Bırakın boş tartışmaları, sistemi değiştirin!
Son günlerde ‘yabancı futbolcu’ tartışması futbol kamuoyunu oldukça meşgul etmeye başladı. Tartışmanın fitilini ateşleyen gelişme ise, başta 3 büyük takım olmak üzere, Süper Lig’deki birçok takımın ilk 11’inde yabancı futbolcuların ağırlıkta olması idi.
Şimdilerde bakıyorsun her kafadan bir ses çıkıyor.
Kimisi sınırsız yabancı kuralının devam etmesini isterken, kimisi de yeniden eskisi gibi yabancı sınırlamasının uygulanmasını istiyor.
Sınırlama isteyenlerin ortaya attığı gerekçelerden biri, yabancı futbolcuların yerli futbolcuların oynamasına engel olduğu...
Peşinen söyleyeyim, bu görüşe kesinlikle katılmıyorum.
Neden mi?
Çünkü hiçbir hoca, iyi oynayan futbolcuyu yerli veya yabancı olsun kesemez. Hiçbir teknik direktör bile bile kendi topuğuna sıkmaz, sıkamaz.
Mesela örnek mi istiyorsunuz? Alın size Beşiktaşlı Cenk Tosun! Kimlerle mücadele etmedi ki siyah beyazlı formayı giydiğinden beri. Mario Gomez, Demba Ba, Aboubakar ve şimdi de Negredo.
Ne yaptı Cenk Tosun? Bu isimler yıldız yabancı golcü diye pes etmedi. Mücadelesini verip savaştı, formasını kaptı, gollerini sıraladı ve sıralamaya da devam ediyor. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak da mümkün.
Kaybolup gidenler de oldu tabi, ‘büyük yıldız’ olacak denilip bir arpa boyu yol alamayan, büyük takıma gelince kendini dev aynasında görmeye başlayan, parayı görünce kabuğunu değiştirerek şımaran, kazandığı ilk parayla lüks arabalara binip gece kulüplerinde kendini harcayan...
Demek oluyor ki, yerli veya yabancı olsun eğer bir futbolcu kadroya giremiyorsa, yeterince oynayamıyorsa kabahati önce kendinde arayacak. Bu kadar basit...
Sınırlama isteyenlerin ortaya attığı bir diğer gerekçe ise ‘Kaliteli yerli futbolcuların’ yetişememesi...
Şimdi böyle düşünenlere sormak istiyorum. Ne alaka?
Yabancı futbolcu sınırlaması yok diye mi futbolcu yetiştiremiyoruz?
Peki, sınırlama varken yeterince yetiştirebiliyor muyduk?
Tabi ki hayır...
Neymiş? Demek ki yabancı sınırlamasının olmaması, yerli futbolcunun yetişmesine hiçbir engel teşkil etmiyormuş.
Neymiş? Demek ki futbol kültürümüzdeki sistem bozukmuş...
Bilinen bir gerçektir ki; ülkemizde maalesef altyapılar yetersiz ve kulüpler yerli oyuncu yetiştirmede isteksiz.
‘Hazıra konmak’ kulüp başkanlarımızın en iyi bildiği şey olmuş... Verirler parayı, çalarlar düdüğü...
Haksızlık da etmeyelim şimdi tüm suç onlarda değil tabi, onları bu hale getiren sabırsız taraftarları da es geçmemek lazım. Olmayan paraları harcayarak, borçla ‘sansasyonel transferler’ yapan başkanlar her zaman ‘büyük başkan’ olmuştur onlar için çünkü.
Şimdi düşünün, kısa yoldan ‘büyük başkan’ olmak varken, hangi başkan, futbolcu yetiştireyim diye didinip durur bu sistemde? Cevabı siz verin!