylemiştim. Bu itibarla devir esnasında hükümetten, parti için bir miktar para alırsak iyi olacaktır. Bakalım İsmet Paşa’nın avdetinde meseleyi onunla da görüşeceğim, en münasip şekli o zaman kararlaştırırız.”

Görüyorsunuz, Umumi Katibine böyle diyen M.Kemal, yukarıda belirttiğimiz üzere İnönü ile görüştükten sonra, “bağışlama”ya karar veriyor. Nihai kararı Soyak, hatıratında şöyle yazıyor: “Kendisi ile karşılaşınca, İnönü ile görüştükten sonra çiftlikleri, bütün tesis ve varlıklarıyla, hazineye hibe etmeye kati karar verdiğini söyledi.”

İşte böyle... Önce zarar eden bir çiftliği devlete satmak istiyor, ancak İnönü’nün itirazı üzerine, “CHP için de bir miktar para ayırmak” kaydıyla hazineye bağışlıyor. Üstelik, içindeki kâr eden bira fabrikasını hariç tutarak!

Burada İnönü’nün, “büyük ölçüde hükümet yardımı ile meydana gelmiş bir eseri tekrar hazineye satmak muamelesi bizim için doğru olmaz” sözüne dikkat ediniz. Bu söz, “M.Kemal’in servetinin menşei hakkında ipucu” niteliği taşır mı, onu da ilgililer söylesin.

Dönemin TBMM Başkanı Kazım Özalp ise konuya dair başka bir detay aktarıyor. “Atatürk’ten Anılar”da, “M.Kemal’in, çiftliği borçlarıyla beraber hükümete devretmeye razı olduğu”nu yazıyor.

Bir başka ayrıntı daha var. M.Kemal, bütün mal varlığını olduğu gibi hazineye bağışlamış değil. Bazı kimselere maaş bağlanması gibi şartları da var. Nitekim M.Kemal’in, Hasan Rıza Soyak’ın “Atatürk’ten Hatıralar”ında sözünü ettiği vasiyetinde şunlar yazılı:

“Malik olduğum bütün nutuk ve hisse senetleriyle Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi’ne atideki şartlara, terk ve vasiyet ediyorum:

1. Nutuk ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.

2. Her seneki gibi nemadan, nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule’ye ayda bin, Afet’e 800, Sabiha Gökçen’e 600, Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile’ye şimdiki yüzer lira verilecektir.

3. Sabiha Gökçen’e bir ev de alınabilecek, ayrıca para verilecektir.

4. Makbule’nin yaşadığı müddetçe Çankaya’da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.

5. İsmet İnönü’nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır.

6. Her sene nemâdan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir.”

Demek ki, M.Kemal, her şeyini olduğu gibi hazineye bağışlamamış. Aslında “satmak” isterken, bağışa ikna edilmiş; ancak bir kısmını bazı şahıs ve kurumlara bırakmayı da ihmal etmemiş.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23