• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Burak Karen
Burak Karen
TÜM YAZILARI

Türkiye’nin yarısı kâfir mi?

20 Eylül 2014
A


Burak Karen İletişim: [email protected]

Ülke gündemini işgal eden bir sürü kara bulut arasında dolaşırken bir dostumun yanıma somurtkan bir yüzle gelmesi yine kötü bir olayın habercisi gibiydi. “You Tube”dan Gülen hoca efendinin bir söyleşisini dinlettiğinde “şok” bir vaziyette düşünce deryasında çırpınışa geçmiştim.

Utanacak iş yapmadınız, dimdik durun ve ahirete alacaklı gidin!..” başlıklı sohbeti Herkul.org’da da 411. Nağme olarak yayınlanmış.

Hizmete gönül verenler üzerine düşeni yaparken, bir taraftan yapamayan insanların onlara takılacağını söyleyen Hoca efendi, “Sizinle oturup kalkmamış, gece hayatınızı bilmeyen, Allah’la münasebetinizi bilmeyen, Peygamberle münasebetinizi bilmeyen; teheccüdü kaçırmayı büyük bir günah sayan, tövbe etmediğiniz günü boş geçmiş sayan sizi bu yanlarınızla bilmeyen bir kısım densizler size “haşhaşi” diyorlar, size “çete” diyorlar, size “örgüt” diyorlar, size bir şeye talip nazarıyla bakıyorlar” diyor. 

Fethullah Gülen Hoca Efendi “siyasetin derin sularına dalmadan!” sohbetine şöyle devam ediyor: “Elhamdülillah. Bize hırsız, ihaleye fesat karıştırdı, yakınlarını kayırdı demediler. Biz bunları yaparken bir taraftan yapamayan insanlar size takılacaktır. Bir taraftan yapıp yapıp da aynı ölçüde yapamayanlar sizlere haset edeceklerdir. Bunlar olmasaydı da biz olsaydık diyeceklerdir. Belli bir süre, sizin gücünüzü de yanlarına aldıklarından, alma lüzumundan dolayı, alma stratejisiyle size bir şey demeyeceklerdir. Fakat iş bir kerteye gelecektir ki, orada haset hortlayacaktır, o ortaya çıkacaktır. Size demedik şey bırakmayacaklardır.

Fakat size bugüne kadar “hırsız” demediler değil mi? Hepinizin böyle alnı açık, yüzü ak. Elhamdülillah. “İrtikâp yaptı” demediler, “ihtilasta bulundu” demediler. “İhaleye fesat karıştırdı”, “yakınlarını kayırdı” demediler. Ne dediler? Âlemin güleceği şeyleri söylediler.

Mesela dediler ki, haşhaşi... Haşhaşiler fırak-ı dallenin en sapıkları. Yalan, dolan, hile, hud’a. Ehlisünnet onlara dalalet ötesi bir nazarla bakmış. Kâfir diyenlerin sayısı az değil. Size haşhaşi diyen “kâfir” diyor demektir. Ve mümine kâfir diyen hadisin ifadesiyle ya o kâfirdir, ya bu kâfirdir. Ya gerçekten kendilerine kâfir diyenler kâfirdir ve yahut değilse diyenler kâfirdir. Böyle diyeni “alkışlayanlar” kâfirdir. “Gülerek bunu karşılayanlar” kâfirdir. Bu mevzu karşısında “dilsiz şeytan gibi susanlar” kâfirdir. Hadisin ölçüsüne göre mesele öyledir. Hiç utanmayın, daima dimdik durun.

İnsanların hak etmedikleri yaftaları boyunlarına asmak bu kadar kolay mı? Gülen Hoca Efendi kararttığı gözleri, kabaran yüreğiyle başkalarının boynuna hak etmedikleri sıfatları ne de güzel asıyor.

Pensilvanyalı zatın söyleşisini dinledikten sonra haşhaşiler hakkında onlarca sayfa yazı okudum. Fakat okuduğum hiçbir yazıda haşhaşilere kâfir diyeni görmedim. Hoca aklındakilere bu sıfatı yapıştırmak istediği için haşhaşileri de o kategoriye koydu herhalde. 

Bu memlekette şimdiye kadar hiçbir siyasi haşhaşi kelimesini ne kâfiri kastederek ne de teşbih ederek kullanmadı. Fakat hoca efendi bu memleketin yarısını kestirmeden kâfir ilan ediyor. 

Memlekete verilen bu kadar zarara, yapılan ihanete rağmen iktidar partisinin büyük çoğunluğu bu konuda sessizliği tercih etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haşhaşi diye hitap ettiği ise piramidin tepe noktasındakiler yani yönetim katındakilerdi.

Şimdi hoca efendiye göre kendilerine haşhaşi diyen kâfir demiş oluyor, kendileri mümin olduğu için de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bu kelimeyi kullanan diğer zatlar haşa kâfir.

Hoca efendi ve sevenlerine haşhaşi diyeni alkışlayanlar kâfir. Meydanlarda coşkun kalabalıklara konuşan, halkın gönlündekileri seslendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onu her şehirde alkışlayan meydanları dolduran yüzbinler, hatta milyonlar haşa kâfir. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan son seçimde yirmi bir milyon seçmenden yüzde elli iki oy aldı. Hocaya göre bu ülkedeki yirmi bir milyon insan haşa kâfir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı televizyonda, radyoda dinlerken, yazılı basında okurken, sosyal medyada gördüğünde tebessüm eden herkes hocaya göre haşa kâfir. 

Yine bu memlekette son seçimde yaklaşık on beş milyon insan oy kullanmaya gitmedi. Yani hocanın deyimiyle bu mevzu karşısında dilsiz şeytan gibi sustu. O halde bu on beş milyon insan da hocaya göre kâfir. Etti mi otuz altı milyon. 

Yirmi milyon da yaşı yetmediği için oy kullanmayan var. Bunları da aileleriyle birlikte yaşadığı gerçeğinden hareketle yarı yarıya kabul edersek on milyon kâfir çocuk eder, etti mi kırk altı milyon kâfir Türkiyeli. 

Tek celsede ülke insanının yarısından fazlasını kâfir ilan eden bir zattan Allah’a cc. sığınırım. Bu nasıl bir hırstır, bu nasıl bir vicdandır, bu nasıl bir imandır. 

Peki ey hoca!... Kur’an-ı Kerim Nur sûresi 31. âyeti için füruat derken Allah’ın cc. emir ve buyruğuna teferruat diyerek sen sapkınlıkta bulundun mu? Sapkınlar için kâfir denilir mi?

Ya da laikçi dünyada sevimli bir karşılık bulma hesabından mı o zor dönemde bu kelimeyi kullanarak pay akçesi mi aldın. O dönemde gözyaşlarına boğulan gencecik yavruların ahında kavruluyorsun ey hoca!

Asın Bel’am İbn Baura’sı mı diye düşünmeden edemiyorum. Hırsı imanın önüne geçenlerden Allah’a cc. sığınırım.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23