• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Garip konuşmalar...

02 Mayıs 2014
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Hayyam Garipoğlu epeyi meşhur bir vatandaş. Kendi kalemiyle biraz da biz kendilerini tanıtalım...

“Allah vergisi özel yeteneklere sahip olmayan, İslam inancı da olan, sıradan vasat bir vatandaş olarak kabul edilebileceğimiz bir insanım. Yani halktan birisi olarak tarif edebilirim kendimi” girişiyle profilini kağıt üzerine çıkardıktan sonra devam ediyor...

“Maalesef çok istememe rağmen, şarkı söylemek, resim yapmak, enstrüman çalmak veya bir sanatı icra etmek, edebilmek gibi yeteneklerim de yok. Keşke olsaydı”...

Dedikten sonra kitabına başlıyor...

Hayyam Garipoğlu, zengin bir aileye mensup. Fabrikaları vardı, bankaları vardı, maya imalathaneleri vardı, politikacılarla, sanayicilerle, bankacılarla devleti çekip çeviren güçlülerle yakın ilişkileri, tanışlıkları ve dostlukları vardı...

Peşine birileri takılmış. Neye el attıysa birtakım kanuni dolaplarla elinden almışlar, sahip olduğu bankaları adeta kendi özel mülkiyetinden devlet gücüyle tardettirmişler...

En sonunda da yeğeni, arkadaşlık kurduğu bir genç kızın başını ve gövdesini kör destereyle parça parça ederek öldürme suçlamasıyla medyanın diline düşünce, adamın üzerine üzerine gidişler, daha bir yoğunluk kazanmıştı...

Kendini ve başına örülen çorapların dökümlü bir tarihçesini hikaye ettiği kitabının ismi,

Sus Konuşma”... 

“Bir yatırımcının başına gelenler”...

Hayyam Garipoğlu’nun kitabının arka kapağı şöyle:

“Bir haksızlığa uğradığınızda, gideceğiniz yer neresidir?” Adalettir...

Orada da haksızlığa uğrarsanız, nereye koşarsınız?...

Basına... 

Amma basın da ‘Devlet kapısı’ haline gelmişse ne olacak? Kahraman zannedilen gazeteci devletin yanındaysa, yandınız demektir...

(Not: Burada devlet’ten murad edilen, hükümetlerdir...)

Memlekette olup bitenlerle pek ilgilenmediğim için ülkemizi ziyarete gelerek hakkımızda şitayişkâr bir üslupla methiyeler düzenler kimlerdir, hiç bilmiyorum...

Düzülecek methiyelerin de şöyle olacağından eminim.

“Bosfours veery nice, rakii, much much fevkal enfesss. Ataturk nuumber van presiiidentt... Kostantinya, bazaar, no başka var all dunyada”...

Ve benzeri güzellemeler...

Galiba Almanya’nın Cumhurbaşkanı gelmiş ve Türkiye hakkındaki görüş, kanaat ve gözlemlerinden de birkaç satırlık ifadelerde bulunmuş...

Başbakanımız Tayyip Erdoğan da, bu misafirin Türkiye hakkındaki konuştukları kendisine sorulduğunda, demiş ki...

“Garip garip konuşmalar”...

Almanyalı Başkanın garip garip konuşmaları da bana, adı gibi hayatını da gariplikler içinde geçiren Hayyam Garipoğlu”nun,

Sus Konuşma. Bir yatırımcının başına gelenler”ini hatırlattı...

Gerçekten Türkiye, sermaye birikiminden politik basamaklarının kuruluş ve işletiliş sistemine kadar her şeyiyle gariblikler cennetidir...

HAMİŞ:

Gençleşerek değişip gelişme yerine, Selamet hareketinin son Genel Kongresinde yaşlılar sultasından medet umma garabeti de, ayrıca cabası...

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23