• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Yunan Eziyeti

11 Mart 2020
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Her fırsatta, Batı dünyasının bizim için yanlış adres olduğunu dile getiriyoruz. Oraya ait değiliz. Onlar gibi olamayız. Bunları söylediğimiz vakit, bazı itirazlar geliyor: “Hangi çağda yaşıyoruz? Artık dünya değişti. Bu devirde bu kafa!” 

Birçoğumuzu “yeni bir çağda yaşadığımıza ve dünyanın gerçekten değiştiğine” inandırdılar. Ben buna hiçbir zaman inanmadım, inanmıyorum. Değişen bir şey yok, sadece dönüşenler var.

Batılı ülkelerin geçmiş sabıkasını sayacak değiliz. Evveliyatları belli, geçmişleri ortada, sabıkaları saklanamayacak kadar kabarık. Sadece şunu söyleyelim: Allah zalime, kötüye ve batıla fırsat vermesin.

Ellerine fırsat geçtiğinde neler yaptıklarını Bosna Hersek’te görmüştük. Şimdi Suriye’de tekrarını görüyoruz. Zalimler nasıl da bir araya geldi. Öyle ya da böyle: Rusya, Amerika, İran, Suriye rejimi ve terör örgütü aynı saftalar. 

Türkiye, yıllardır ve bir başına, Avrupa devletlerinin toplamından daha fazla muhacire ev sahipliği yapıyor. Kişi başına düşen milli gelire oranla, dünyada en fazla insanî yardım yapan ülkeyiz. 

Buna rağmen: Avrupa devletleri, “Biraz da siz bakın” deyince, ülkemize karşı hemen birleştiler. Uzun zaman sonra bir konuda birlik oldular. AB ve diğer Avrupa kurumlarının yetkilileri, soluğu Yunanistan-Türkiye sınırında aldılar.

Yunanistan-Türkiye sınırında neler yaşandığını hep birlikte görüyoruz. Erkek veya kadın, halime veya çocuk, yaşlı veya genç ayırt etmeksizin ateş ediyor, biber gazı atıyorlar. Sınırı geçenleri soyup, dövüyor ve hakaret ediyorlar. Bütün eşyalarına, para ve telefonlarına el koyup, çırılçıplak geri gönderiyorlar.

Avrupalılar, tıpkı dün olduğu gibi bugün de, muhacirleri ve onlara yapılanları büyük ölçüde görmezden geliyorlar. 

Bu sahneler milletimiz için hiç de yabancı değil. Balkan Harbi sırasında, Avrupa’da yayın yapan gazeteler, Yunanlıların Müslümanlara yaptığı mezalimi neredeyse hiç görmemiştir. 

Yunanlıların Müslüman Türk milletine ne gibi fenalıklar, kötülükler yaptığını herkes biliyor. Yunanlıların İslam’a ve Müslüman Türklere olan kini o kadar büyüktür ki, mesela, bir İslam beldesi olan Selanik birkaç yılda Müslümanlardan temizlenmiştir. 

Selanik, İstanbul ve Bursa gibi, minare ormanıyla kaplıydı. Bu şehre ait eski kartpostallara bakanlar, hep göğe uzanan sayısız beyaz minare manzarası görürler. Yunanlılar Selanik’i ele geçirdiklerinde, ilk icraatlarından biri, minare yıkımı için ihale açmak olmuştur. Hızlı bir şekilde yerleşim yerlerinin ismini değiştirilmiş, Müslüman kisveli memurlar işten çıkarılmıştır.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında Yunanlıların İzmir’i işgali ve sonrasında Batı Anadolu’ya saldırması esnasında esir düşen asker ve subaylarımızın veya sivil vatandaşlarımızın esaretleri esnasında maruz kaldıkları zulümler, işkenceler ve insanlık dışı muameleler bu tabloyla birebir örtüşmektedir. Kaynak: Yunan İllerinde Zavallı Esirlerimiz, Bedir Yayınevi. 

Kurtuluş savaşı yıllarında Yunanlıların işgal ettiği yerler, adeta yaşanmaz hale gelmiştir. Yunan işgal kuvvetleri, Anadolu’nun dörtte birini yakıp yıkmışlardır. Büyük kıyımın izleri, Yunanlıların en çok zarar verdiği, Bilecik ve Manisa gibi illerimizde hâlâ görülebilir. 

Yunanlılar, işgal sırasında, Bilecik’te: Osmanlının ilk kubbeli dini yapısı olan Orhan Gazi Camini, Birinci Murat tarafından yaptırılan Nilüfer Hatun İmarethanesini, Orhan Gazi’nin babası adına yaptırdığı Osman Gazi Camii, Emirler ve Karacalar Camilerini yakıp yıkmışlar. 

Manisa ve Kasaba’nın yüzde 90’ını, Alaşehir ve Salihli’nin yüzde 70’ini yok etmişler. Resmi rakamlara göre, Batı Anadolu’da Müslümanlara ait 142 bin binayı yerle bir etmişler. Bazı yerleşim yerlerinde, ayakta kalabilen bina sayısı yüzde 10’un altında.

Bitmedi, bitmiyor: Edirne, elli yıl içinde üç kez işgal ediliyor. İlki Ruslar, ikincisi Bulgarlar ve sonuncusu Yunanlılar tarafından. İngiliz ve Fransızların himayesi altındaki Yunan ordusu, bu şehrin yanı sıra, Kırklareli, Tekirdağ ve civarını da işgal etmişlerdi. Edirne’yi işgal ettikleri vakit, içlerinde Mehmetçik ve Selimiye’nin de bulunduğu, seri hale getirdikleri pullarımızın üstüne haç işareti vurmaktan çekinmediler.

Yunanlılar, bugünkü İzmir ve çevresini kapsayan, Aydın vilayetini işgal eder etmez, ilk önce eğitim işine el atıyorlar. Amaçları eğitim sistemimizi felç etmek. Müslüman Türkleri Yunan müfredatına, tarihine ve kültürüne göre yetiştirmek istiyorlar. Ayrıca İzmir, Kütahya ve Ayvalık gibi yerlerde, hep bizim pullarımızı sürşarjlayıp kullanıyorlar.  

Bir kez daha biz susalım, arşivler konuşsun. İngiliz devlet arşivi gizli belgeleri ışığında hazırlanan Türkiye’nin Parçalanması ve İngiliz Politikası adlı kitap, mezalimi gözler önüne seriyor. (Ö. Andaç Uğurlu, Örgün Yayınevi)

İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Arthur Calthorpe’den İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a, 8 Haziran 1919 tarihinde, tek cümlelik bir rapor gidiyor: “Yunanlılar İzmir’i mezbaha haline getirdiler.”

İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Amiral John de Robeck’ten İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a, 9 Mart 1920 tarihinde giden bir diğer rapor: “Türkler, Yunan yönetimi altına girmezler, özellikle Yunanlıların İzmir’de yaptıkları kepazelikten sonra. İngiliz subayları ve bizim adamlarımız, Türkleri öldürme işinde Yunanlılarla işbirliği yapıyorlar.”

Bütün bu kötülükler, bu nefret, bu öfke gün gibi ortadayken, bizler, hiçbir şey yokmuş, olmamış gibi davranamayız. Davranırsak, şehit düşen askerlerimize, katledilen insanlarımıza, yok edilen ailelere, kirletilen kadınlarımıza haksızlık etmiş oluruz. 

Son sözümüz şu olsun: Düşman her zaman düşmandır. Bir kere yapan, yine yapar.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sütçü İmam

Bunları bildiği halde hala palikarya hayranı olanlara ne demeli!

Mustafa

Türkiye medyası hep sınıfta kalıyor, Halkına düşman medya dünyada yok. Batı medyası yüzyıl önce ki olayları pilirıp pişirip dünyanın gözüne sokuyor. Daha dün batının göbeğinde olan sırabenıtsa katliamını dünyanın gözüne sokamadık.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23