• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Avcılık üzerine

04 Temmuz 2014
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Avcılar geometrik sistemin iki ayrı kulvarında siyaseten ölümüne yarışıyorlar. Av dönüşü fileli torbalarını doldurmuşlar...

Politik özneleri ve başrol oyuncularının resmi unvanları ile oyunlarda kullandıkları sahne aksesuarları olarak fiziki araçları birbirlerine benzemekte. Peşinden koştukları “pilavlıklarını” iki kaşlarının arasından tam onikiden vurmuşlar ve okuyucularına enfes bir politik ziyafet çekiyorlar.

Avcılardan birisi Akit...

Neticede anlatılanlar av hatıraları olduğu için, doğruluğu yanlışlığı anlatıcıların kendilerine ait olmakla birlikte, bir belediye reisi yine kendi yakınlarının yazıp çizdiklerine bakılırsa, makam otomobili olarak kendi arabasını kullanmaktaymış.

Avcılıkta olduğu gibi gazetecilikte de atıcılık pek yaygın olduğundan, Akit avcıları meraklanmışlar, karşı atışlar dolu mu karavana mı?

Yandaşları tarafından makam arabasından yoksun gösterilen belediye başkanı aslında aynı partiden selefi CHP’li bir başkanın makam arabası olarak aylığı altı bin liradan kiraladığı süper lüks bir otomobili kullanmaktaymış.

Bunları gez göz arpacık hattına konu ve malzeme edinmeye hiç gerek yok. Ben olsaydım bir mini minnacık belde belediye başkanı, uygun ve münasip görür müydüm MURAT-124’ü makamıma ve başkanlığıma layık bir araç!..

Bir diğer avcı ise geometrinin paralel kenar çizgileri arasından sesleniyor. AKP’li bir ekibin çekip çevirdiği bir belediye varmış İstanbul’un hemen şuracığında. Tabii bu ekibin aynı felsefeden bir de başkanı olacak. Samanyolu Haber’in doğruluğu yanlışlığı kendine ait anlattığı bu avcılık hikayesine göre, belediyenin sırtındaki toplam borç yükü dörtyüz küsur milyon liralara yükselmişken, belediye kadrosu da başkanlarının ünvanına layık bir makam arabası kiralamış, milyon liraya yakın bedelle...

Halkın kulağı kesik takımı arasında her vesileyle tekrar edilegelen, duvarlara asılası değerinde bir “vecize” vardır. Buna göre “zamanımız ar yılı olmayıp kâr yılı” imiş...

Tabii bu kâr yılı efsanesi, sadece çekip çevirici seçilmişlerle ilgili bir hikâye değildir. Çekilip çevrilen sözde seçicilerin huzur ve refaha yönelik umudlu beklentileriyle de ilgili.

Adamcağız üç-beş senede bir sandık başına gittiğinde çevirenlerin kendisine çektirdiklerini hatırlayınca, çevirgenlerini değiştirmeye kalkışıyor. Gelecek dönemde de bir bakıyor ki devran hep aynı devran. Yine intikam amacıyla değiştiriyor çekip çeviricilerini.

Amma ne çare, bu değişiklik çabalarının ardından beklediği “kâr yılı” yine yanında teğet geçip, yukarılardaki çekip çeviricilerin dünyasını aydınlatmış.

Hangi kapının ipini çekeceğinin verdiği şaşkınlıkla düşmüş yollara, her zamanki gibi...

Her neyse... Politik hikayeler pek uzun, yazıp çizmeyle, okuyup üflemekle bitecek gibi değil. En iyisi gerçeklere dönmek...

27 Haziran Cuma günüydü. Şehremini, Küçük Hamam, Seyit Ömer Camii’nden ikindiyi müteakip bir akrabımızın cenazesini aldık. Belediye eliyle Büyükçekmece Mezarlığı’na götürdük. Nakliye süresi tam tamına 2 saat ve hava sıcak, toprak da yanıyor.

Tâbut mezarın yanına indirildi, kapağı açıldı ve mevta da mezarına yerleştirildi.

Belediye mezarlıklar görevlisi hocaefendi başladı Kur’an-ı Kerim kıraatine. Akabinden dualar ve “el fatiha” ile defin işlerine son verildi.

Bunların hepsini seyyar portatif ses makinasıyla mücehhez hocaefendinin bizzat kendisi tamam eyledi. Hazirun dağılırken ve hocaefendi de dönüş için belediye aracına binerken, yanına yaklaşarak başkalarına duyurmaksızın şöyle dedim, kendilerine;

“Cemaati, hazirunu çömeltseydiniz daha uygun münasip ve müslümanca olmaz mıydı?.” Çünkü hep birlikte filmlerdeki gibi ayaktaydık...

Cevabı şöyle oldu;

“Çökülecek çömelecek yer mi vardı..?”

“Hocaefendi acaba, popüler kültür, islami örf, adet ve adabı yaşatıp korumaya yer, zaman, mekân ve imkân mı bıraktı” demek istemişti?

Ne dersiniz..?

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23