• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Tüm FETÖ şüphelilerine ‘Adil Öksüz olabilir’ gözüyle bakmalı!

26 Nisan 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Zaman zaman kendisini dindar olarak tanıtan kişilerin, itirazları ile karşılaşıyoruz.. “Masum insanlar, mağdur oluyor” diyorlar..

FETÖ soruşturmalarında, bazı kişilerin haksız yere suçlandıkları, at izinin it izine karıştığı, medyanın da sessiz kaldığı eleştirileri yapılıyor..

Bu eleştirilerden eminim büyük çoğunluğu da bize geliyor..

Çünkü bu konuda en fazla beklentiye muhatap olan da, dürüst çizgisi ile kendisini ispat etmiş olan Akit gazetesi.

“İnananların yüz akı olduğunuzu söylüyorsunuz.. Haksızlıkları niye yazmıyorsunuz” diyorlar..

Tabii ki, bu itiraz ve eleştirilerin büyük çoğunluğunun, takıyyecinin kralı olan FETÖ’cülerden geldiğine ve bir algı operasyonu amaçlı olarak bizim iyiniyetimizi istismar etmeye çalıştıklarına inanıyorum..

Ama FETÖ’cüler ne yaparlarsa yapsınlar. İyiniyeti ne kadar istismar ederlerse etsinler.. 15 Temmuz’da acımasızca şehit ettikleri sivil insanlarımıza uyguladıkları şiddeti gözlerden kaçırmak için hangi numaralara başvururlarsa başvursunlar..

Biz yine, tek bir kişinin dahi, haksız yere FETÖ’cü suçlamasına muhatap olmaması için, konunun üzerine dikkatle gidilmesi uyarısını yapmayı bir vazife biliyoruz..

Bu kapsamda, önceki gün ilginç bir yargı haberimiz vardı..

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği “ByLock programı indiren kişinin 6 sene hapis cezasına çarptırılması” kararını bozulmuştu..

FETÖ’cüler bu haberimizi hemen alıp, istismara soyunmuşlar..

Ben kendilerine hatırlatayım..

Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı, FETÖ’cüler lehine değil, tam aksine, onların aleyhine..

Evet, dışardan baktığınızda, FETÖ’cü olduğu gerekçesi ile bir kişiye verilen 6 yıllık mahkumiyet kararı bozulmuş..

Dolayısı ile, FETÖ’cü suçlamasına muhatap olan kişinin lehine verilmiş bir karar gibi görünüyor..

Ama kararın ayrıntısına baktığınızda, “Bu kişi beraat etmeli” denilmiyor..

Ya ne deniliyor?

Tam da bizim gösterdiğimiz hassasiyete uygun şekilde, ByLock ile birlikte, diğer delillerin de ayrıntılı olarak toplanmasını istiyor.

“Telefona ByLock programı indirilmesini tespit edince, hemen kararı basma” diyor..

“Acele etme, diğer delilleri de topla” diyor..

“O telefonla kimler irtibatlı, kimlerle ne zaman, ne kadar süre ile görüşülmüş, araştır” diyor.

Öyle ya..

Bir telefona “ByLock programı indirildi” diye, başka hiçbir konu araştırılmaksızın, o telefonun sahibine verilecek ceza, belki ilk anda FETÖ’cülerle mücadele edildiği intibaı verebilir ama..

Biraz derinlemesine düşünürsek..

ByLock programı indirilmesini yeterli görüp, başka hiçbir delil toplanmadan ceza verilmesi..

O telefonla kimlerin irtibatlı olduğu..

Kimlerle ne kadar süre, hangi tarihlerde konuşulduğu..

O telefon makinesindeki hattın başka telefonlarda kullanılıp kullanılmadığı..

O telefon makinelerinde de, aynı hat ile veya farklı hatlar kullanılarak ByLock indirilip indirilmediği..

Eldeki telefon makinesine farklı hat takılıp takılmadığı..

Nihayetinde de, 

ByLock programı ile irtibatlı olunan tüm kişiler.. 

Temin edilebiliyorsa, ByLock görüşmeleri..

Ve daha nice ayrıntılı deliller ortaya çıkarılmadığı için, o dosyada yargılanan FETÖ suçlamasına muhatap olan kişinin gerçekten örgüt üyeliği varsa, muhkem delillerle mahkumiyeti önlenmiş oluyor...

Bu noktada, Adil Öksüz örneği, dört dörtlük emsal bir olaydır..

Adil Öksüz Akıncı Üssü’nde gözaltına alındığında..

İlk aşamada emniyet..

Sonraki aşamada da savcılık görevini tam yapsa idi..

“Akıncı Üssü’nde niçin bulunduğunu izah edemedi” diye tutuklama isteme yerine..

Hem bu gerekçeyi sunup..

Hem de bu gerekçeye, yurtdışına girip çıkış bilgilerini.. 

Cep telefonundaki tüm görüşmelerin kayıtlarını, akrabalarına ait nüfus kayıtları ve diğer delilleri ekleyerek tutuklama isteseydi..

Acaba hangi babayiğit hakim, Adil Öksüz’ü serbest bırakabilirdi?

Şimdi Adil Öksüz gibi derin bir isim için ne deniyor?

“Böyle kilit bir isim olduğunu nereden bilebilirdik?”

Ben de kendisini hiç tanımadan ve bir önyargım olmaksızın..

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma kararındaki kişi açısından soruyorum: 

“Derin bir isim olmadığını, nereden biliyorsunuz?”

Delillerin tümünü toplayın..

Adil Öksüz gibi derin bir ismi yakalama ihtimalini ortadan kaldırmayın..

Tabii ki şu ihtimal de var..

Tüm delilleri topladınız..

Adil Öksüz’deki gibi, yurtdışına sık sık gidip gelme bilgilerine ulaşamadınız..

Diğer cep telefonları ile irtibatlarında, ilginç bir ayrıntı bulamadınız..

O telefon hattı, başka hiçbir telefon makinesine takılmamış..

Ele geçirilen telefon makinesine de, farklı hiçbir telefon hattı takılmamış..

ByLock programı indirilmiş gibi görünüyor ama..

Ele geçirilen bilgilere göre, programın kullanılıp kullanılmadığı bile belli değil ise..

O zaman da..

Ceza vermeyin..

Ne yani, tüm FETÖ’cüleri mahkum ettik..

ByLock üzerinden çatır çatır haberleşenleri.

17-25 Aralık operasyonuna imza atanları..

Binlerce işadamını dinleyip, şantaj yapanları.

15 Temmuz’da halkın üzerine kurşun sıkanları..

Medyada siyasi iktidara tehditler savuranları..

Hepsini mahkum ettik de..

Şimdi, cep telefonunda ByLock programı bulunan.. 

Ama o programın kullanıldığına dair elimizde bir veri bulunmayan..

Toplanan diğer delillere bakıldığında da, FETÖ ile hiçbir irtibatı tespit edilemeyenlere mi sıra geldi?

FETÖ ile mücadele en sert şekilde sürdürülmeli..

Ama bu sertlik, mesnetsiz olmamalı..

Dayanaksız olmamalı..

Cumhurbaşkanı’na küfür eden FETÖ’cüler ortalıkta dolaşırken..

Şüphe kaynaklı mahkumiyetlerle oyalanılmamalı..

Her FETÖ şüphelisine, “Adil Öksüz olabilir” gözüyle bakılmalı..

Ama, delilleri toplanmadan, işin kolayına kaçılıp, mahkum da edilmemeli..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23