• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Karabağ Azerbaycan’dır!

21 Ekim 2020
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Terör devleti Ermenistan, tüm dünyanın gözlerinin içine baka baka, masum sivil halka yönelik saldırılar düzenliyor. Azerbaycan, işgalci Ermeni askerini; Ermeniler ise özellikle şehir merkezlerindeki silahsız insanları hedef alıyor.

Ermeniler, ilan edilen ateşkeslere rağmen savaş suçları işliyor. Hocalı’da yaptığı gibi kadın, çocuk, yaşlı, sivil demeden cinayet işliyor.

Ermenilerin yapmaya çalıştığı: Korku salarak, cinayetler işleyerek, Azerbaycan halkını korkutmak ve toprakların nüfus yapısını değiştirmek, Azerbaycan devletini de kışkırtmak.

Bütün bunlar olup biterken, Amerika’nın başını çektiği, Batı dünyasının ve medyasının ikiyüzlü davranış ve tutumları ise ayrı bir terör olayıdır. Ve en az Ermeni saldırganlığı kadar kınamayı hak etmektedir. 

Batı dünyasının demokrasi, insan hakları ve terör gibi konularda nasıl bir çifte standart uyguladığı aklı başındaki herkesin malumudur. Ölen kişiler onlardan olmadığı sürece hiçbir sorun yok. Olan biteni görmüyor, duymuyor, umursamıyorlar.

Adına tarih dediğimiz şey, hem geçmişi anlatır, hem günümüzü aydınlatır. Dünü, bugünü ve yarını bir araya getirir. İbretten nasibi olanlar bunu görür.

Batı’nın adalet anlayışını ve tavrını, yakın tarihten bir örnek vererek, gösterelim: 1897 yılındaki Türk-Yunan Harbi’nden tartışmasız bir şekilde galip çıkmamıza rağmen, batılı devletlerin araya girmesiyle, kaybeden taraf olduk. Bu galibiyet, ertesi yıl, Girit adasını vermemizle sonuçlandı. Daha doğrusu, bizden aldılar.

Biraz daha yakına gelelim: Balkanlar’da Hıristiyan çeteler Müslüman ahaliyi katlederken, Batı basınında tam tersi haberler çıkıyordu. Yine Balkan Harbi sırasında, Avrupa’da yayın yapan gazeteler, Sırp, Bulgar ve Yunanlıların Müslümanlara yaptığı mezalimi neredeyse hiç görmemiştir. Buna karşılık, Türklerin yapmadığını yaptı diye göstermişlerdir.

Bu konuyla ilgili yüzlerce örnek ve kaynak var. Hepsi için yerimiz yok ama bir tanesini yazımıza misafir edelim. Savaşa bir gazeteci olarak katılan Leon Troçki, Balkan Savaşları isimli eserinde, özetle şunu söylüyor: “Rus basını, Türklere yapılan kıyımları bir sessizlik komplosuyla yok sayıyordu. Türklerin Hıristiyanlara yaptıkları kıyımlara ilişkin sansasyonel haberler yayınlayıp yaygara koparmaktaydı.” (Sayfa 5)

Peki, Balkan Savaşı’nda, Bulgar ordusunda Makedon Lejyonu’nun bir parçasını oluşturan, gönüllü Ermeni birliklerinin olduğunu biliyor muyuz? Bu askerlerin yaptığı fenalıklar hakkında bir fikrimiz, bilgimiz var mı? 

Troçki, onlarla ilgili şunu söylüyor: “Söz konusu lejyon, çok geçmeden yaptığı zulümlerle kötü bir ün kazanacaktı.” (Sayfa 288)

Bir örnek daha: Ermeni çetelerinin Doğu Anadolu’da yaptığı sivil katliamlar, işgalci Rus subaylarını bile dehşete düşürmüştür. Üstelik Rusların ne kadar acımasız bir millet oldukları malumdur. Adana ve çevresini işgal eden Fransızlar da Ermeni lejyonlarından yararlanmışlardır. 

Dün olduğu gibi bugün de değişen bir şey yok: Ermenilerin yaptığı mezalimlerden hiç bahsedilmezken, Batılılar, ülkemizi soykırım yapmakla itham edebiliyorlar.

Bunu da söyleyelim: Yunan işgal kuvvetleri, Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’nun dörtte birini yakıp yıkmışlardır. Büyük kıyımın izleri, Bilecik gibi illerimizde hâlâ görülebilir. Peki, Lozan’da savaş tazminatı olarak bize ne vermişlerdir? Yine kendi toprağımız olan Edirne ilimizin Karaağaç mahallesi. Evet, merkeze bağlı küçük bir mahalle.

Son bir örnek daha: Birinci Dünya Savaşı yıllarında ve sonrasında, İngilizlere esir düşen Türk askerleri, mühim bir kısmı, kasıtlı olarak kör edilmiştir. Bazı Ermeni doktorların, tedavi amaçlı olarak kendilerine gelen Türk askerlerinin kör edilmesi operasyonunda rol aldıkları bilinen bir gerçektir. 

Bu operasyonun iki amacı vardı: Ermenilerin intikam duyguları ve Türklerin esaretten kurtulduktan sonra tekrar savaşmasına mani olmak. Esir Türk askerlerinin kör edilmesi, 28 Mayıs 1921’de Meclis gündemine gelmiş ve gözleri kör edilen Türk askerlerinin 15 bin civarında olduğu tespit edilmiştir.

Bu konu hakkında detaylı bilgiye ulaşmak isteyenler İngiliz esir kampında üç yıl geçiren Ahmet Altınay’ın, esaretten kurtulup vatana döndükten sonra, kaleme aldığı Katran Kazanında Sterilize isimli hatıratını okuyabilirler. (Tarih Düşünce Kitapları, 2004)

Örnekler bitmez. En iyisi biz yine yazımızın giriş kısmına dönelim.

İnsan, yalnız olup olmadığını zor zamanlarında anlar. Zor zamanlar, hakiki dostlarımızı, kardeş ve dost bildiklerimizi, bizlere yeniden ve sahiden gösterir. 

Devletler de insanlar gibidir: Mesela, Azerbaycan’ın düzenlediği Karabağ Operasyonu’na en güçlü desteği Türkiye verdi, veriyor. Nasıl vermesin: Azerbaycan devletini biz kurduk. Kurduğumuz devlete ihanet edecek değiliz.

Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü sağlamak için, devlet olarak, millet olarak, dün de bugün de çalıştık, çalışacağız. Türkiye böyle bir şeye asla kayıtsız kalamaz. Gücümüz yetsin veya yetmesin, vazifemiz budur.

Hatırlayın: Ermeniler Karabağ’a saldırınca, Karabağ halkı, Azerbaycan’dan önce Türkiye’ye bakmıştır. Yaklaşık otuz yıldır gözler üzerimizdeydi. 

Tam da bu sebeple: Karabağ’daki Ermeni sorunu, bizim de sorunumuzdur. Hocalı katliamı, sadece Azerbaycan halkına değil, bize de yapılmıştır.

Dün bütün bunlar yaşanırken, yeterince, Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olamadık. Ancak bugün bambaşka bir Türkiye var. Ürettiğimiz insansız hava araçları sayesinde kaç askerimizin hayatta kaldığını, kaç Ermeni askerinin zayiatsız bir şekilde etkisiz hale getirildiğini çok iyi biliyoruz. Aslına bakılırsa, Ermeni işgalciler, bunu bizden daha iyi biliyor.

Son bir şey söyleyip bitirelim: Allah’ın izniyle, Karabağ Azerbaycan’dır. Türkiye Azerbaycan’dır, Azerbaycan Türkiye’dir. “Tek millet, iki devlet” derken bahsedilen tam da budur.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Vaaay bee

Gözleri dolu dolu ellerim sımsıkı yumruk vaziyete bu yazını okudum. Kafirler için yaşasın cehennem ateşi.

Nihal

ABD li popemi midir nedir Azerbaycan ermenistan dış işleri bakanlarını çaığırıyor ne deyecekmiş bu şişkoş o ki ermenistan için gözyaşı döken durun yapmayın karabağ ermenistanın olsun MİNSK denen hiristiyan ermeni kuruluşu devreye girsin şimdi bir 60 yıl daha oyalanın bakalım olmadı bir 90 yıl oyalanın bakalım
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23