• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

İslâm kırmızı çizgimizdir!

29 Nisan 2020
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Fikir ve ifade özgürlüğüne karşı değilim, aksine savunuyor ve destekliyorum. Fakat “fikir ve ifade özgürlüğü” adı altında kurulan tezgâha karşıyım. 

Evet, böyle bir tezgâh var: Fikir özgürlüğünü dilinden düşürmeyen bazı kimseler, başka bir görüşe katlanamıyor. Kendileri için isterken samimi ve ısrarcı, başkaları söz konusu olunca samimiyetsiz ve tutarsızlar. Tamamen ikiyüzlü, çift dilli.

Hem insan haklarından ve hürriyetten bahsediyor, hem de milletimizin dinine, inancına, kültürüne hasımlık ediyor. Burada siyasi duruştan yahut ideolojik farklılıktan söz etmiyoruz. Bu işin siyaseti, ideolojisi yok. Bahse konusu olan, ağır tahammülsüzlüktür.

Fikir ve ifade özgürlüğü çıktı çıkalı, kimse, bu ülkenin asli unsuru olan inançlı insanların kanaatini sormaz, görüşlerine saygı göstermez oldu. Fikir ve ifade özgürlüğü, dini bütün insanlara ve onların inancına saldırmak için kullanılan bir maske haline geldi. 

Bir İslâm düşmanı, bir eşcinsel veya bir batı sevdalısı, “fikir ve ifade özgürlüğü” adı altında milletimizin manevi değerlerine saldırabiliyor. İtiraz ettiğiniz zaman, şunu söylüyor: “Bu benim fikrim, ben böyle düşünüyorum.”

Buna karşılık: Siz kendi değerlerinizi ifade edip, gereğini yapmaya çalıştığınız zaman, bunun adı “fikir ve ifade özgürlüğü” değil, irtica, gericilik veya yobazlık falan oluyor.

Mesela, Peygamber Efendimize kötü sözler söylemenin, hakaret etmenin ‘fikir ve ifade özgürlüğü’ sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Cami talep ederseniz gerici, camiye karşı çıkarsanız modern oluyorsunuz.

Bitmedi: “Şarap kan yapar, düzenli olarak şarap tüketin” derseniz, fikrinizi ifade etmiş olursunuz. Kimse size bir şey demez. Fakat “içki dinimizce haramdır, kan yapan bir şey istiyorsanız, kara üzüm ve pekmez tüketin” veya “zina ve eşcinsel eğilimler dinimizce haramdır, karşı cins ile evlilik helaldir” derseniz, bu, hem yobazlık olur, hem de başkalarının özel hayatına müdahale.

Tam burada, bir Hıristiyan olan Umberto Eco’nun bu söylediklerini hatırlatmak gerekiyor: “Bir camiye girmeden önce, ayakkabılarımı çıkarırım. Eğer ayakkabılarımı çıkarmak istemiyorsam, başka bir yere giderim. İslâm dininin alkol tüketimini yasaklamasına itiraz edemem; eğer bu görüşe katılmıyorsam, Müslüman olmam.” 

Devam edelim.

Bu konuyla ilgili başka şeyler de söylenebilir, söylemeyelim: “Fikir ve İfade özgürlüğü” tuzağı, sadece konuşma, fikrini beyan etme şeklinde çalışmıyor. Toplumun değer yargılarına ters düşen hareketler yapan, ahlaksızlığı yaşam biçimi olarak sunanlara, yaptıklarının sebebi sorulduğunda, “kendimi böyle ifade ediyorum” cevabını veriyor. 

Böyleleri için, yasak diye bir şey yoktur. Haram, helal tanımazlar. Günah nedir bilmezler. Fakat bir hocaefendi Allah’ın ayetlerini ifade etmeye kalkışsa, hemen yasa ve yasaklarla karşı karşıya geliyor. Olacak iş midir?

Esas dert bu gibi geliyor bana: İslâmi ve insani olan her şeye karşılar. Bu fenalığı, çağdaşlık, insan hakları ve fikir özgürlüğü adına yaptıklarını söylüyorlar.

Her fırsatta İslâm’a ve Müslümanlara yönelik hoş olmayan açıklamalar yapıyorlar. Milletinin kırmızıçizgilerini çiğniyor; trafik kurallarına ve hayvan haklarına gösterdikleri hassasiyeti, milletimizin manevi değerleri için göstermiyorlar. 

Görünen o ki, Türkiye’deki fikir ve ifade özgürlüğü, herkesin değil, sadece kendilerinin işine yarasın istiyorlar. Maalesef.

Fikir ve ifade özgürlüğü iddiası, işte burada çöküyor. Bu, ifade özgürlüğünden ziyade, bir vazifeyi yerine getirme işine benziyor. Belli ki, milleti öfke patlamasına zorluyorlar. Bu kabul edebileceğimiz bir şey değil.

Hepsine birden söyleyecek sözümüz, verecek cevabımız, elbette var. Biraz daha sabır.

Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu şöyle söylüyor: “Sabır, katlanmak değil, güç biriktirmektir.” Biz de şunu: Suskun ve şaşkın değiliz, sadece sabırlıyız. Fakat onun da bir sınırı var.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ali TAŞ

Dine saygılı olmak önemlidir.Ancak saygı çerçevesinde eleştiri yapmak bu ülkede suç kabul ediliyor.Dinde reforuma gerek var demek sizin sabrınızı taşırırmı?

Bunlar mı Milli Görüş Ayhan Kardeşim

Eşcinsellik üzerinden kitabımıza saldıran Baro’ya Temel’in verdiği cevap kırmızı çizgilerinin ittifakı korumak olduğunu gösteriyor
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23