• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Türkiye’de hukuk yok azizim, hukuk yok!”

29 Kasım 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Türkiye’de bir algıdır gidiyor..

“Azizim bizde hukuk yok, hukuk.. Hukuk olmayınca da, ne yapabilirsin ki?”

O susuyor, diğer “çok bilen” öncekinin kaldığı yerden devam ediyor:

“Azizim Enis Berberoğlu kararının olduğu ülkede hukuktan bahsedebilir misiniz? Görmediniz mi, Anayasa Mahkemesi ihlal kararı verdi. Ama yerel mahkeme, ‘Ben kararımı değiştirmiyorum’ dedi.”

Bir diğeri alıyor sazı eline:

“Azizim, Osman Kavala’nın cezaevinde olduğu ülkede, nasıl ‘Hukuk var’ diyebilirsiniz?  Adam beraat etti.. Hemen ertesi günü, başka dosyadan tutuklandı.”

Toplumun hemen tamamının görüşü imiş gibi dillendiriyorlar ama.. Sazı devralan diğerinin örneği de, Selahattin Demirtaş..

“Adam hakkında henüz kesinleşmiş mahkumiyet kararı yok.. Ama 4 yıldır cezaevinde.. Bu ülkede hukuktan bahsedilir mi?”

Elimde bir gücüm olsa, “Türkiye’de hukuk yok” diyen bu adamların hepsini bir araya toplarım..

Sorarım kendilerine, “Sizin ‘Türkiye’de hukuk yok’ demenizin gerekçesi, bu üç dosya mı? Bu üç dosyadaki kararları beğenmediniz diye, Türkiye’de hukuk yok mu sayıyorsunuz?”

Soruma devam ederim:

“Bu üç kişi ile ilgili sizin istediğiniz şekilde bir karar çıkarsa, Türkiye’de hukuk var mı olacak?”

Hayır, kimse ile pazarlık falan yapmıyorum..

Ama bunların riyakarlıklarını tescillemek için..

Yalanlarını yüzlerine vurmak için..

Utanmaları olmadığını biliyorum ama..

En azından okuyucu nezdinde, utanmazlıklarının ne kadar rezilce sergilendiğini ispat için..

Bu soruyu muhataplarıma yöneltirim..

Topu topu üç dosya..

83 milyonluk Türkiye’de, “hukuk var mı, yok mu” tartışmasına, üç dosyaya bakıp karar veriyorlar..

Peki bu üç dosyadaki konum ile, hukukun olmadığı sonucuna ulaşırken..

Hangi ihlallerden bahsediyorlar?

Enis Berberoğlu’ndan başlayalım..

En baştan söyleyelim..

Enis Berberoğlu üzerinden yaptıkları istismarın faillerinin bir miligram utanmaları olsa..

Enis Berberoğlu kararını ağızlarına bile almazlar..

Niçin?

Çünkü (kararın içeriğine ben katılmıyorum ama) Enis Berberoğlu kararının çıkmasını sağlayan, tam da bu adamların Türkiye’de hukuku bitirdiğini iddia ettikleri AK Parti’dir.

Hem Anayasa Mahkemesi’ne böyle bir karar verme hakkı tanıması açısından..

Hem de atadığı üyeler sayesinde..

Nasıl diyeceksiniz?

2010 yılındaki Anayasa değişikliğini kim yaptı?

AK Parti yaptı..

Değişikliği TBMM’de CHP’nin itirazlarına rağmen kabul ettirdi..

Yetmedi..

Referanduma gidildiğinde.

AK Parti halktan değişikliğe “evet” oyu verilmesini istedi.

CHP ise.

“Hayır” oyu verilmesini istedi..

Buna rağmen, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yolu açılmasını öngören Anayasa değişikliği kabul edildi..

Şimdi o CHP, utanmadan, 10 yıl önce “hayır” dediği kanun sayesinde elde ettiği bir imkan üzerinden, AK Parti’ye vuruyor. Hatta Türkiye’de hukuk olmadığını ileri sürüyor.

Be şapşallar..

2010 yılından önce, zaten Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir karar verme hakkı bile yoktu..

AK Parti getirdi o hakkı..

Binlerce dosyada, Anayasa Mahkemesi karar veriyor.

O kararlar uygulanıyor.

O da, 2010 öncesine göre, Türkiye’nin hukuk açısından daha iyi konumda olduğunu göstermez mi?

Her şey, Enis Berberoğlu kararına mı bağlı?

Enis Berberoğlu üzerinden AK Parti’ye vuranların, ikinci riyakarlıkları ise..

Anayasa Mahkemesi üyeliğine, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, tek başına seçtiği iddiasına rağmen, o üyelerin bu kararı vermiş olması..

Düşünebiliyor musunuz..

Sabahtan akşama kadar CHP kafası itiraz ediyor, “Anayasa Mahkemesi’ni, Tayyip Erdoğan kendisine bağladı.. O emrediyor, Anayasa Mahkemesi yerine getiriyor.. Erdoğan da zaten, kendi istediği şekilde karar vermeleri için, kendisine yakın isimleri üyeliğe atıyor” diyorlar..

Ya bu dedikleri doğru değil.. Yani yandaşların seçildiği, liyakat sahibi olmayanların seçildiği iddiası yalan..

Ya da.. Enis Berberoğlu kararı aslında yanlış..

Neresinden bakarsanız bakınız, CHP kafası bu labirentten çıkamaz..

Erdoğan, kendisine körü körüne bağlı kişileri değil, talimatla karar vermeyenleri seçiyor olmalı ki.. Enis Berberoğlu dosyasında, Erdoğan’ın görüşlerine aykırı karar çıkabiliyor..

“Yerel mahkemenin bu kararı kâle almaması için ne dersin?” diye soracak olursanız..

“Acele etmeyin” derim.

Bu işler “tak-şak” şeklinde olmaz..

Yerel mahkeme bir karar vermiş..

İstinafa gider.. Sonrasında Yargıtay’a gider, iş çözülür..

Kaldı ki, ortada bir hak ihlali de, söz konusu değil..

Ne yani, Enis Berberoğlu’suz TBMM, kanun çıkaramaz mı? Berberoğlu olmayınca, TBMM yasama görevini ifa edemez mi?

Berberoğlu cezaevinde değil.. Tutuklu değil.. TBMM’de üyeliğinin başlaması, niye Türkiye’de hukukun olduğu veya olmadığının kriteri olarak kabul edilsin ki?

İkinci örnekleri, Osman Kavala..

Kavala hakkında bir beraat çıkmış.

Ertesi günü başka dosyadan tutuklanmış.

Bu da aslında şunu göstermiyor mu?

Osman Kavala hakkında 1,5 yıl boyunca tutukluluk kararı veren mahkeme bile, sonuçta tahliye kararı verebiliyor. Kimseden talimat almamış olmalı ki, beraat kararı da veriyor..

Eğer “Türkiye’de hukuk yok” diyenlerin iddiası doğru olsa..

Kavala’nın kesinlikle serbest kalmamasını isteyen siyasi irade, önceden bu işi organize edemez miydi?

Ne tahliye kararı verilirdi.. Ne de beraat kararı..

Eğer “Erdoğan emrediyor, insanlar mahkum ediliyor”sa..

Kavala örneğinde niye, beraat kararı çıktı? Demek ki, dedikleri yalan.. İftira..

Demirtaş’ta da durum farklı değil..

“Demirtaş hakkında talimatlara uygun hareket edildi” iddiası doğru olsa idi, istenen cezalar verilirdi.. Verildi mi? 

Hayır.. 

İstenilenin yarısı kadar ceza verildi..

Süreci devam eden yeni bir dava açıldı..

Ama beyefendiler istiyor ki..

Davalar hiçbir sürece bağlı kalmaksızın.. Hemen bir dakikada açılsın.. Bir ayda karara çıksın..

“Yok böyle bir Türkiye” demiyorum. “Yok böyle bir dünya” diyorum.. 

Bakın ABD’ye.. Bakın Avrupa’ya.. Nice davalar, kaç yıl sürüyor.. Almanya’daki katledilen Türklerin davası kaç yıl sürdü?

Bir kişi, “Almanya’da hukuk yok” diyebildi mi?

Uzun sözün kısası..

Üç tane adamlarını kurtarmak için, “Türkiye’de hukuk yok” diyenler..

“Hukuk”u kendi keyifleri için istismar edenlerdir..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ali

yargi sorunu inkar edilemz bir gercektir. dun magdur akit, vakit, yeniakit idi, bugun ahmet, mehmet, mahmut, yarin kim olur bilinmez! cunku adalet ve yargi sorunu.....

Mutmaine

Müslümanlar için Allahın Hukuk sistemi var....unutulmuş gibi kenarda duruyor ! Hatırlatırsan, müslümanım diyen modern, biz yobaz oluyoruz !! Hukuk sistemini nereden kopyaladık ALİ BEY ?DAHA İYİSİ İÇİN YİNE KOPYALASINLAR !
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23