• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Kosova’nın seçimi…

17 Şubat 2021
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Kosova, bir genel seçimi daha geride bıraktı. On üçüncü bağımsızlık yıldönümü arifesinde gerçekleştirilen, bu seçime katılım oranı yüzde 47 oldu. Salgına ve olumsuz hava şartlarına rağmen, bugüne kadarki, en yüksek katılım. 

Propaganda dönemini, adaylık tartışmalarıyla geçti. Ancak bu seçimin, hiçbir tartışmaya mahal bırakmayan, bir galibi var: Albin Kurti liderliğindeki Kendin Karar Ver Hareketi-LVV. 

Yüzde 47.85 gibi rekor seviyede bir oy alan LVV, anayasa gereği hükümette bulunması gereken azınlıkların desteği ile tek başına iktidar olabilir. Ancak Haziran ayında parlamentoda yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi göz önünde bulundurulursa, güçlü bir koalisyon ihtimali de söz konusu olabilir.

Galibi çoktan belli olan bu seçimin, asıl merak edileni, kimin ikinci olacağı idi. Kadri Veseli’nin istifasından sonra Enver Hocay ile seçime giden Kosova Demokratik Partisi-PDK, yüzde 17.41 oranında oy aldı. 

PDK’nın seçim kampanyası, Haşim Thaçi ve Kadri Veseli’yi işaret ederek, mağduriyet üzerine kurgulanmıştı. Ancak bu bile oy kaybına mani olamadı. PDK, bir önceki dönemde olduğu gibi, muhalefette kalacağını açıkladı. 

Bu seçimin en büyük kaybedeni, Kosova Demokratik Birliği-LDK oldu. İsa Mustafa liderliğindeki LDK, yüzde 13.08 oranında oy aldı. İsa Mustafa, on puanlık kaybın faturasını, genel başkanlık görevinden istifa ederek ödedi. 

Seçim bir diğer kaybedeni Kosova’nın Geleceği İçin ittifak-AAK oldu. Ramuş Haradinay liderliğindeki AAK, 4 puan kayıpla, yüzde 7.43 oranında oy aldı. 

Kaybedenler bitmiyor. 

Sosyal Demokrat İnisiyatif-NISMA, bir önceki seçimle kıyaslandığında, yarı yarıya oy kaybetti. Yüzde 2.60’lık oy oranıyla, parlamento dışında kaldı. Sırp Listesi-LS ise bir puanlık oy kaybıyla yüzde 5.54’te kaldı. 

Seçimin sürprizi, ilk kez seçime katılan Topluluklar Birliği-UZ-AH oldu. Adriana Hociç liderliğindeki UZ-AH, 6 bin 389 oyla, seçime katılan diğer Boşnak partilerini gerisinde bıraktı.

Türk partilerine gelince…

Fikrim Damka liderliğinde ikinci kez seçmenin karşısına çıkan Kosova Demokratik Türk Partisi-KDTP’de erime devam ediyor. 2017 yılında 7 bin 852 ve 2019 yılında 6 bin 788 oy alan KDTP, bu sefer 6 bin 153’de kaldı. Oy kaybına, ikinci bir Türk partisinin seçime katılması gibi, birçok mazeret sunanlar olabilir. Biz de onlara şunu söyleriz: İnsan bir fabrika olsaydı, herhalde mazeret üretimi yapardı. Bundan önceki genel seçimlere de iki hatta üç Türk partisi katılmıştı. 

Geçmişte KDTP’yi destekleyenler, oylarını, Arnavut partilerine veya diğer bir Türk partisine verdiler, veriyorlar. Soru belli: Bütün kabahat seçmenlerin midir? Partinin, hiç kusuru yok mudur? 

Sorular burada dursun, biz diğer Türk partisiyle devam edelim.

Kısa süre önce Ertan Simitçi liderliğinde kurulan Yenilikçi Türk Hareket Partisi-YTHP, oldukça genç ama bir o kadar azimli ve inançlı kadrosuyla, bin 156 oy aldı. Başlangıç için yeterli, hatta başarılı sayılabilir. Özellikle, tarafsız kalması gereken birçok resmi kurum ve yetkiliden gelen, yoğun baskı ve hatta tehditler göz önünde bulundurulursa. 

Kosova halkı, eski yüzlerden ve politikalardan sıkıldı. Aslında mesele, eski-yeni değil, kandırılmak ve unutulmak. YTHP, aynı azim ve kararlılıkla yola devam ederse, çok daha başarılı neticeler alabilir. 

Yeniden başa dönelim.

Onca bilginin, verinin, mağlubun ve galibin arasında, ilk dikkatimi çeken şu oldu: Hiç kimsenin kafası milletten daha fazla çalışmaz. Ne senin, ne benim. 

Kosova halkı, yıllarca kendisini kandıranları, oyalayanları, unutanları cezalandırdı. Kendisi gibi düşünen ve konuşanları mükâfatlandırdı. 

Elbette seçimlerin kazananı ve kaybedeni olur. Bazıları sadece seçimleri değil, gönülleri de kaybettiler. Doğup büyüdüğü topraklara ve içinden çıktığı halka yabancılaşanlar, hem gözden, hem gönülden düştüler. Onlar için, esaslı bir muhasebe zamanı.

Bana kalırsa, On dört Şubat’la ilgili gerçeklerden biri de şudur: Bu seçimde, oylar, partiden ziyade, kişiye verildi. 

İşte o kişinin, yani Albin Kurti’nin en çok dikkat etmesi gereken: Seçimleri kazanan, fakat kendisini kaybedenlerden olmamaktır. Kurti’nin atması gereken ilk adım, itimat telkin eden, özenli, dirayetli ve liyakatli bir kabine kurmasıdır. 

Siyaset, kamplaşmayı da ister istemez beraberinde getiriyor. Ayrıştırıcı dil, seçim boyunca hâkimiyet kuruyor. Ancak seçim bitti, geçim derdi başladı. 

Unutmayalım: Kırıldığımız kadar kırmak, bizi daha güzel yapmaz. Albin Kurti’nin seçim sonrası açıklamaları da zaten bu doğrultuda.

Kosova seçimlerinin Türkiye’ye verdiği mesajlar da var. Yeni süreçte: Türkiye, Kosova’nın tüm bileşenleriyle, sağlam bir zeminde, istikrarlı bir ilişki tesis etmelidir. Bunun yegâne yolu: Sivil toplum merkezli sosyal, kültürel ve ekonomik politikalar üretmek; iktidarı ve muhalefetiyle, tüm siyasi aktörleri kapsayıcı bir ağ oluşturmaktan geçiyor. 

Taze, temiz, samimi, uluslararası ilişkilerde dengeli ve entelektüel bir kişiliğe sahip olan Albin Kurti, 15 Temmuz ile durağanlaşan Kosova-Türkiye ilişkilerini yeniden canlandırmak adına önemli bir fırsattır. İyi değerlendirelim. Bazı siyasilerin, bürokratların ve danışmanların bireysel ticari ve siyasi hesaplarına kurban etmeyelim.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Arnaut Besim

Abi Albin Kurti cok temiz adam. Turkiye lazim cok iyi arkadas. Kurti iyi arkadas. Biz Turkiye Ve Erdogan seviyor.

Özcan çolak

Allah razı olsun kardeşim. Balkan ülkeleri bizim Avrupa kıtasında atan kalbimizdir. Tabi bu ülkelerin hepsinde milyonlarca dindaşımız soydaşımız ile kaynaşmalar için otobüs seferleri MADDİ DESTEK verilerek sıklaştırılmalı. Türkiye içinde şehirler arası yolculuklar kadar OLAĞAN bir kolaylık sağlanmalı. Milletin kaynaşması BEREKETİ getirecektir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23