• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Sizin avukatınız hakem olsun” dedim, ama cevap gelmedi!

26 Ağustos 2014
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Fetullah Gülen’in editörü Osman Şimşek’in 12 Ocak 2014 tarihli mailinin yarısını dün vermiştim.  Bugün o maile, kaldığı yerden devam ediyorum.

Seçim ve oy meselesine gelince, hâlâ nerede durduğumuzu, o sahte mektupları ve cemaat evlerindeki güya ikna çalışmalarını haberleştiren muhabirlerinize sorabilirsiniz. Onlar bilirler nasıl iftiralar attıklarını ve yazdıklarının aslını!

Evet hâlâ aynı yerde duruyoruz. Size daha önce de yazdım: Bizim oy konusundaki mülahazalarımız son bir iki haftada şekillenir. Kimseye de “illa” denmez. Farklı görüşler beyan edilir, dileyen doğru kabul ettiğine göre amelde bulunur.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim:

Acaba bazı insanlar Hocaefendiye “kardinal” ,onu sevenlere “ajan” ,“siyon” dedikten sonra hâlâ hangi yüzle oy isteyecekler? Hangi insaf ve vicdanla bizden oy beklerler?

Son genel seçimde Amerika’dan kalkıp sadece bir oy atmak için Türkiye’ye gitmiştim. Bir oyun kıymeti olmayabilirdi ama bu, sevdiklerime ve sevenlere de “sandığa gidin” çağrısıydı. Hiç yapmayacağım bir işi daha yapmış, beş ayrı ilde yirmi farklı programda onbinlerce insana miting gibi seçim konuşmalarında bulunmuştum. Kimseye doğrudan adres göstermemiştim ama “sandığa gidin” demenin manası belliydi. Ben de oyumu AKP’ye vermiştim. Şimdi bakıyorum da aldanmışım, çok hüsnüzan etmişim. Ben de kendisini kandırılmışlar arasında görüyorum.

Bununla beraber Hizmet’in şu ya da bu partiyle anlaştığı haberleri katiyen iftiradır. Müesseselerde şuraya oy vereceksiniz denildiği haberleri düzmecedir. Şayet öyle söyleyenler varsa onlar muhakkak garazlı insanlardır ve fitneye odun taşımak gayesindedirler.

Sonuç ne olur diyorsanız; bu tamamen AKP’nin elindedir. Şayet kıyımlarına ve kara propagandalarına devam ederlerse, pek çok insanın -başkasına oy vermeseler bile- sandığı protesto edeceğini düşünüyorum. Bu bir karar ya da duyuma dayanmıyor, şahsi düşüncem.

Şunu da eklemeliyim ki -şahsen- bazı medya organlarına Hocaefendi hakkında “gizli kardinal” bile yazdırabilen insanlara asla oy veremem. Sandık bu defa benim önüme gelse kolum kırılır ama o sandığa oy gitmez benden. (Zaten AKP’nin yüzde bir gördüğü bir topluluktan oy kaybı yaşama gibi bir endişesi de yok herhalde, sözcüleri öyle diyorlar. )

Bu vesileyle mevlid-i şerifin hepimiz hakkında hayırlara vesile olmasını diler, saygılar sunarım.

Allah kalblerimizi, niyetlerimizi ve amellerimizi ıslah buyursun. Doğruları doğru olarak göstersin ve ona ittiba rızkı lütfetsin.

Osman Şimşek - Herkul.org

Bu mailden 3 saat sonra, 13 Ocak saat  01.26’daki cevabımı, kısaltarak veriyorum. Şu ana kadarkilerde, virgüle dokunmadım.. Bugün artık bitirmek için, bir daha cevap verilmeyen yazışmadaki son maili, bana ait olması hasebi ile, kısaltarak veriyorum:

Osman bey

Konu, bize açılan mahkeme değil. Bizim savcılığa verilmemiz değil.. Kalbimdekini Allah biliyor, bunun rahatlığı ile söylüyorum. Kendim için. Bu davalar sebebi ile üzüntü duymadım..

Dışarıdan bakıldığında, birilerinin gülmesine üzüldüm. Ancak şu anki sorun, bundan çok daha vahim olduğu için, bunu geçiyorum.

“Herkes kararını vermiş” algınız, en azından benim açımdan doğru değil.

Ben hâlâ bir arayış içindeyim.. Olayları anlamaya çalışıyorum.. Ve doğru yerlere oturtamıyorum..

(Şu haberin, bu haberin yayınlandığı gazetenin mensubu olarak bunları söylemeye hakkım olmadığını söylüyorsunuz ama.. Orhan Erdemli bey hakemimiz olsun.. Okur mektuplarında neler yazılmış iken.. 10 yıllık arşivimi açayım.. Ve hocaefendi için neler, yayınlanmak üzere bize gelmiş iken, yanlış-ağır-sert bularak, sadece bir eleştiri kıvamında, hangi ifadelerle yayınladığımızı göstereyim..  Dışarıdan bakıldığında, “Hem istediğimizi söylüyor, yazıyoruz.. Hem de ‘Bu halimiz nedir’ diye soruyoruz..” görüntüsü var.. Bu yanlış.. Allah şahittir.. Sadece ve sadece ahiret gününden ve kardeşlik hukukunu ihlalden korkarak, nefsimizin istediğini yazmıyoruz. Vahimlik o ki, çıkanlar, yine sizi derinden üzüyor.. Emin olun, beni de üzüyor.. Ama yine Allah şahittir.. Bilerek iftira.. Bilerek yalan, hiç yazılmamıştır..  Yazılmasına da müsaade edilmez.)

Fişlendikleri için seçilmediği ileri sürülen üç rektör olayını.. Fişlendiği ileri sürülen iki avukatın hakimliğe geçiş olaylarını.. Zaman gazetesi İsveç temsilcisi R.K’nin fişlendiği halde, hakimliğe geçtiği gerçeğini.. Hakimliğe geçiş imtihanında, Posta gazetesine ‘Sorular kendisine sızdırıldı’ diye haber yapıldığı için başarılı olamayan B.M.S. olayını.. Dana hissesine girdiği için fişlenen O.A., abisi M.A’nın durumlarını.. Temel çıkış noktası alalım..

İsterseniz, bunların yanına, (17 Aralık sonrasını değil de.. Ondan öncesinde yazılan) fişlenenlerden her arzu ettiğinizi ekleyelim..

Zarar gören hangi kardeşimiz, abimiz varsa.. Orhan Erdemli veya sizin göstereceğiniz kim olursa olsun, hakem tayin edip, durumuna bire bir bakalım. Gerçekten zarar gören, engellenen insanlarımız varsa.. Biz önceki hükümetlerde “eyvallah” etmediğimiz o tür ayrımcılıklara, bu hükümet döneminde niye eyvallah edeceğiz?

En azından ben şahsen bunu yapamam..

Ama 17 Aralık sonrasındakileri, tartışamam.. Çünkü bu ülkeyi yönetenler, her şeylerini emanet ettikleri memurlarının, kendilerini arkadan hançerlediklerini/kendilerine iftiralar ettiklerini, tuzak kurduklarını iddia ediyorlar.. “Yine o arkadaşları görevde bırakıp, bizi tekrar tekrar arkadan hançerlemelerini mi bekleyelim” kanaatindeler..

Bana sorarsanız.. 

Ben kimsenin günahına giremem.. Bırakırım, beni hançerlesin.. Nasıl olsa, ahiret günü var. “Ben günaha gireceğime.. Bana karşı bir günah işlensin” derim. 

Ama bunu, herkese de tavsiye edemem. Hatta bunu zorunluluk olarak göremem.. 

Taraf gazetesinin fitne amaçlı haberlerindeki; 2004 MGK belgesi dahil, fişlemelerden zarar gören kim varsa, sizin belirleyeceğiniz hakem nezdinde, gerçekleri araştırıp, haksızlıkları kendi köşemde yayınlamaya söz veriyorum.. 

Lütfen sizler de, size ulaştırılan bilgilerin doğruluğunu test ediniz.

Selam ve dua ile

Ali Karahasanoğlu  

Bu cevap, yazışmadaki son mail oldu..

Allah şahit.. Okuyucularımız da bilsinler.. Fetullah Gülen’e hâlâ gönlünü bağlı hissedenler de şahit olsunlar..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23