• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Dizilerin Emzirdiği Kuşağa ‘Cihat’ Anlatmak

22 Temmuz 2017
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

“Bir halkı tasfiye etmenin ilk adımı, kitaplarını, tarihini, kültürünü imha ederek onun belleğini silmektir.”(Milan Kundera)

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz 2017-2018 eğitim öğretim dönemi için yeni müfredatı açıkladı.

Hürriyet gazetesi başta olmak üzere kaos çıkarmak için pusuda bekleyen laik kalemşörlere gün doğdu.

Çünkü yeni müfredat İmam Hatip Orta Okullarının Temel Dini Bilgiler dersi için cihat kavramının işlenmesini öngörüyor.

Yani tüm okullar için değil…

Olsun, laikçi kesim için bu bile yeterince ürkütücü…

Bakan İsmet Yılmaz mahir bir siyasetçi hassasiyetiyle cihadı; vatanını sevmek, kalkınma için çaba sarf etmek, barış için çalışmak gibi gayet steril, gerçek anlamı dışlamayan ve şu ara pek revaçta olan kelimelerle izah etti.

İyi ki de öyle yaptı…

Ak Parti iktidarının 15. yılında bile “din eğitimi” hala bıçak sırtı konumunu koruyor.

Din eğitimi konusu öyle bir mücadele alanı ki Türkiye’nin iki damarı, son bir asırdır aralarındaki bu onur mücadelesini kazanmak için sayısız düelloya tutuştu.

Düello derken, yalnızca bir tarafın gereken silaha sahip olduğu bir karşılaşma bu…

Türkiye’de toplum psikolojisinin 15 raunt dövüşmüş ağır sıklet boksörleri gibi bitkin, tükenmiş ve hırpalanmış olması aralıksız yapılan bu düellolardan kaynaklanıyor. 

Bu, iki kesim için de bir hayat memat meselesi.

Müfredata giren cihat kavramı şimdilik düellonun son perdesini oluşturuyor.

Madem ortada bir mücadele var o halde birkaç yorum yapmakta mahsur yok.

İlk sözüm laik kesime…

Size göre, Türkiye’de çocuklara anaokulundan itibaren ne olduğu anlaşılmayan bağnaz, ayrıştırıcı, laik eğitim uygulanabilir ama dini eğitim asla…

El kadar çocuklara Darwinizmle tek tip bir bilimsel teori eğitimi verilebilir ama dini eğitim asla…

6 yaşında çocuklara okul etkinliklerinde tango, vals, latin dansı yaptırılabilir ama dini bir seremoni asla…

Ergen çocuklara mini etek gibi dejenere kıyafetler telkin edilebilir ama tesettür asla…

“Dayatmalardan uzak bir eğitimi sistemi” söyleminiz düpedüz ikiyüzlü ve şeytanca.

Bütün doksanlı yıllar boyunca eğitim sisteminde gitgide sertleşen, acımasızlaşan diktanız bunun en açık göstergesi.

Kat sayı adı altında işlediğiniz “cinayet”ler, “türban siyasal simgedir” yaygarası üzerinden yok saymalar, aforoz etmeler sadece internetin belleğinde durmuyor…

Bu Kemalist dikta, eğitim sisteminin üzerine karabasan gibi çöküp halka kan kustururken, kaç kuşağın geleceğini ateşe verirken siz adalet(!) savunucusu laiklerden bir demokratik tavır, bir insani refleks görmedik…

Üstüne üstlük gevrekçe savurduğunuz “oh olsun” larınız hala kulaklarımızda…

O yüzden sizin adınıza amiral gemisinin eski kaptanınca sarf edilen “Çocuklarımıza hangi cihadı öğreteceğiz?” sorusu sizin samimiyetinizi ziyadesiyle aşan bir sorudur ve herhangi bir cevabı hak etmemektedir…

İmam Hatipli çocuklar ne vakit ‘sizin çocuklarınız’ oldu, söyler misiniz? 

MEB, “Bırak Dağınık Kalsın”

Bir söz de hükümet kanadına…

Geçen günlerde yapılan ve sokağın ruhunu çok iyi yansıttığını düşündüğüm “Türkiye’de toplumun dine ve dini değerlere bakışı” adlı araştırmaya göre…

Topluma namaz öğretildikçe namaz kılan azalıyor.

Kur’an öğretildikçe Kur’an okuyan azalıyor.

Oruç öğretildikçe oruçlu azalıyor.

Aile değerleri öğretildikçe aile çatırdıyor.

Komşuluk öğretildikçe komşuluk zayıflıyor.

Güven öğretildikçe güvenilirlik azalıyor.

Kadına saygı öğretildikçe kadına saygı azalıyor.

Siyer-i Nebi öğretildikçe peygamberi rehber kabul edenler azalıyor.

Ahiret öğretildikçe “Cennete gideceğini bilse bile ölmek isteyecekler.” azalıyor.

Bir de “cihat”a el atmayın lütfen.

“Bırakın dağınık kalsın…”

Demek ki asırlık öğretim usullerimizde belirgin bir problem söz konusu

Yanlış anlaşılmasın.

Türkiye’de ‘cihat’ın ne demek olduğuna dair eğitim verilmesinden daha doğal bir şey olamaz.

Çanakkale’yi, 15 Temmuz’u yaşamış bir toplumda cihat değil de Hristiyanların kutsal İttifakı mı anlatılsın?

Üstelik söz konusu olan İmam Hatip Öğrencileri...

Tabii ki öğretilmeli hem de vakit kaybetmeksizin.

Ama eğitim metotlarımızın eğitmemeye, öğretim sistemimizin öğrenmemeye yaradığını unutmadan…

Milli eğitimimizin, ondan daha yaygın olan medya sistemimiz milli olmadığı sürece eksik kalacağını bilerek…

Okullarda kitaptan alınan eğitimin evde TV karşısında öğrenilen değerlerle taban tabana zıt olduğunu hesap ederek…

Çocukların okulda geçirdikleri zamandan fazlasını TV başında geçirdiğini öngörerek…

Temel değerlerin eğitimiyle ilgili usule ilişkin reformlar gerçekleştirerek…

Siz okulda öğrencilere teorik bilgiler veriyorsunuz ama TV her tür fuhşiyyatı sevdirerek, drama yoluyla gençlerin ruh dünyasına yerleştirerek anlatıyor.

Ne diyelim?

Allah kolaylık versin…

“Aşk-ı Memnu, Cesur ve Güzel, İçerde, Kiralık Aşk, Fİ” izlemekten sarhoş, pop müzik dinlemekten uyuşmuş, magazin takip etmekten kim olduğunu unutmuş ebeveynlerin büyüttüğü çocuklara cihat öğretmeye soyunmak, bir milyon öğretmeniniz de olsa hayli iddialı ve cesurca bir iş…

Tıpkı imanın şartlarını öğretmeye çalışmak gibi…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23