• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Türkiye düşmanları kazanmasın!

15 Kasım 2017
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Kosova halkı, yerel seçimlerin ikinci turu için, bu hafta sonu sandık başına gidecek. İkinci turda, ilk turda en yüksek oy alan, iki aday yarışacak. Diğer partiler ve adaylar ise pazarlıklar neticesinde anlaştıkları parti ya da aday ile koalisyona gidecekler.

İkinci turda neticesi merakla beklenen iki şehir var: Başkent Priştina ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Prizren.

Birkaç ay önce gerçekleşen erken genel seçimde büyük bir sıçrama yapan Kendin Karar Al Hareketi-VV’nin adayları, Priştina’da Kosova Demokratik Birliği-LDK ve Prizren’de Kosova Demokratik Partisi-PDK adayları ile yarışacaklar.

Priştina’da Yeni Kosova İttifak Partisi-AKR, VV adayı Shpend Ahmeti’yi destekleyecek. Kosova Geleceği İçin İttifak-AAK’nın tercihi ise LDK adayı Arban Abrashi’den yana oldu.

Önceki belediye seçimde Priştina’yı LDK’nın elinden alan VV, bu sefer de ipi önde göğüsleyecek gibi duruyor. Ancak bu şehirde seçimin kaderini, büyük ölçüde, Kosova Demokratik Partisi-PDK ve Kosova için İnsiyatif-Nisma destekçileri belirleyecek.

Gelelim Prizren’e…

Kosova Geleceği İçin İttifak Partisi-AAK, Boşnak partisi VAKAT ve Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP, PDK adayı Shaqir Totaj (Şakir Totay)’ı destekleyecekler. VV adayı Prof. Dr. Mytaher (Mütaher) Haskuka, koalisyonu Prizren halkıyla yapmayı tercih etti. 

Prizren’deki Arnavutlar, Türkler ve Boşnaklar, Haskuka’yı seviyor ve destekliyorlar. Son anketler, ilk turu önde tamamlayan Totay ile Haskuka arasında, kıyasıya bir rekabet olduğunu gösteriyor.

Aklınızdaki soruyu tahmin edebiliyorum: Türkler, Haskuka’yı seviyor ve destekliyorlarsa, neden KDTP onu değil de PDK adayını destekliyor?

Bu sorunun birden fazla cevabı var. İlki, merkezi hükümette, PDK ile yıllardır devam eden koalisyon ortaklıkları. İkincisi, KDTP yöneticileri, kişisel ikballerini Türk toplumunun geleceğinden öncelikli görüyor. Üçüncüsü ise KDTP üst yönetimi, Türkçe konuşan ve düşünen, Müslüman Arnavutları rakip ve hatta ‘düşman’ kabul ediyor. En önemli ‘sermayesini’ kimseyle paylaşmak istemiyor.

KDTP, kâğıt üzerinde, bir Türk partisi. En azından adında ‘Türk’ ifadesi var. Bir başka ifadeyle, partinin birinci önceliği Türkler ve Türkiye’nin menfaatleridir. Peki, öyle mi? Bir bakalım…

İmam Gazali şöyle söyler: “Yalnızlık kötü arkadaştan, iyi arkadaş da yalnızlıktan daha iyidir.” Bu bir kenarda dursun.

Her şeyden önce, Kosova’daki FETÖ’cüler ağırlıklı olarak PDK’dan yüz buluyor, bu etrafında mevzileniyorlar. Mesela, Cumhurbaşkanı ve PDK eski Genel Başkanı Hashim Thaçi, Kosova Parlamentosu Başkanı ve PDK Genel Başkanı Kadri Veseli, Başbakan Yardımcılığına Enver Hoxhaj’ın çocukları hâlâ FETÖ okullarına gidiyor.

PDK’nın, Türkiye ve Türkler hakkındaki düşünleri de tam bir skandal.

Kosova Meclis Başkanı ve PDK Genel Başkanı Kadri Veseli, geçen yıl Klan Kosova televizyonunda, “Kosova’nın Avrupa ve ABD’ye daha fazla bağlanması, Türkiye’den uzaklaşması gerektiği” görüşünü dile getirmişti. 

Veseli aynı programda, şunları da söyledi: “Kosova’da ABD, Almanya ve İsviçreli yatırımcıları görmeyi tercih ederim. Kosova, Türkiye ile Avrupa arasında seçim yapacaksa, Avrupa’yı seçer.” 

Aslında bu Veseli’nin ilk vukuatı değil. Beş yıl önce, Almanya’nın ‘Grand Tourisme’ portalına verdiği röportajda da benzer şeyler söylemişti. Veseli’ye göre durum şu: “Kosova’da her satılanı (işletmeyi) Türkler alıyor. Bu, ortak Avrupa geleceği arzumuz için iyi değil. Bize zarar veriyor.”

Veseli’nin asıl bombası, devamında geliyor: “Kosova’nın Türkiye’nin bu kadar büyük etki ve himayesi altında kalmaması gerekiyor. Yüzyıl önce, beş yüz yıllık Osmanlı zulmünden kurtulduk. Bu yönde güncel gelişmeler, başlı başına bir intihar riskini taşıyor.”

PDK lideri bu düşüncede olur da, bu partinin, Prizren adayı Shaqir Totaj altta kalır mı? Bir bomba da, geçtiğimiz günlerde, Totaj’dan geldi: “Prizren’i Türklerin eline bırakmayın!”

Hazreti Ali (r.a) ne güzel söylemiş: “Kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle sakın arkadaş olma.”

Bir de VV’nin adayı Prof. Dr. Mytaher (Mütaher) Haskuka’ya bakalım.

Haskuka, Boğaziçi Üniversitesi psikoloji bölümünden mezun. Priştina Üniversitesi’nde öğretim üyesi. Kosova Meclisi’nde iki dönemdir milletvekili. Kısacası, Haskuka Türkiye’yi, Türkleri ve Türkçeyi biliyor, seviyor ve sayıyor. 

Geçtiğimiz günlerde yayınladığı Türkçe mesaj, bu yaklaşımının somut bir göstergesi oldu. Bakın Haskuka ne diyor: “Belediye başkanı olduğumda, Prizren’de yaşayan bütün halkların başkanı olacağım. Etnik, dini ve siyasi tutumu ayırmaksızın, eşit olarak, hepinize hitap edeceğim. Hiçbir etnik grubun taleplerini es geçmeyeceğim.”

Tablo, açık ve net: Bir tarafta Türk ve Türkiye düşmanları, diğer tarafta dostları var. İkisinden biri kazanacak. Türkiye düşmanları kazanmasın. Kazanan, Kosova ve Türkiye dostluğu olsun. Kazanan Arnavut ve Türk kardeşliği olsun.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23