• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Asgari...

25 Mayıs 2017
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Asgari ücret, kölelik devri çalışma hayatındaki tek kişinin zaten hiç olmayan barınma giderleri dışında çıplak bedeninin sindirim solunum faaliyetlerini sürdürebilmesi için, ihtiyacı olan besin maddelerinin fatura bedelidir...

Bizim gibi hukuk yerine kanun ikame edilen ülkelerdeyse bu fatura, dört kişilik aile fertlerinin giyim kuşam da dahil ısınma ve barınma harcamalarının hepsine şamil olarak tek kalemde kesilir...

Usul ittihaz edilerek her alanın, kamu özel ayırmaksızın bütün sektörlerinde çalışma hayatının anayasası sayageldiğimiz bu faturalama tarzı, kimilerini atheizmin kör girdabında kendi kendilerini ilahlaştırırken, kimilerini de politik ekonominin fıtratında varmış gibi kabullenmeye yönlendirir...

Oysa asgari ücret, ne öyledir ne de böyle...

Asgari ücret, materyalizm pazarındaki çalıştıran kişinin, işçilerine uygun, münasip ve layık gördüğü hizmet ve emeğinin karşılığıdır. Bir başka anlatımla, işverenin, patronun, ağanın hizmetinden faydalandığı kişiye ödemek amacıyla vicdanından döküştürdüğü birkaç teşekkür damlacığıdır...

Böyle olunca da patron, kiraladığı kişiyi açlığına tokluğuna ve üstüne başına bakmaksızın, ister sekiz saat isterse on sekiz saat çalıştırır. Hak onundur, zira güç onda temerküz etmiştir...

İnsan haklarından söz edilmediği kölelik düzeninde asgari ücret, çalışanların çıplak bedenlerinin sindirim ve dolaşım ihtiyaçlarını karşılayabilecek ölçüde  ayarlanıyordu. Köle sahiplerinin serfler için hazırladığı ahır bozuntusu dam altları, barınak olmanın da ötesinde bir konfor idi...

Nesine yetmiyordu serflerin bir lokma küflenmiş ekmek ile yanında da iki yudum çamurlu su!..

Hatırlayabilir misiniz Barak Obama ataları Kunta  Kinte’lere Amerika’daki köle tarlalarında layık görülen  asgari ücret ödeme tarzını?... 

Bizler nasıl kendi çağımızda ve çağımızın genel ve özel şartları altında yaşıyor isek, bizlerden binlerce yıl önce yaşayanlar da, kendi şartlarıyla hemhal olarak yaşamaktaydılar...

Bu şartlar, zaman içerisinde tahammül edilemez baskı unsuruna dönüşmesiyle birlikte kendi zıddının fitilini ateşler. Fitilin alevi her bir evrede bir evvelki evreye nisbet biraz daha güçlene güçlene asgari ücrete, dört kişilik aile fertlerinin giyim kuşamıyla birlikte sindirim ve dolaşım faaliyetlerini sürdürebilecek bir maddi donanımı gündeme getirir...

Yeter mi?

Yetmez amma yetirirler...

Asgari ücret, gerçek ücretin kıyasen küçük bir bölümü olduğundan, maliyet unsurudur. Ücret artışı  maliyeti etkilediğinden fiyatlar genel seviyesini yukarıya kaldırır. Bu itibarla imalat sektörü hiçbir zaman işçi ücretlerine zam yapılmasını istemez...

Buna karşılık sanayici de siyasi, felsefi ve dini inancı ne olursa olsun, kendisini kendinin ilahı olarak görmese de, kültür alışkanlıklarından, işçilerinin kendileri gibi insanca yaşama haklarını düşünmeye başlar. Amma bu arada, sektör mensubu olarak kendi çıkarlarını da kollamadan edemez.

Yapacağı tek iş, meşru ücret artışlarının sigorta ve hazine paylarının yaratacağı vergi ve prim yükünü önleyecek bir amortisör ayarlamak...

İşte o amortisör de, şimdiki dil ile söyliyelim, “asgari ücret”tir...

Asgari ücreti isteyenlerle istetenler, üç kaynaktan gelirler. Piyasa aktörleri, hükümet erkanı ve sendikalar.

Piyasa aktörleri ki, bunlar ağırlıkla imalat sanayii ile hizmetler sektörünün koç başlarıdır, hükümet erkanıyla uyumlu çalışırlar... 

Asgari ücretin çalışma hayatındaki tek kişilik çıplak bedenlerin sindirim dolaşım faaliyetlerini sürdürebilmesinde ihtiyaç duyulan besin maddelerinin fatura bedeli olarak hesaplanması,  vahim bir vahşet  sayıldığında, bunun yaşadığımız çağın insan haklarıyla uyumlu hale getirilmesi istenilir...

Bu amaçla da sivrilikleri törpülenip eksik yerlerinin de biraz doldurulmasına kalkışılınca, çıplak bedenlere elbise, barınaklarına birkaç kap kacak ve iyi kötü bir soba ile bayramdan bayramlara da eş dost ziyaretleri, asgariliğin faturasına ilave edilir...

Bunlara ilaveten bir de tek kişiyi aile boyutuna yükseltip bir karı ve iki de çocuktan ibaret çekirdek aile kurulunca, asgari ücret de politik fıtrat eliyle yükseliverir...       

Bin beş yüz lira...

Bozdur bozdur harca!..      

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23