• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Soğanın fiyatı”, “35 bin TL’lik kredi kartı” ve muhalefet!

18 Ocak 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Muhalefet partileri, sözümona halkla iç içe olma politikasını hayata geçirmeye çalıştıkça, saçmalıyorlar..

Gerçekten zorluk yaşayan halkla değil, tuzu kurularla oturup kalkıp iktidar düşmanlığı yaptıklarını ele veriyorlar..

Resmen, suçüstü oluyorlar..

Birinci örnek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun farklı illerden 72 ev kadını ile video konferans yöntemiyle bir araya gelmesinde sarf edilen söz..

“Özlem hanım” imiş adı..

 Söylediği de şu: “Önceden soğan doğrarken ağlıyorduk, şimdi soğan alırken ağlıyoruz...”

Özlem hanım, pazardan marketten habersiz, bu lafı ederken..

2018 Türkiyesi’nde 7 TL’den satılan soğanın, şimdi 1.5 TL ile 2 TL arasından satıldığını bilmiyor olmalı ki..

Ya yanındaki aşçı alımları yaptığından.

Ya da tuzu kuru olduğu için, fiyatlara hiç bakmadan alım yaptığından..

Sonuçta da bir dönem sıklıkla dillendirilen “Kuru ekmek ile yiyeceğimiz soğan bile olmuş 7 TL. Biz ekmek ile daha ne yiyeceğiz” söylemini..

Soğanın 1.5-2 TL’den satıldığı bugünlerde dillendirmiş..

Kemal bey ne bilsin soğanın fiyatını.

2018’e kıyasla, kimsenin gözünü yaşartmadığını..

O da, 2018’de bir avuç karaborsacının etkisi ile 2019 mahalli seçimlerinde AK Parti’yi devirmek için yapılan kirli oyunlarla soğanın-patatesin fiyatının çıkarıldığı 7 TL’lerin bugün dahi geçerli olduğunu sanıyor olmalı ki..

Özlem hanıma diyor ki: “Bu cümleyi bir yerde kullanmak ve dillendirmek isterim!”

Kullan Kemal bey, kullan.

2021 Türkiye’sinde, soğanın 1.5-2 TL olduğu bugünlerde bir yerde bu sözü kullan da soğanı gerçekten fiyatına bakarak alan ev hanımlarının nezdinde rezil ol..

Tuzu kuru Özlem hanım, soğanın fiyatından dem vurmuş, soğanın fiyatından habersiz Kemal bey bu sözü günümüzle uyumlu zannederek kullanmak için izin istemiş.

Peki CHP yöneticileri, soğanın fiyatını biliyorlar mı?

Bilmiyor olmalılar ki, resmi tvitır hesaplarından şöyle paylaşımda bulunuyorlar: “Farklı illerden 72 ev kadını ile video konferans yöntemiyle bir araya gelen Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, bu cümleyi kuran Özlem Hanım’dan müsaade istedi.”

Oysa, partilerinin Adana Milletvekili Ayhan Barut’a sorsaydılar, soğan üreticilerinin 40 kuruşa bile razı olduklarını öğrenirlerdi.. (Tabii sayın Barut bunu dillendirirken, ‘Üreticiler perişan. Soğan 40 kuruş bile etmiyor’ şeklinde yine iktidara vurmak için istismar amaçlı hareket ediyordu. Üretici ağlıyor, soğan 40 kuruş bile etmiyor. CHP’nin canlı video görüşmesi yaptığı tuzu kuru Özlem hanım ağlıyor, “Soğan alırken gözümüz yaşarıyor.”

Halktan, gerçeklerden kopuk daha nasıl politika yapılabilinir ki?

CHP böyle de. İyi Parti farklı mı?

İP Genel Başkanı Meral Akşener de İstanbul Bayrampaşa’da esnafı gezmiş..

İlginçtir, Meral hanımın muhatabı da Kemal beyinki gibi bir hanım.

Der ki esnaf hanımımız, “Benim 35 bin liralık kredi kartım bloke şu an.”

Duyar duymaz şoke oldum..

Hani kulaklarıma inanamadım. Çocuklara sordum: “Bu 35 bin mi dedi?” diye..

Geriye sarıp, tekrar izledim..

Evet, evet.. Yanlış duymamışız..

35 bin TL’lik kredi kartından bahsediyor bayan esnaf..

Bir de demesin mi ki, “Kiramız 6 bin 500, kirayı 7 bin 7 bin ödüyorum”..

“Aman ablacım, sen insanın beynini yakarsın” dedim, bitirdim izlemeyi..

Evet, muhalefet partilerinin günlük meşguliyetleri, işte bu..

Soğanın fiyatından habersiz ev hanımları ile muhabbet..

Eve ekmek götüremediğini söylerken, 35 bin TL’lik kredi kartından bahseden esnaf..

Bunlarla, siz halkın nabzını ölçtüğünüzü mü sanıyorsunuz?

Vah ki ne vah..

Henüz daha seçime girmemiş bir partinin genel başkanına “muhalefet partisi başkanı” demeye gerek yok ama..

Haydi diyelim..

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da partilerinin kurucularından Selçuk Özdağ’a yapılan saldırı sonrasında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuya ilgisini bakın nasıl çarpıtmış..

Cumhurbaşkanı, saldırıya uğrayan Selçuk Özdağ’ı arıyor, Ahmet Davutoğlu’nun yorumu şu:

“Sayın Erdoğan telefon görüşmesinde ‘geçmiş olsun’ demiyor, ‘failleri bulacağız, cezalandıracağız’ da demiyor. Olayı ciddiye almamaktır bu.”

Aman Allah’ım.

Bu adam bir profesör..

Bu adam bu ülkede 1.5 yıl başbakanlık yaptı..

Bu adam bu ülkede yıllarca dışişleri bakanlığı yaptı..

Suriye ile ilişkilerimizde başrol oynadı..

Bir Cumhurbaşkanı’nın, saldırıya uğrayan bir eski milletvekilini aramasını..

Ki..

O saldırıya uğrayan kişinin, AK Parti’de nasıl milletvekili olduğunu, Erdoğan’a ne yüceltmeler yaptığını, sonrasında bir ayda dönüp, aynı Erdoğan’a nasıl hakaretler ettiğini burada yazmaya kalksam..

“Cumhurbaşkanımız sizi arıyor” denildiğinde, Erdoğan’ın sesine karşılık verme cesaretini kendisinde bulamazdı..

 Ama politikanın, politikacıların hali işte bu..

Cumhurbaşkanı aramış, teşekkür edeceklerine.. Sanki Cumhurbaşkanı ile her gün görüşüyorlarmış da saldırı sonrasında da o görüşmelerden birisi yapılmış, ama Erdoğan o olağan görüşme sırasında “geçmiş olsun” demeyi atlamış gibi..

Aktarım yapıyorlar..

Affedersin, profesör olmuş Ahmet bey.. Cumhurbaşkanı, “geçmiş olsun” demedi ise.. Selçuk bey soramamış mı, “niye aradınız ki beni?”

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Kadir başhoruz

Teşekürler sayın Ali bey, işte muhallefet demek birinci felaket, ihtidar olsalar sogana hasret kalırlar sadece adını duyarlar bende anllatdımda anlamamışlar hergün aranan niçin o gün aramamışlar cumhur makamını postamı sanmışlar halkı böylemi kandıracaklar bu burda kalmmaz birde zaman zaman saldıracaklar daha nneler uyduracaklar.

Şuayıp

Belediyeleri ayakkabı kutuları rüşvet yalanlarıyla aldılar şimdide bu kadar hastalık ve düşmanlarla uğraşırkan fakırlık edebiyatıyla istismar ediyorlar
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23