• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Toplama hurda kâğıt üzerine…

01 Şubat 2016
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Kapitalist toplum, sınıflı toplumdur. Kemalizm, sınıfları reddederken buyurmuştur ki, “İmtiyazsız sınıfsız kaynaşmış bir kütleyiz”. Dinimiz de sınıflaşmayı yasaklamıştır. Namaz vaktinde her sınıftan farklı insanların Allah’ın huzurunda aynı safta sıralanma kuralını getirmiştir…

        Şimdiyse Kemalizm, eski cebri geçerliliğini yitirmiştir. Dinimizin emrettiği sınıfsızlık  ruhu ise, imamın arkasında sıralanan saf’lar, anlamsız görüntülü üstünlük manzarasına dönüşmüştür…

 •

Sanayileşmeyle birlikte, sınıflar, eşyanın tabiatından olacak, kendiliğinden oluşmaya başladılar. Yerli sermaye yetersizliği  bir yana, yerli teknoloji, tecrübe ve işçiliğin kalitesizliğinden ötürü sanayileşme devrimi, fason montajcılık biçiminde başladı. Şehirlerin nüfuz yoğunlukları mahallin temel ihtiyaçlarını karşılayacak ölçüde zamanında otomatiğe bağlanmışlığından; fason montajcılık, kendi emek ihtiyacını köylüyü şehirlere çekerek karşıladı…

Aynen, buhar makinasının keşfini müteakip erken sanayileşmenin vatanı İngiltere’de olduğu gibi…

Tarımı gözden düşürüp sanayileşmeyi önceleyen politikaların köyden şehre göç akımını hızlandırması, sanayi bölgelerindeki emek pazarının arz-talep dengelerini bozunca, işsiz kalan göçmenler çoğunlukla üç tekerlekli seyyar arabalarıyla işportacılığa başladılar. Son yıllarda ise, iyi kötü bir on yıldır hurda kağıt toplayıcılığı, sermaye yoksunu alt tabakalarda revaç buldu…

İki tekerlekli kaldıraçların üzerine konulmuş sentetik kanaviçeden kirli yağlı büyük çuvallarıyla sokakları turalayan garibanlar, karıştırdıkları çöp bidonlarından topladıkları atık malzemeleri bir üst sınıftaki sektördaşlarına satarak geçinmeye başladılar…

Askerliğim esnasında teknisyen başçavuşum bir gün gideri tıkanmış hela kabinesindeki manzarayı sorduğunda, görünenlerin cins isimlerini, has Türkçe ile ifade etmiştim…

Hep hatırlarım, itiraz ederek, “Onlar ekmektir ekmek” demesini…

Lağımcı, yumuşak demir kılavuzunu kanala sokar ve kolları sıvalı elleriyle de ekmeğini oradan çıkarırmış

Şimdi belediye, bakanlıklar şehirlerin, şehir görüntüsünü bozduğu gerekçesiyle, hurda kağıt sektörüne karşı müeyyideli bir savaş açmış… Sınıflı toplumun en alt kademelerinden üst sınıfların ticaret ve sanayi sektörlerine toplama kağıt, hurda plastik ve alüminyum meşrubat kutu sevkıyatını ağır para cezasıyla yasaklamış…

Teknoloji ile kol emeği, işçi ile patron, ağa ile ırgat ve siyaseten de seçmen ile seçilenler arasındaki kadim çıkar çelişkisinden kârlı kazançlı çıkanların, “kul hakkı” ile karşısına gelmelerini istemiyor, Yüce Allah’ımız...

Şurası hakikattir ki, alt sınıfların, özellikle çöplükleri karıştırarak atık malzeme ve hurda kağıt toplayanların, üst sıralardaki satın alıcı ve kullanıcı sektörlerden kul hakkı alacakları vardır. Kendilerini üst sınıflardan alacaklı kılan perişanlığa razı bu insanların ekmek yollarını bütünüyle ve kökünden kapatmak, kul hakkına tecavüzün hem de en çirkini olmak gerekir…

Diktatörlük denilen de, işte budur… 

Şimdi bir soru, düşünelim ve cevabını bulmak için birazıcık olsun siyasi ve vicdani ter dökmeye çalışalım…

Belediyenin, ya da bakanlıklarının “çirkin görünüyor, şehrimizin marka değerini düşürüyor” gerekçesiyle çeşitli ağır para cezalarıyla müeyyideye bağladığı çöplüklerden hurda kağıt toplayıcılığı, bir geçim yolu ve ekonomide bir sektör olarak, hangi eko-politik zincirin halkalarındandır?..

Parlamenter demokrasinin mi, yoksa kapitalizmin mi?..

Başkanlık sistemi, bu problemi nasıl çözümleyecek?..                        

Haydi gelin, Demirel’in meşhur “Gabı gabdırmam”ına nazire, referandumu kimseye kaptırmadan “evet-hayır” ölçümünü biz yapalım…

Başkanlık sistemine “Evet” diyenlerle “Hayır” çekenlerden, yalın da olsa kabulümüzdür, iki satırlık gerekçelerini, lütfen  bekliyoruz…       

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23