• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Sizce PKK ve DHKP-C terör örgütü değil midir?

26 Temmuz 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Bu ülke PKK terör örgütünün vahşi katliamları sebebi ile 50 bine yakın insanını kaybetti..

DHKP-C terörü sebebi ile, yüzlerce insanını kaybetti..

Bunda tereddüdü olan var mı?

Aklı başında insanların, hiçbir tereddüdü olmamalı..

Hani PKK’nın başı Abdullah Öcalan’a sorsak..

O bile bu gerçeği kabul eder..

Ama maalesef.. Kendisini düşünür, gazeteci, hukukçu olarak tanıtan nice insanlar..

“PKK terör örgütü müdür” diye sorulduğunda..

Şöyle bir memnuniyetsizlik ifadesi olarak, küçümseme amaçlı gülümseme ile birlikte kendilerini cevap vermiş sayarlar: “Bu soruya cevap verme mecburiyetim yok.”

Sanki adama özel mi özel bir durumunu paylaşmasını istemiş, “Akşam yemeğinden sonra kahve içmekten  hoşlanır mısınız” diye sormuşlar..

Veya.. “Sabah kahvaltısında olmazsa olmazınız nedir” diye sormuşlar!

Veya veya.. 

“Anneni mi daha çok severdin, yoksa babanı mı?” diye kendisini ikilemde bırakacak bir soru yöneltmişler..

Soru basit..

Aktüel örnekle sorayım: 

“Tunceli’de Necmettin öğretmeni kaçırıp, vahşice öldürdükten sonra dereye atan örgüt, terör örgütü müdür? Bu örgütü kınar mısınız? Yoksa değişik gerekçelerle, bu örgütün aslında ‘hak arayıcısı’ olduğunu mu düşünür, Necmettin öğretmenin öldürülmesine de ‘oh olsun’ veya ‘bana ne ki?’ gözüyle mi bakarsınız?”

Bu soruya karşı..

Hangimiz “Bu soruyu cevaplamayı düşüklük sayarım” diye girizgah yaptıktan sonra..

“Bu provokatif bir soru ve kamuoyuna başka türlü yansıtılacak bir soru olarak görüyorum ama şu cevapla yetinsinler..” diye konuyu yayarak..

Sonunda da; kimi kastettiğimi, kastettiğim tanımlamanın ismi verilen örgütleri kapsayıp kapsamadığını açıkça belirtmeyecek şekilde, “Bütün hayatım boyunca siyasi amaçlı bile olsa şiddet eylemlerine karşı çıkmış biriyim. Şiddet ve terör kitabımda yazmaz” cevabı ile olayı kapatır?

Hangimiz?

PKK’nın alçak katliamlarına içten içe destek verenlerin dışında..

“Onlar terör örgütü değil ki.. Hak arayıcıları” diye, terörist seviciliği yapanların dışında..

Hangimiz böyle bir cevap verebilir?

Maalesef bu cevabı veren, üç gündür hakim karşısında sorguları yapılan Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin başındaki Akın Atalay..

Kendisine ve yağdanlıklarına bakarsanız..

Cumhuriyet gazetesinin de, gazetedeki yöneticilerin de hiçbirisinin “terör” ile küçücük bir ilişkileri yoktur..

Ama duruşmada hakim soruyor: “Sizce PKK ve DHKP-C terör örgütü müdür?”

Niye soruyor?

Çünkü bu gazete, yıllardır PKK’lı teröristlere, “Eylemci” der.

Çünkü bu gazetenin yazarları, askere polise kurşun sıkan PKK’lı teröristlere, “Gerilla” diyerek övgüde bulunur..

Çünkü bu gazete, İstanbul Adliyesi’nde görevi başında iken rehin alınıp, daha sonra da acımasızca şehit edilen savcı M. Selim Kiraz’ın katilleri ile arkadaş gibi konuşur, savcının başına silah dayanmış fotoğrafını yayınlayarak, örgütün tabanda güç kazanması için medya desteği verir..

Bu gerekçelerle zaten, savcı iddianame hazırlamış, suçlamada bulunmuş.

Bunun için, yargılama yapan hakimler de, sadece suçlama ile karar vermeyip, gerçeği de kendi ağızlarından öğrenmek için sormuş: “Sizce PKK ve DHKP-C terör örgütü müdür?”

Eğer PKK ve DHKP-C’yi terör örgütü olarak görüyorsanız..

Veya Akın Atalay’ın kendince (çok akıllı ya) formüle ettiği üzere, kitabında “şiddet ve terör” gerçekten yazmıyor ise..

Cevabınız ne olur?..

“Ama”sız.. “Mama”sız.. 

“Fakat”sız.. “Yalnız”sız..

“Her ikisi de terör örgütüdür. Her ikisinin de Allah cezasını versin!” dersiniz.

Haydi ikinci cümleyi tekrarlamasın..

Ama ilk cümleyi söylemek de mi bu kadar zor?

Ki, Akın bey, “Bu provokatif bir soru ve kamuoyuna başka türlü yansıtılacak bir soru olarak görüyorum” diye başlayıp..

Uzattıkça uzattığı cevabı..

Sonunda netleştirmeden, kapatıyor!

Mahkeme heyeti, “laklak olsun” diye bu soruyu sormuyor..

Karşısındaki sanık için, “terör örgütleri yararına faaliyette bulunduğu” suçlaması var..

Gazetede yapılan haberlerin, terör örgütleri lehine manipüle edildiği iddiası var..

Savcı suçlamasını yapmış ama.. Mahkeme heyeti de, sanığın kendi bakış açısını, kendi ağzından öğrenmek istiyor..

Ve bence, savcının iddiasını doğrulayan, hatta daha ötesi..

“Terör örgütü yararına faaliyette bulunma”nın (7 yıl civarında ceza gerektiriyor) daha da ilerisinde..

Terör örgütü üyelerinin (15 yıl civarında ceza gerektiriyor) vereceği cevabı almış oluyor..

Lütfen, kimse aklımızla alay etmeye kalkmasın..

Sorsak bu dinozorlara, “IŞİD terör örgütü müdür” diye..

Bir saniye düşünürler mi?

Sorsak “El Kaide terör örgütü müdür” diye..

Hiç tereddüt ederler mi?

“Kanlı, vahşi bir terör örgütüdür” demezler mi?

Hemen başına da “Dinci” diye eklemezler mi?

Peki, benzer bir terör örgütü sorulunca.. O terör örgütü ateist olunca.. Allah’sız olunca..

Örgütün ismi, PKK olunca, DHKP-C olunca..

Cumhuriyet’in yöneticileri, yazarları, niye lafı eveleyip geveliyorlar?

Aydın Engin’leri, Ahmet Şık’ları.. Kadri Gürsel’leri.. PKK’nın başındaki teröristlerin ayağına gidip, onlara niye saygılarını sunuyorlar?

Saygılarını sunuyorlarsa, onların işledikleri cinayetlerden, niye sorumlu tutulmuyorlar?

Yargılandıklarında, “Biz terör örgütüne, ‘Terör örgütü’ diyemedik. Bunun için yargılanıyoruz” demiyorlar da..

Niye, “Gazeteci olduğumuz için yargılanıyoruz” diyorlar?

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23