• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Başka Türkiye yok

31 Ekim 2018
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Türkiye, başını ağrıtan bunca musibete rağmen, büyük bir devlettir. Türkiye’yi büyük yapan güçlü ordusu, kalabalık nüfusu, yüksek döviz rezervi ya da ticari hacmi değildir. Bunlar da elbette çok önemli ve gereklidir. Fakat büyük devlet olmak için yeterli değildir.

Türkiye’yi büyük yapan, şefkat ve merhametidir. Türkiye’yi büyük yapan, kapılarını mazlumlara açık tutmasıdır. Türkiye’yi büyük yapan, hep veren el olmasıdır.

Evet, bir milleti gerçek anlamda büyük yapan, o milletin şefkat ve merhametidir. Yani mazlumları savunur ve gerektiğinde onlara kucak açarsan, ancak o zaman büyük millet ve büyük devlet sıfatını hak etmiş olursun. 

İşte, bu yüzden… 

Birkaç kış boyunca garibanları soğukta bırakan, ardından da kapı dışarı eden Sırbistan’a devlet demiyoruz.

İşte, bu yüzden… 

Kapılarını mazlumlara sıkı sıkıya kapatan, Hırvatistan’a devlet demiyoruz.

İşte, bu yüzden… 

İki arada bir derede sıkışıp kalmış muhacirlere, kardeşlik elini uzatan Türkiye’ye büyük devlet diyoruz.

Müslüman Türk milleti, en sıkıntılı zamanlarında bile, vatanından ayrılmak zorunda kalanlara sahip çıkmıştır. Mazluma kimlik sormamış; dili, dini, ırkı ne olursa olsun, yardıma koşmuştur. Kapısına gelenlere muhacir gözüyle bakmış, kendisini ensar olarak görmüştür.

Bilmeyenler için bildirelim, unutanlar için hatırlatalım: Milletimiz, gelirine göre hesap edildiğinde, dünyanın en cömert insanlarına sahiptir.

Bilen bilir: Anadolu coğrafyası, milletleri eritip, yok etmesiyle bilinir. Bu topraklarda yaşamış onlarca millet, tarih sahnesinden çekilmiştir.

Bin yıla yakın bir zamandır, buradayız. Anadolu’yu bizim kılan ve kılmaya devam eden yegâne sebep şudur: Merhamet eden, merhamet bulur. İnsanlara merhamet ederseniz, Allah da size merhamet eder. 

Anadolu’nun kapıları önce milletimize açılmış, sonrasında milletimiz Anadolu’nun kapılarını tüm mazlumlara açık tutmuştur.

Şurası bir gerçek: Araplardan Kürtlere, Boşnaklardan Çeçenlere, Arnavutlardan Perslere, Şiilerden Sünnilere ve Müslümanlardan Yezidilere kadar herkesin kara gün dostuyuz.

Bunun örnekleri çokça var. Mesela…

Saddam Hüseyin Irak’taki Kürtlerin üzerine yürüyünce, bu ülkedeki Kürtler, çoluk çocuk Türkiye’ye sığınmıştı.

İran’da, Şah döneminde İslamcıların ve Humeyni döneminde laiklerin, kapısını çaldığı ülke yine Türkiye idi.

Ermeniler Karabağ’a saldırdıklarında, bölge halkının gözleri Azerbaycan’dan evvel Türkiye’yi aramıştı.

Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün... 

Siyonist İsrail Lübnan’ı bombaladığında, yüzbinlerce Lübnanlı, Hatay üzerinden Türkiye’ye sığındı. Hatta Lübnan Başbakanı, telefonla Türkiye’yi arayarak, yardım talep etti.

Filistin’deki her iki direniş örgütünün de; hem El-Fetih, hem de Hamas’ın gözü kulağı Ankara’dadır.

Çin zulmü altında inleyen Doğu Türkistanlılar, Rus işgali altındaki Çeçenler ve Kırımlılar için en emin belde Türkiye’dir.

İşte birkaç örnek daha…

Balkanlar’da da benzer bir durum var: Bulgaristan, Batı Trakya, Makedonya, Kosova, Bosna Hersek ve Sancak’taki Müslümanlar, Türkiye’ye güveniyorlar. En küçük bir tehlikede, Türkiye’ye sığınmanın çaresini arıyorlar.  

Suriye halkının tek sığınağı da Türkiye’dir. Sadece bu ülkedeki Müslümanlar için değil, Hıristiyanlar ve Yezidiler için de…

Uzun sözün kısası: Türkiye, darda kalanların ülkesidir. Türkiye, zorda olanların öz yurdudur. Türkiye, gidecek başka yeri olmayanların anavatanıdır. 

İngiltere’de tutunamayanlar Amerika ya da Kanada’da; Almanya’da sıkılanlar Avusturya ya da İsviçre’de yaşayabilir. Buna karşılık Türkiye, bizim için emsalsizdir. Muadili ya da akranı yoktur.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23