• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Tehditler, şantajlar gırla! Masayı kim dağıtmış olur?

06 Şubat 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

 

Yıllardır yazıyoruz. Aylardır hatırlatıyoruz. 

“Arkadaşlar sizler birbirinizi ‘faşist’, ‘komünist’ olarak niteleyen partilersiniz.. Sizler birbirinizi, ‘Atatürk düşmanı, yobaz, gerici’ ve ‘solcu ateist, din düşmanı’ olarak niteleyen partilersiniz.. Sizler birbirinizi, ‘Yüce Divan’a yollayacağız. Telekom yolsuzluğu cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğudur’ ve ‘CHP’lilerden ne köy olur ne kasaba.. Allah milleti bu adamların eline düşürmesin’ diye suçlayan partilersiniz.. Sizler bir arada olamazsınız..” dedik..

Hatta..

Masanın altındaki gizli ortağı da dikkate alarak, “Siz birbirinizi ‘terörist’ ve ‘eli kanlı derin devletin elemanları’ olarak suçlayan insanlarsınız. Siz nasıl yan yana gelebilirsiniz!” dedik.. 

“Hayır” dediler..

“Biz Erdoğan’ı indirme yolunda, birbirimize ettiğimiz her hakareti kabulleniriz. Kırmızı çizgilerimizin hepsini rafa kaldırırız. Dindar olanımız dini bir kenara koyar. Ateist olanımız, ateizmi bir kenara koyar.. Ülkücü olanımız ülkücülüğünü, Leninist olanımız da Leninizmi bir kenara koyar.. Tek hedef var, Milli Görüş Lideri Erbakan Hoca’nın hayatını adadığı ilkeleri bir bir gerçekleştiren Erdoğan’ı indirmek. Bunun için PKK’nın ne önemi var? Faili meçhullerin ne önemi var? Dinin ne önemi var? Ateizmin ne önemi var?” dediler ve..

Toplandılar, dağıldılar. 

Toplandılar, dağıldılar..

Biz her ne kadar, “Bu yaptığınız insanın doğasına aykırı. Partilerin doğasına da aykırı” dediysek de dinletemedik.

Bu süreçte, CHP’nin yayın organı Cumhuriyet, her gün dindar insanlara küfretti. “Okullarda irticai yapılanma” dedi.. SP sineye çekti..

Her gün Milli Gazete, İstanbul Sözleşmesi’ne küfretti. CHP sineye çekti..

Her gün Birgün gazetesi ülkücülere küfretti. İyi Parti’nin çakma ülkücüleri sineye çekti.. 

Her gün Yeniçağ Leninistlere küfretti. 

CHP’deki komünistler sineye çekti.

Tek hedef vardı..

Erdoğan’ı indirmek!

Bunun için, kendilerine, ideolojilerine, hatta inançlarına küfür edilmesine razı oldular..

Şimdi yolun sonuna doğru geliyoruz.

Bizim “Olmaz, aranızda kan uyuşmazlığı var.. PKK’ya ‘arasıra şiddete başvuran, hak arayan örgüt” diyenlerle, ‘Askerimin düğmesine el uzatanın elini kırarız’ diyen vatansever (samimi iseler) insanlar yan yana durmaz. Ülkücü ve dindar insan ile Leninist kişi yan yana durmaz, duramaz, Eşcinselliği hak gibi görenle, eşcinselliğin Allah’ın lanetlediği bir fiil olduğuna inanan insan yan yana duramaz” sözümüz, etkisini göstermeye başlayınca..

Erdoğan’ı, dindar bir cumhurbaşkanı olduğu için indirmeye çalışan tilkiler, tehdide başladılar..

“Altılı masayı dağıtamazsınız” dediler..

Şantaja başladılar..

Cumhuriyet gazetesinin başyazısı olarak yayınladı:

“6’lı masa dağılamaz, bu seçim mutlaka kazanılmalı” başlığı attıkları yazıda, “Bugün Türkiye’nin dayandığı Cumhuriyet felsefesi tehlikededir...” denildi.

“Cumhuriyet felsefesi tehlikededir” gerekçesi ile Refah Partisi’ni kapattırdıklarını, Fazilet Partisi’ni kapattırdıklarını, Ak Parti’yi tam kapattırırlarken, bir oy ile başaramadıklarını gizleyip, “Hangi siyasi parti lideri olursa olsun, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi öncesinde, masayı kişisel siyasi beklentileriyle dağıtma girişiminde bulunan tarih karşısında sorumludur” dediler..

Başyazı, “İstanbul Sözleşmesi’ni mutabakat metnine aldırmadık, sonrasında söylenilenler, söyleyenlerin kendi görüşüdür” diyen Saadet Partilileri de, Cihan Paçacı’ya “Kılıçdaroğlu’nu sokak istemiyor” dedirten Meral Akşener’e de bir tehdit olarak yorumlandı.

Dün, Cumhuriyet gazetesi, önceki başyazısına açıklama getirmek zorunda kaldı..

“Yok yok, biz düne kadar ‘faşist’ dediğimiz, ‘kazığa oturtma’ tehdidi yaptığımız Meral ablamıza hiç laf eder miyiz!” modunda, bir açıklama yaptılar:

“6’lı masanın tüm liderlerine yapılan bu çağrı, bazı basın yayın organlarında çarpıtılarak ‘Cumhuriyet gazetesi Meral Akşener’i hedef aldı’ sözleriyle manşetlere taşındı, TV programlarında tartışıldı. Ulusal çıkarları koruyan o yazıda hiçbir parti lideri hedef alınmamıştır” dediler..

“Hangi siyasi parti lideri olursa olsun, Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi öncesinde, masayı kişisel siyasi beklentileriyle dağıtma girişiminde bulunan tarih karşısında sorumludur” tehditlerini şöyle izaha çalıştılar:

“Nitekim Sayın Akşener de 1 Şubat tarihinde Meclis’te yaptığı konuşmada, ‘Ferasetle, feragatle, fedakârlıkla kurduğumuz bu kutlu mücadele hiçbir kaprise, inada, şahsi hırsa, koltuk hesabına feda edilemez’ demişti. 

Başyazı Sayın Akşener’in yaptığı bu uyarıyla örtüşmektedir.”

Ve yine tehdit ettiler:

“Tekrar ediyoruz: Masayı şu ya da bu nedenlerle dağıtan kim olursa olsun Türk siyasal tarihine sadece kendi çıkarlarını düşünen bir siyasetçi olarak geçecektir.”

Ben de soruyorum o zaman.

Bizim yıllardır hatırlattığımız uyarıları dikkate almadan, alnı secdeli Cumhurbaşkanını devirmek için, alnı secdeli insanları kullanmaya kalkışan tilkilere tekrar soruyorum:

“Kılıçdaroğlu için sokakta aday olmasın deniliyor” diyen mi, masayı dağıtmış olur.

Yoksa..

“Kılıçdaroğlu yerine Ekrem İmamoğlu’nu dayatmak partimizin içişlerine karışmaktır” diyen mi masayı dağıtmış olur..

İstanbul Sözleşmesi için, Saadet Partisi’nin net olumsuz tavrı bilindiği halde, mutabakat metninde olmayan cümleleri kurup, SP’lilere de küfredercesine, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyen mi masayı dağıtmış olur, yoksa “Mutabakat metninde olmayan şeyleri söylemek, ortak çalışma kültürüne aykırı, kınıyoruz” diyen mi masayı dağıtmış olur..

“Kılıçdaroğlu aday gibi kendisini öne çıkarıp, son dakikada, 2018’de denediklerini yapacaklar. Bizim de desteğimiz varmış gibi, Abdullah Gül’ü aday gösterecekler” diyerek, çakallığa itiraz edenler mi masayı dağıtmış olur, yoksa “Dindar isimlerin içinde en karşıt olmamız gereken Erdoğan. Abdullah Gül ondan bir derece geride. Madem solcu birisi seçilemiyor, o zaman Erdoğan’ı indirmek için Gül’ü aday göstermeliyiz. sonra da Gül’ün icabına bakarız” diyen mi masayı dağıtmış olur..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

bir

Geldi gelmekte olan rahatladı mı??? birileri.

bir

8 saat gizli konuşmanınmı SONUCU??? saydam olsun ister vatandaş konuşmaları.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23