• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

RTÜK Ahlaksızlığı Affetmedi

05 Ocak 2018
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

Vatandaş istediğinde, yasal mekanizmaları gayet güzel çalıştırıyor.

RTÜK tarafından verilen iki ceza kararı bunun doğruluğunu ispat etti.

14 Aralık'ta yayımlanan Yetenek Sizsiniz programında, yaşları 7 ile 11 arasında değişen çocuklar dans ettirilmiş ve şov, kamuoyu tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı.

Önceki gün Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV8’e bu yayından dolayı yaklaşık bir milyon liralık ceza kesildi.

Bu ceza yıllarca beden teşhiriyle yüksek reytingler elde etmiş bir kanal için az mıdır çok mudur?

Bilemiyorum…

Ama bunun can acıtıcı bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Ve RTÜK’ün 6112 sayılı Kanun’un 8. Maddesini işletmesinin hayati bir sorumluluk olduğuna inanıyorum.

ACİLEN TÜM KLİPLERE DENETİM GETİRİLMELİ

Kliplerindeki cinsel ifşaat ile adından söz ettiren popçu Hadise’nin son klibi kamuoyunda tartışmalara neden olmuştu. Vatandaş, klibin erotik filmin bir tık altında olmasına tepki göstererek ya kaldırılması ya da gece yarısı gösterilmesini talep etti RTÜK’ten.

RTÜK şikayetler dolayısıyla söz konusu klibi inceleyerek klibi yayımlayan Power Türk, Dream Türk, Viva, Kral Pop kanallarına reklam gelirlerinin yüzde 2’si kadar bir para cezası verdi.  

Popçunun ergen fanları itiraz etmekle kalmayıp muhafazakar çevrelere meydan okudular. Hatta, Twitter’da bir kampanya bile başlatıldı bunun için.  

Destek veren, tehditler savuran “Sanat”la ilgili beş sayfa yazı yazamayacak bazı ünlüler “Sanatın ahlakı da ahlaksızı da olmaz!!!” bile dediler.

Artık popüler kültür sayesinde pornografiyi içselleştirmiş tüm erotizm yanlısı kuşak karara tepki gösterdi.

Mazur görüyoruz, müzik diye Hadise ya da Tarkan dinleyen, “film” olarak düşük zeka dizileri izleyen, edebiyattan felsefeden bihaber, cahil olduğu kadar hedonist bir topluluktan, başka ne beklenebilir ki?

Oysa klibin ilk sansürü değildi bu… Klip ilk kez “O Ses Türkiye” de gösterildiğinde popçunun patronu tarafından klibin ilgili yerleri sansürlenmişti. Fakat o zaman ne popçudan ne de fanlarından her hangi bir itiraz gelmemiş sansür gülücüklerle karşılanmıştı. Neden?  Çünkü patron diş geçirip höykürebilecekleri bir dünya görüşünden değildi.  

Ancak şimdi tepkiler çığ gibi…

Çünkü cezayı kesenler muhafazakar…

Mücadele edeceğini, pes etmeyeceğini belirten ünlü düşünür Hadise RTÜK ve destekçileri için “Ahlaksızlık sizin kafanızda…”gibi bir vecize de yumurtlamış…

Yanılıyorsunuz hanımefendi! Ahlaksızlık bizim kafamızda değil, sizin mantalitenizde…Ve siz geçiminizi bundan sağlıyorsunuz… O yüzden erotizmi, bırakın klipleri, şarkı sözlerinize bile yediriyorsunuz…Ama öğreneceksiniz. Daha usturuplu olmayı…Eğer yapabiliyorsanız yalnızca yaptığınız işlerle var olmayı…Vücudunuzda kullanmanız gereken beyin diye bir organ da olduğunu…Kafanıza estiği gibi klipler çekmemeniz gerektiğini, öğreneceksiniz…

AHLAKSIZLIKLA MÜCADELENİN PÜF NOKTASI

Değerli okuyucular. Aslına bakılırsa “Genel ahlakına aykırı” yayınlarla ilgili yasalar tümüyle vatandaşın yanında. Örneğin RTÜK’ün uyguladığı 6112 sayılı Kanun’un 8. Maddesi…

Ve “Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri aleni göstermek ve bedenin cinsel obje haline getirildiği resimleri sergilemek MÜSTEHCENLİK SUÇUNU oluşturur.” diyerek müstehcenlik suçunu kayıt altına alan TCK’nın 226. Maddesi…

Yeter ki bizler bu mekanizmayı çalıştırmasını bilecek bir duyarlılığı toplum olarak geliştirelim. Meselenin peşini bırakmayalım, yeter ki…

Ayrıca bu olaya destek veren tüm o ünlü takımını da iyi belleyelim… Belleyelim ki açıktan açığa ahlaksızlığı “sanatın ahlakı olmaz” la savunan bu sanatçı müsveddelerinin ne müziklerini, ne dizilerini bir daha da dünyamıza sokmayalım…

RTÜK’ün kararlı, cesur tavrını takdir ettiğimizi belirtmek istiyorum. Bu tip haklı kararların tamamında RTÜK’ün en büyük destekçisi bizler olacağız…

Bütün bunların daha nezih bir ekran için başlangıç olacağına inanıyorum. Cinsel sömürüden para kazanma devri artık son bulmalı. Çukur, Kalbimdeki Deniz ve Siyah Beyaz Aşk’a kesilen cezalardan sonra RTÜK’ün şiddet ve cinsellik istismarı yapan diğer dizileri de değerlendirmesini ve cezai yaptırım uygulamasını bekliyoruz.  

             ÇORUMDA KADİR MISIROĞLU VE YAVUZ BAHADIROĞLU’NA ÇİRKİN AMBARGO  

Çorum’un Ak Partili Belediyesi il genelinde okullarda kütüphaneler kurmak için kitap alımı yapmış. Alınan kitaplar arasında Yavuz Bahadıroğlu’nun “Kemalist Yalanlar”, “Sunguroğlu II”, “Zikir Fikir Şükür”, “Can’ın Hatıra Defteri” ile Kadir Mısıroğlu’nun Yunan zulmünü anlattığı “Yunan Mezalimi” ve resmi tarihe alternatif bir bakış açısı sunduğu “Lozan Zafer mi? Hezimet mi?” adlı kitapları da var. Bununla birlikte farklı yazarlara ait “Başörtümle Çok Mutluyum”, “Temel Dini Bilgiler Rehberim- İbadet” isimli çocuk kitapları da satın alınmış.

Alınmış alınmasına ama Çorum Eğitim İş bundan hiç memnun olmamış.

Memnun olmamakla da kalmamış yıllarını tarih sahasına vermiş bu iki güzide yazara ağza alınmayacak hakaretlerde bulunmuş.

Neden ?

Çünkü Eğitim İş’in amacı eğitim değil, politika…

En başarılı olduğu alan öğretmenleri aktüel siyasi çekişmeleri kullanarak politize etmek ve  öğrencileri “militanlaştırmak”.

Laikliği politikalarına kalkan olarak kullanan “Örgüt”ün işçi partisiyle dahi dirsek teması var.

Sendikaya bağlı öğretmenlerin gerçekleştirdiği protesto zincirlerinde 17-25 Aralık’a bile rastlıyorsunuz.

Gezi olaylarında, “Eğitim İş olarak siyasal iktidarın aşımızı ve işimizi elimizden almaya, ülkeyi emperyalizme talan ettirme politikalarına ve bu politikalarını uygulamak için halkımız üzerinde estirilen teröre asla boyun eğmeyeceğiz. Dün olduğu gibi aşımıza da işimize de ülkemize de sahip çıkacağız. Bu uğurda ne bedel ödenmesi gerekiyorsa o bedeli de ödemeye hazırız." diyerek kaos örgütleriyle saf tutmuşlardı…

“Örgüt”ün kendi öğretmenlerinin olduğu okullardaki yılbaşı etkinliklerine, noel hediyeleşmesine, vals partilerine, alkollü mezuniyet törenlerine dair tek satır eleştirisi yok!

Sendika üyesi öğretmenler tarafından derslerde yapılan deizm propagandasının, din ve gelenek muhalefetinin, nihilist kitap tavsiyelerinin “Örgüt” tarafından eleştirildiğini hiç duymadık.

Çünkü böyle bir dertleri yok! Onların dertleri masum öğrencileri ideolojileri hesabına devşirebilmek…

Bütün bunları savundukları laik ve modern eğitimin bir parçası olarak normal görüyorlar.

Ama kökenlerini öğrenmek için öğrencilerin Sunguroğlu’nu, Anadolu insanının maruz kaldığı tecavüz ve katliamı anlamak için de “Yunan Mezalimi” ni okumasını anormal kabul ediyorlar.

O okulların kitaplıklarında Tanrı tanımaz Nietzsche’nin değişik eserlerinin, ahlaksız bir kadının hayat hikayesinin anlatıldığı “Madam Bovary”nin olması doğal ama Yavuz Bahadıroğlu’nun Kadir Mısıroğlu’nun ve  “Sahabelerle Değerler Eğitimi”,“Minik Mümin”, “Benim Haccım” gibi kitapların olması doğal değil, öyle mi?

Modern eğitimin temeli olan serbest düşünce nerede kaldı?

Bu okullar hep sizin istediğiniz gibi kurşun asker benzeri tek tip öğrenciler mi yetiştirecek? “Kemalist Yalanlar” ın okunmasından neden gocunuyorsunuz ki?

Kitaplıkta Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” güzellemesinin yanında Kadir Mısıroğlu’nun “Lozan Zafer mi? Hezimet mi?” kitabının olması sizi neden bu kadar delirtiyor?

Haberler doğruysa dağıtılan kitaplar Belediye tarafından geri toplanıyormuş. Çorum Belediyesinin Eğitim iş’in yaygaralarına kulak asarak geri adım atması çok rahatsız edici.

Ağzı bozuk, önüne geleni hain, alçak ilan eden birkaç serserinin eğitimci maskesiyle yaptıkları cazgır politikaya pirim vermek son derece yanlış olur…

KALBİMİZE DOKUNAN BİR NOT

İzmir’de tabancasıyla teröristlerin peşine düşerek büyük bir faciayı önlemesinin ve ardından şehadetinin gerçekleştiği elim olayın üzerinden bir yıl geçti. Kahraman ağabeyimiz, Fethi Sekin’i rahmetle anıyoruz…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23