• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Vakıflara aktarılan milyonlar” iftirasını nasıl savundular?

21 Ocak 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Bizim mahalleden hacı amcaların, hacı teyzelerin, mücahit gençlerin de “Yeter ya, yeter artık. Bir değişiklik olsun” diyerek oy verdikleri Ekrem İmamoğlu, koltuğa oturduğu ilk günlerde bir algıdır yürütüldü..

“AK Parti, belediyeyi soymuş soğana çevirmiş!”

Bizim mahallenin insanları başta olmak üzere, “Aaa gördünüz mü? Bakın neler olmuş neler.. CHP’ye oy verirken, biz haksız da değilmişiz yani!” dediler..

Yenilenen İstanbul seçiminde, Haydar Baş’ın partisi, açıktan CHP’yi destekleme kararı verdi, adayını geri çekti..

Yeni Asya grubunun pek bir sevdiği Demokrat Parti adayını geri çekti, çaktırmadan CHP’yi destekledi..

Saadet Partisi ise adayını geri çekmedi, ama seçmeni kendi partisinin adayına verdiği oyu geri çekti.. 30 Mart’ta ilçe belediyelerinde 200 bin olan SP oyu, zaten Büyükşehir’de 100 bin olarak çıkmıştı. Yani 100 bin oy kaybı vardı.. Yenilenen seçimde ise, SP’nin oyu 50 bine indi. SP’nin İstanbul’daki 150 bin seçmeni, kendi adayına oy vermemiş oldu. Artık o oyların kime gittiğini tahmin etmek zor olmasa gerek..

CHP’ye seçimi kazandırdık mı?

Kazandırdık..

Ardından..

Seçimi CHP adayının kazanmasının doğru olduğunu göstermek için, Sözcü’de, Cumhuriyet’te manşetler attırdık mı?

Attırdık..

Ne gibi?

 Mesela, “İBB’nin Erdoğan’a yakın vakıflara yaptığı para yardımları ortaya çıktı.”

Mesela, “İBB kasasından Erdoğan’a yakın vakıflara aktarımların toplamı 847 milyon 592 bin 858 lira, 27 kuruş. Rakamlar 2018 yılı ve öncesini kapsıyor.”

Mesela, “İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ensar ve TÜRGEV gibi vakıflarla yapılan 357 milyonluk protokolleri feshetti!”

Vakfı isimleri ile, verildiği ileri sürülen para miktarları da listelenmişti:

“TÜGVA: 74,3 milyon lira. TÜGVA’nın Yüksek İstişare Kurulunda Bilal Erdoğan yer alıyor.

T3 (Türkiye Teknoloji Takımı): 41,3 milyon lira. T3’ün mütevelli heyeti başkanı Erdoğan’ın damadı ve yerli İHA üreticisi Baykar Makina’nın teknik müdürü Selçuk Bayraktar.”

Ne kadar net, ne kadar somut suçlamalar değil mi?

Kapısını çalıp sorsak, hiçbir Saadet Partilinin, “Bilal Erdoğan, cebine tek kuruş indirmiş olamaz” diyeceği bir isme..

Ziyaretine gidip sorsak, tek bir Milli Görüş’çünün, “Selçuk Bayraktar, kendi menfaatine tek kuruş almamıştır, inanmam” diyeceği insana..

İftiralar atıldı..

İtibar suikastleri ardı ardına devreye sokuldu..

Dindar mahallenin katkıları ile seçim kazanan ve ilk iş olarak “Erdoğan’a yakın vakfılara yapılan para yardımlarını iptal ettiği”ni açıklayan Ekrem İmamoğlu’nun bu sözlerinin üzerinden 1.5 yıl geçtikten sonra..

Şimdi geldiğimiz bugünkü noktada..

Erdoğan’a yakın vakıflar diye tanıtılan, başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu vakıflar ve derneklere yapıldığı ileri sürülen o para yardımları hakkında açılan bir davada..

Dün duruşma vardı..

Karar, usuli sebeplerle ret şeklinde çıktı ama..

Zaten kabul de çıksaydı, “Hakimi ayarlamışlar” denilecekti..

Ama ayarlanması mümkün olmayan, Ekrem İmamoğlu’nun avukatının yaptığı savunmayı size aktaracağım..

Yaptırdıkları yalan haberleri, bakın nasıl savunmuş, Ekrem İmamoğlu’nun avukatı:

“Siyasetçilerin kamuoyunu rahatsız eden meseleleri gündeme taşırken bunları dile getirme biçimlerinin muhataplarını rahatsız etmesi normaldir.”

Bu girişi yapmış, ve usul usul, iftiralarını kabul etmiş..

Savunmanın devamı şöyle:

“Kamuoyunun rahatsız olduğu, nakdi ve ayni olduğundan bağımsız olarak, belirli vakıflara kamu kaynaklarıyla çok yüksek maddi yardımlar yapılmasıdır.”

Neymiş?

Kamuoyu rahatsızmış..

Ama bu rahatsızlık, yapılan yardımların nakdi veya ayni olması açısından bir farklılık teşkil etmiyormuş..

O zaman söyler misiniz, uyanık Sülün’ler..

Niçin “Aktarımın toplamı 847 milyon 592 bin 858 lira, 27 kuruş” diye ilan ettiniz?

Ahlaksızlık değil mi bu?

İftira değil mi bu?

Kuruşuna varıncaya kadar, sanki ortada belediye kasasından çıkartılıp, vakfa teslim edilen bir nakit para varmış gibi algı üretin..

Kamuoyunu etkileyin..

Allah rızası için, gençlerin eğitimleri için geceli gündüzlü çalışan insanlara, belediye kasasından kendi ceplerine para aktarmışlar gibi suçlamalar yapın..

Halk da, size inansın..

Dava açılınca..

Kıvırın..

“Yardımların nakdi mi, ayni mi olduğu önemli değil” deyin..

Madem yardımların nakdi mi ayni mi olduğu önemli değil..

“Yardımlar nakit değildir. Yurt olmak üzere verilen arsalardır..” deseydiniz ya..

“Bir kuruş nakit yardım verilmemiştir. Ama üniversiteli gençlerin kaldıkları yurtlarda fiilen dağıtılan yemeklerin parası ilgili şirkete belgesi karşılığında ödenmiştir” desenize..

“56 milyon TL’lik yemek bedeli karşılanmıştır” diyeceğinize..

“56 milyon TL aktarılmış” derseniz..

Dava açıldığında da..

“Kamuoyu; Bu yardımın para olarak mı yoksa yemek bedeli olarak mı karşılandığını merak etmez” derseniz..

İftiracılığınızı tescillemiş olursunuz..

Üniversiteli öğrencilere toplam 56 milyon TL’lik binlerce öğünlük yemek bedelleri karşılanmasında, ne yolsuzluk olabilir ki?

Öğrenciler ortada..

Öğrencilerin yemek yediği, parasını kendilerinin karşılamadıkları ortada..

“Ekmek, süt bedava” diye seçmene vaatte bulunan bir belediye başkanı, üniversiteli gençlere yurtlarda verilen yemeğin bedelinin belediye bütçesinden karşılanmasının yolsuzluk olduğunu iddia ediyorsa..

Bunu açık açık söylemeli idi..

Üniversiteli öğrencilerden hiç bahsetmeden..

Belediyenin yaptığı yardımın, üniversiteli öğrencilerin yemeği olduğunu gizleyip..

Aracılık eden vakfa para aktarılmış gibi algı oluşturanlar, attıkları iftiranın altında kalmışlardır ama..

Onların böyle bir dertleri yok zaten.

İlke falan, onlar için önemsiz kavramlar.

“Dürüstlük” veya “iftira atmamak” onların defterlerinde hiç yazılmamış değerler..

Peki bizim mahallenin insanları, bu gelişmeden biraz utanacaklar mı?

“Azizim ne numaralar dönüyor bilmiyorsunuz! Her yer yolsuzluk olmuş. Vakfılarda bile milyonlar götürülmüş” diyerek, dindar insanlara çamur sıçratmaya çalışan mahallemizin insanları, işledikleri günahın vebalinin farkındalar mı?

Buyrun, iftiranın kaynağındaki adamın avukatı, “Para yardımı yapılmamış. Arsa verilmiş, o arsanın değeri para yardımı gibi gösterilmiş. Ama farketmez ki” savunması yapıyor..

İkisi aynı şey ise.. Eyvallah..

Değil ise, vereceğiniz hesabın şiddetini düşünün de, tövbe edin!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

kimseyi ilgilendirmiyor...

iddia ediyorum; bu konu büyük Türk Milletinin binde birini dahi ilgilendirmiyor.. sen bunu birak da domates, biber, patlican, peynir, zeytinden bahset!

Doğrucu Davud

Sayın yazar herhalde bu tip palavraları rüyasında görüyor hapmı almış acaba?
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23