• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Eksen kavgası

25 Mayıs 2016
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Makedonya, neredeyse sıkıntısız bir şekilde, eski Yugoslavya’dan ayrıldı. Fakat bugünlerde, oldukça sıkıntılı bir süreçten geçiyor.

Her şey Nisan 2014’te peş peşe gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Seçimini ve Erken Genel Seçimi; Nikola Gruevski liderliğindeki VMDO-DPMNE ve bu partinin Cumhurbaşkanı adayı Gyorge İvanov’un kazanmasıyla başladı. Analistler, bu neticelerin, Makedonya için istikrarlı yılların başlangıcı olduğunu ifade ediyorlardı. Fakat tam aksi oldu. 

Ana muhalefet partisi Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği-SDSM lideri Zoran Zaev, iktidarı, seçimlerde hileye başvurmak, yargıyı etkilemeye çalışmak, yasadışı dinlemelerde bulunmak, rüşvet ve yolsuzlukla suçluyor. 

Zaev’in iddiası şuydu: 2011 yılında, 14 milyon Euro karşılığında, İsrail’den dinleme cihazları satın alındı. Bu cihazlarla, aralarında politikacı, bürokrat ve gazetecilerin yer aldığı, 20 bin Makedonya vatandaşı dinlendi. Meclis toplantılarını boykot etme kararı alan Zaev, yayınladığı onlarca ses kaydıyla, bu iddialarını destekledi. 

Ses kayıtlarının yayınlanmasıyla birlikte, Makedonya halkı sokaklara döküldü. Muhalefet partilerinin öncülüğündeki sokak gösterileri ve mitinglere ilaveten, Başbakanlık ve Meclis Başkanlığı binalarının önünde çadırlar kuruldu.

Muhalifler, eski Başbakan Nikola Gruevski’nin istifasını, ses kayıtlarının araştırılmasını, seçim sistemi ve seçmen listeleri yenilenmesini ve ülkeyi erken seçime götürecek geçici hükümetin kurulmasını talep ediyorlar.

Gelen tepkiler sonrası köşeye sıkışan VMDO-DPMNE lideri Gruevski, önce karşı mitingler düzenledi. Gruevski, Rusya ve Sırbistan bayraklarının dalgalandırıldığı bu mitingler de yeterli olmayınca, çareyi milliyetçilik kartına oynamakta buldu. 

Gruevski Hükümeti, Arnavut damarına basarak, Kumanova’da kanlı bir operasyona imza attı. 17’si Arnavut olmak üzere 22 kişi katledildi. Fakat bu kanlı senaryo da Gruevski’nin umduğu neticeyi vermedi. Protestolar, daha da şiddetlendi. Üstelik iki bakan ve istihbarat müdürü, operasyon sonrasında istifa etmek zorunda kaldılar.

Gruevski Hükümeti protestolara rağmen geri adım atmayınca, ABD ve AB öncülüğündeki, yabancı misyon şefleri devreye girdi. İktidardaki VMRO-DPMNE ve Demokratik Bütünleşme Birliği-BDİ partileri ile muhalefetteki SDSM ve Arnavut Demokratik Birliği-PDSH partilerinden oluşan, dörtlü diyalog grubu oluşturuldu.

Görüşmelere, Ohrid Anlaşması’nda olduğu gibi, iki Makedon ve iki Arnavut partisi katılırken, Türk partisinden hiçbiri davet edilmedi. Rahmetli Cemil Meriç ne güzel söylemiş: “Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgârın oyuncağı olurmuş.”

İktidar ve muhalefet arasındaki görüşmeler, 2 Haziran ve 15 Temmuz mutabakatları sonrasında, Pırjino (Przino) Anlaşması ile neticelendi. Bu anlaşmadan kazançlı tarafı, genel anlamda, muhalefet oldu. Muhalefetin, seçim sisteminin değiştirilmesi hariç, tüm talepleri gerçekleşti.

Pırjino Anlaşması’yla; seçmen listelerinin yenilenmesi, 24 Nisan 2016’da sandık başına gidilmesi ve Başbakan Gruevski’nin, seçime 100 gün kala, istifa etmesi kararlaştırıldı. Kurulacak geçici hükümette; iktidar partisi VMRO-DPMNE’nin yanı sıra, ana muhalefet partisi SDSM’den de bakan ve bakan yardımcılarının da yer almasına karar verildi. En önemlisi, SDSM liderinin elinde bulunan ses kayıtları başta olmak üzere, tüm yolsuzluk ve yasadışı işlemler ile ilgili diğer iddiaların özel yetkili savcılık tarafından incelenmesi üzerinde anlaşıldı.

Kâğıt üzerinde mutabakat sağlansa da, önemli ve zor olan bu kararları uygulamaktı. Alınan kararların hayata geçirilmesi oldukça yavaş olunca; Makedonya Meclisi, seçim tarihini 5 Haziran olarak değiştirdi ve kendisini feshetti.

Pırnijo Anlaşması ile kısmen düşen tansiyon, Cumhurbaşkanı İvanov’un haklarında yolsuzluk iddiası bulunan 56 kişiye af çıkarmasıyla, yeniden yükseldi. Başta Üsküp olmak üzere, birçok şehirde yeniden protestolar başladı. 

Protestoların ikinci haftasında, iktidar ortaklarından Demokratik Bütünleşme Birliği-BDİ, Anayasa Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Anayasa Mahkemesi, meclisin feshi kararını iptal etti ve seçim sürecini durdurdu. (Bundan 3 ay önce, aynı yöndeki bir başka başvuruya red cevabı vermişti.)

Makedonya Meclis Başkanı, mahkemenin kararı doğrultusunda, meclisi yeniden topladı. Mecliste alınan bir kararla, seçim tarihini belirleyen kanun maddesi iptal edildi. Af kanunu için de iptal hazırlığı yapılıyor. 

Toparlayalım: Yolsuzluk ve usulsüzlüğün diz boyu olduğu, hukukun ayaklar altına alındığı, yüz binlerce hayali seçmenin olduğu, devlet kurumları arasında farklı tutumların olduğu, Makedonlar ve Arnavutlar arasında anlaşmaların yapıldığı ve Türklerin saf dışı bırakıldığı Makedonya, aslında büyük bir eksen kavgasına ev sahipliği yapıyor. ABD - AB ittifakı ile Rusya arasında bir seçime zorlanıyor.

“Türkiye bu işin neresinde?” derseniz, tıpkı bu ülkedeki Türk partileri gibi, sadece olan biteni izliyor. Makedonya’yı ilk tanıyan ve bu ülkenin elinden tutup, NATO’ya götüren Türkiye, çok daha aktif ve etken bir politika izlemeli. Aksi halde Makedonya Türkleri daha zorlu günler görebilirler.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23