• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Mustafa Kemal’in Dindar Askerleri!

14 Haziran 2022
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

10. Yıl Marşı Atatürkçüler tarafından dindarları taciz etme aparatı olarak kullanıldı bugüne kadar. Tektipleştirici, faşist, İslam karşıtı bir anlayışın sembolüydü çünkü. Batıcı modernistlerin dindarlar üzerindeki yüzyıllık baskısının fon müziklerinden biriydi bu marş. 90’lı yıllarda dindarlar yahut Atatürkçü bürokrasinin ötekileştirdiği diğer kesimler, ne zaman hak ve özgürlük talebiyle seslerini yükseltseler birileri bu sesi, 10. Yıl marşıyla bastırmaya çalışırdı.

Böyle bir sicile sahip marş, İlahiyat fakültesi mezuniyet töreninde kullanıldı!

Marş, bu arka plan bilinmediği için kullanıldıysa kötü; bilindiği ama umursanmadığı için kullanıldıysa daha da kötü bir tablo var demektir karşımızda. Fakat bu arka plan biliniyor ve bu tasvip ediliyor, bundan memnuniyet duyuluyorsa durum sandığımızdan da vahim demektir.
Türkiye’de dini eğitimi alanı, Kemalizmin tasallutuna rağmen kazanılmış; hem de büyük fedakarlıklarla, hayatlar heba edilerek kazanılmış bir mevzidir... Bu noktanın unutulması yahut umursanmaması görülüyor ki müslümanların Kemalizm’e entegre olması gibi korkunç sonuçlar doğuruyor.

“Kemalizm ile yakınlaşmak neden korkunç olsun?”

Şundan: Mustafa Kemal ile ilgili en muteber, en çok referans verilen kitaplardan biri olan “Çankaya”nın yazarı Falih Rıfkı Atay, adı geçen kitapta Kemalizmin Türkiye’de hangi icraatı yaptığını şöyle özetliyor: “Kemalizm, ibadetler dışındaki bütün ayet hükümlerini kaldırmıştır. Atatürk sağ kalsaydı ibadet reformu olacağından da şüphe yoktur."

“Ayetlerin hükmünü ortadan kaldırmayı” görev edinmiş bir ideolojiye bir dindar nasıl eklemlenmeye çalışabilir. Dahası, bunu dindarlığından vazgeçmeden yapabilir mi? Bunun muhasebesini, inananların vicdanlarına bırakıyorum.

Bu tablonun güncellenmiş “Dindar Atatürk” projesinin yeni bir boyutu olduğunu düşünüyorum. Kemalizmin İslam karşıtı geçmişi örtülmek isteniyor. Tefsir bastıran, meclis açılışında dua eden, “zikir çeken” Atatürk motifi ön plana çıkarılıyor. Bu projeyi bazı ilahiyat hocaları da destekliyorlar.

Kendi adıma bu Kemalist teoloji ve sonuçları hakkında şunu söyleyebilirim…

Laikliği savunan…

Cihad kavramına mesafeli yaklaşan…

Müslümanların bir “ümmet” olduğu realitesini yadsıyan,

İslam’ın en temel uzuvlarını yok sayarak onu bir “milli dinmiş” gibi yorumlayan,

Resmi bayramlarda bir bağlam bulup Mustafa Kemal güzellemeleri yapan…

İslam’ı laik cumhuriyete, ya da, laik cumhuriyetin kişi ve kurumlarını ısrarla İslam’a yamamaya çalışan bir ilahiyatçıdan hiçbir şey dinlemem! Çocuklarımın da dinlemesini istemem! İmam hatipteki kızımın bir meslek dersi hocası ile yaşadığı sorun üzerine okuluna gitmiş ve böyle bir öğretmen profiliyle karşılaşmıştım. Dinin ana omurgasındaki pek çok sembol ve uygulama bu öğretmen için yok hükmündeydi. Zaten kendisi, girdiği her derste “sizin dinin içinde olduğunu düşündüğünüz o şeyler aslında dindışı” gibi laflar etmesiyle meşhurmuş. Öğrencilerin çoğu o dersten hiçbir sorularına cevap bulamadan, aksine, kafalarındaki kuşkulara yenilerini ekleyerek çıkıyorlarmış. Ezan sesinden bile rahatsızlık duyan Kur’an-ı Kerim hocası profili düşünün, mesele yerli yerine oturacaktır.

Eğer mezuniyet programındaki tablo bir oldu bitti ürünü değil de bilinçli bir tercihin sonucuysa… Laikliği, seküler değerleri ve dolayısıyla Kemalizmi bir çerçeve olarak kabul eden dini eğitim anlayışı; Türkiye islamcılığında yaşanan kritik bir gerilemenin, ideolojik türbülansın, sabitelerdeki çözülmenin göstergesi olarak okunabilir.

Güldür Güldür’ün Muhalifliği

6’lı masa skecini izleyince “bu adamların muhalifliği sadece dindar siyasilereymiş” dedim doğal olarak. Güldür Güldür ekibi, muhalif sanattan dindar siyasileri eleştirmeyi anlıyorlar. Oysa muhalif mizah ya da mizah bu değil!

6’lı masada oturan 3’ü muhafazakar ve Demokrat Parti başkanı olan tipleme siyasal duruşuyla gayet güzel eleştirilmiş.

Fakat mesela Meral Hanım ve Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili hiçbir şey eleştiri göremedim skeçte.

Yahu K.Kılıçdaroğlu’nun rutin gaflarından biri şu: “Türkiye’ye namussuz siyaset lazımdı, onu da biz getireceğiz”. Kılıçdaroğlu tam karakter komedisi yapan Peter Sellers ‘ın komedi filmlerine malzeme olacak bir tip olurdu, Sellers yaşasaydı. Fakat bu kadar fazla mizah malzemesi sunan bir adamın kişisel özellikleri ile ilgili bir şey söylememeyi başarmış Güldür Güldür ekibi. Sürekli eksen değiştiren zikzaklı siyasi çizgisi ile ilgili zaten tek kelime edilmiyor. Sadece aday olma hırsı ön plana çıkarılmış. Bunun da nedeni İmamoğlu tiplemesine pas atmak galiba.

Bu haftaki bölümdeki emlak skecinde iktidarın politikaları gayet sağlam bir mizahla yerilmişti. 6’lı masa skecinde ise mizahın tonu muhafazakar tiplemeler hariç yumuşadı.

Hani tarafsızlık? hani tüm siyasilere aynı mesafeden bakma? İktidara karşı kendilerini sürekli bu argümanlarla savunanlara bu sorular sorulur haklı olarak!

Tarafsız bir mizahçı İmamoğlu’nu öyle teğet geçer miydi? Kalkan Balığı yok. Tatil alışkanlığı yok. “İstanbul nimet nimet” yok “Aklınızı başınıza alın” yok. Yanan otobüsler yok. İstanbul’un ulaşım ücretlerini Van’daki esnaftan öğrenmek yok.

Sadece siyasi omurgasızlığına, düğün evinin tefçisi ölü evinin yasçısı haline hafiften değinilmiş, yersen. O da yergi olarak değil. Herkesi “kucaklıyor” anlamında! Ve sahneye tam da 6’lı masada aday tartışması sonuçsuz kaldığında çıkarılıyor. “İşte aradığınız kişi bu” der gibi… Güldür Güldür’ün gezici geçmişi, 6’lı masadan daha sıkı muhalefet yaptığı çok açık. “Tarafsızlık” her zamanki yalanlardan bir yalan.
Mesela masanın yedinci ortağı ile ilgili tek kelime etmedikleri gibi hafif bir ima da bile bulunmadılar. Oysa 6’lı masa kurulduğundan beri belki o masanın kendisinden daha fazla HDP bağlantısı konuşuldu, tartışıldı. Bunlar gözden kaçmış olamaz. Olsa olsa özellikle yer verilmemiş olur ki bu da o çok dillendirdikleri “tarafsızlıkla” hiçbir alakalarının olmadığını bal gibi de siyaset yaptıklarını gösterir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

DAES hakkinda ne dusunuyorsunuz ?

Onlarda Kemalistlere karsi !!!

mutmain

HEDEF İSLAM dini olduğu çok açık olmasına rağmen laiklik adı altında AYETLER, EZAN YASAKLANDI...AYASOFYA KAPATILDI...vs vs...bunları dile getirdiğinizde onlar modern biz yobaz oluyoruz...müslüman ülkemizin geldiği nokta bu!
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23