• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ersoy Dede
Ersoy Dede
TÜM YAZILARI

Kobané manipülasyonları

21 Ekim 2014
A


Ersoy Dede İletişim: [email protected]

Hemen dibimizde, güney sınırımızda, hatta tam içimizde devam eden çatışmaların görünen iki tarafı var. IŞİD ve PYD… Bu tür çatışmalı ortamlarda analiz yaparken bir kaç unsur birlikte değerlendirilir.. Mesela silah ve mühimmat dengesi, alan hâkimiyeti, moral ve motivasyon üstünlüğü, medya-propaganda desteği gibi… Başından beri gerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, gerekse Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun altını ısrarla çizdiği bir konu, tüm bu denklemlerin dışında… Neydi o? “Bizim için IŞİD ne ise PKK da odur”… Bu temel prensipten sonra ne söylemek istediğimize geçelim..

Siyaset Bilimci-Tarihçi arkadaşım Ömer Turan, Ülke TV adına saha araştırması yapmak üzere Suruç’a gitti.. Çatışmalı dönemin başlamasından bu yana ikinci gidişi.. Tezkere oylaması sırasında da oralardaydı.. Yerel makamlardan ve askeri yetkililerden gerekli izinleri alarak, günü birlik Ayn El Arab tarafına da geçmiş orada da (yani Kobané denilen bölgede de) çalışmıştı.. Pek bir sorunla karşılaşmadığını hatırlıyorum. Şimdi ise durum farklı. Artık bırakın Kobané tarafında çalışmasını, Suruç’ta bile kendini güvende hissetmiyor.. İyi ama nasıl olur? Türkiye’de yayın yapan bazı gazetelerde içeriden analizler okuyoruz, haftalardır bölgede çalışan gazeteciler-akademisyenler var.. Onlar rahat rahat çalışıyor da bazı gazeteciler neden tehdit altında?

Bu tip çatışma alanları için farklı değerlendirme ölçütleri olduğundan söz ettim ya. Şimdi o ölçütlere ilişkin gözlem ve kanaatimi de belirteyim. Ki; mesele daha açık anlaşılsın.. Alan hâkimiyeti bakımından IŞİD ne kadar mesafe kat etmişse, moral ve motivasyon, medya-propaganda, silah ve mühimmat gibi temel ve fakat hayatî değişkenler açısından PKK açık ara önde… Geçen gece Amerika’nın göstere göstere silah yardımı yapmasından da bunu anlayabilirsiniz.. (.. Konumuz dışında ama,  düne kadar Suriye’de katil faşist Esed Rejimi’ne direnen Müslümanları Amerikan işbirlikçisi ilan edenlerin bugün gelen Amerikan silah yardımını memnuniyetle karşılamasının da bir okuması olmalı elbet..) Neyse,  kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan algı, uluslararası medyaya servis edilen haberler ile gerçekte yaşananların birbiriyle örtüşmediğini çok rahat söyleyebiliriz.. Ne deniyor mesela? “... Kobané, IŞİD’den temizlenmek üzere. Ortalık cehenneme dönmüş durumda, IŞİD ilerleyişini durdurdu. Hastaneyi hedef alan IŞİD teröristleri sivil binaları kullanılamaz hale getirdi. IŞİD’in hedefi Mürşitpınar. IŞİD 5 dakikada bir havan topu atıyor. Saldırılara rağmen siviller kenti terk etmiyor. Yoğun havan saldırısı nedeniyle kanton yöneticileri yönetim binalarından çıkamadılar bile.. ….” Her bir ifadeyi tek tek yalanlayacak başka veriler de geliyor bölgeden. Ama o tam tersi veriler yazılamıyor. Çünkü o tam tersi verileri yazacak gazeteciler bölgede çalıştırılmıyorlar. KCK gazetecileri takip ediyor, yaptıkları haberleri izliyor yahut okuyor, ertesi gün de bu haberlerin hesabını soruyor. Öyle ki bazı haberciler, bilgisi dışında gazetesinde, PKK’nın hoşuna gitmeyecek haberler çıktığında, kendi gazetelerini twitter üzerinden tekzip etmek durumunda kalıyor.. Bu çok vahim bir tablo… Bazı televizyon kanallarında, çatışan taraflar için tercih edilen sıfatlar bile aynı… “IŞİD terör örgütü militanları ile YPG güçleri” yani taraflardan biri, IŞİD terör örgütü ama 40 yıldır Türkiye’de terörün en vahşisini, en kanlısını gerçekleştirmiş olan PKK sadece savaşçı güç.. Yok artık..

Nedeni şu… Kamuoyunu etkileme gücü olan yerlerde (ki medya bunun başında geliyor) çok ciddi bir PKK lobisi var. Bölgeden iyi haber alıyor diye bazı basın organlarının göz yumduğu PKK’ya yakın haberciler, böyle dönemlerde manipülasyon yapmayı çok iyi beceriyorlar. Ve bence, bu gazetelerin tepe yöneticileri, o muhabirin yaptığı haberin manipülasyon yahut yönlendirme, örgütün propagandası olduğunu biliyorsa, onlar da bu işin içinde demektir. Fark etmiyorlar ve sahiden ‘bölgeden sıcak haber geliyor’ diye bakıyorlarsa eğer, ciddi bir saflık durumuyla karşı karşıyayız anlamına gelir bu.. Demem o ki, gazetelerde her okuduğunuza, televizyonlarda her izlediğinize inanmayın. Kalın sağlıcakla.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23