• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Queen Central Park…

21 Ağustos 2017
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Queen Central Park, nitelik ve niceliğinde benzerlerinin arasında bir örnek. İstanbul’da Şişli kazasının Bomonti nahiyesinde yenilerde dikilen luxurious bir mahallenin ismi imiş…

Yeni bir devlet kurulduğunda, yeni bayrağı da dalgalanmaya konulduğunda ve yeni yerleşiklerinin de semtlerine isim bulma telaşına kapıldıklarında, cümlesinin işlerine kolaylıklar dileriz…

Geçenlerde akşamın hüznü zemine inerken Kayaşehir’e doğru yola düzülmüştüm. Ellili yıllarda üç beş seneliğine ömrümüzün geçtiği Hadımköy, Yassıviran, Arnavutköy, Kısırmandıra vs, vs. gibi köylerin  haricinde kalan topraklar, o bereketli bolluk zamanlarında ekilip biçilirdi…

Merak ettik, aceb ne haldedir vatanımızın İstanbul dibindeki kutsal toprakları?...

Düştük yollara...

xxxxxx 

Kayaşehir ve Başakşehirlerin yer aldığı yakın Silivri ve Çatalcalarda toprak denilen ekonomik faktörlere benzer bir şeyler kalmamış. Eskinin manda yoğurdunun merkez üssü yüzlerce ve belki de binlerce çok katlı çok geniş ve çok derinlikli devasa binalarla doldurulmuş…

Gecenin karanlığı adamakıllı yere inmişti. Tahmin etmediğim manzara ile karşılaşınca gelişin dolambaçlı yollarını şaşırma korkusuyla geriye dönüş için, aynı istikamette devama karar verdim. Nasıl olsa bir yerlere ulaşacaktım. Ve öyle de yaparak Arnavutköy’e vardık… 

Ziraat odalarının resmi temsilcileriyle birlikte tarımla uğraşan uzmanlaşmış ufku açık kişiler, hububattaki üretim açığının giderek, hem de feci şekilde büyümekte olduğundan bahsediyorlar…

Muhafazakâr sağ demokratların işlettikleri BİM’e uğradığımda, zaman zaman tezgâhlardaki nesnelerin menşelerine bakarım…

İthal/ yerli oranlamasında yerliler lehinde bir gelişme var mı diye…

Kuru bakliyatta olsun, giyim kuşam levazımatıyla hırdavat cinsinden sarf malzemelerde olsun, söz konusu ticari kazanç olduğunda da, gerisinin her meşrepte teferruat olduğunu öğrendim…

Bulgurlar, Türkiye bulguru olsalar da, imalat sürecinde ana ham madde olarak kullanılan buğdayın nereli olduğu, Türk buğdayı mı, Rus buğdayı mı meçhul…

Ukrayna buğdayı, ekmeğimizin içindeki yerini az ve dar görmüş olmalı ki, şimdi de kalkmış, toprağımıza tohumluk olarak dalmaya…

Toplu iğne hariç her şeyi ve her yönü ile kendine yeterli Türkiye‘yi bu perişan ve boynu eğik duruma kimler düşürdü?…

Bunların hiç önemi yok. Zira çoğunluğu, murisleri olarak terekelerini yakınlarına terk ederek hayata veda edip gittiler…

Biz ne yapabiliriz?...

O koskoca devasa yüksek yapılar üçlü beşli gruplar halinde siteleşmişler. Beşer altışar odalı her bir müstakil bölümde oturanların yaptıkları mobilya siparişlerinde faturalar elli-altmış bin liralardan başlıyor. Tekke tarikat müntesipleri olarak bu siteler dünyasına iltica eden konformist muhafazakârların şikâyetlerine konu olan da çok tuhaf mesele. Buradaki her bir sitenin çevre disiplini ve emniyet hizmetleri için ödeyecekleri aylık aidatın binli liralardan başlaması…

Oysa hamama giren terlemez miydi? Sözde Müslümanca, bu ne israftı bey kardeşim?... 

Biz şahsen sanıyorduk ki, Türkiye’de fukaralık ve yoksulluk kol geziyor. Bundan ötürüdür, yazılarımızda hep adaletten bahseder ve gelir dağılımındaki adaletsizliklere ağırlık veriyorduk…

Yanılmışız…

Kim ne halt ederse etsin, beni ilgilendirmeyecek artık. Gerçekten de dünyanın en büyük hava meydanı ile en uzun asma köprülü oto yolları, Türkiye ve Türkiyelilerin haklı olarak hakları imiş…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23