• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Sivaslılar anayasayı ihlalden mahkum ise Altan-Alpay da mahkum olmalı!

15 Ocak 2018
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Önce bir özür..

Sivas davası mazlumlarına yeterince sahip çıkamadık..

Onların, tek amaçları vardı..

İslam peygamberine hakaret eden bir ateistin, Sivas’tan çekip gitmesini istemek..

Ama onların en tabii protesto hakları, derin güçlerin devreye girmesi ile..

37 insanın ölümüne sebeb olan olaylar zincirine dönüştü..

Onunla da yetinmediler..

Aynı derin eller, bir de “Sivas’ın intikamı” diyerek, Başbağlar’da da 33 müslümanı katlettiler..

O olayı da, kamuoyuna yeterince anlatamadık..

Öyle ki..

Sivas’ta yaşanan olayda, “Bu, anayasal düzeni cebren değiştirmeye kalkışmaktır” diye ter ter tepinip..

Sivas’taki olayın yargılamasını ısmarlama karar ile Ankara’ya taşıtanlar..

Ankara’daki biri askeri üye üç kişilik DGM heyetinin bile, “Toplantı ve gösteri yürüyüşüne aykırılıktan ve ölüme sebebiyetten ceza veriyoruz” kararını..

Yargıtay’da, dört alevi üyenin bulunduğu 5 kişilik heyete bozdurttular..

“Anayasal düzeni cebren değiştirme var” dediler..

Ceza Genel Kurulu’nda, yine aynı şekilde karar çıkarttılar..

Bu kararlar sebebi ile, onlarca suçsuz Sivaslı insan, cezaevinde..

Anayasa Mahkemesi, bunların dosyasını, kapağını açmadan reddetti..

“Bir toplantıya katıldılar diye, insanlar anayasayı cebren değiştirme suçundan nasıl mahkum edilir” sorusuna cevap vermekten kaçındılar..

Şimdi ise..

Aynı Anayasa Mahkemesi.

15 Temmuz darbesini yaşadığımız halde..

15 Temmuz darbesine katılanlar.

Ona açılım sağlayanlar.

Zemin hazırlamaya çalışanlar..

Destek verenler..

Basında propagandasını yapanlar..

Kısacası, komple FETÖ’cüler ve kemalist darbecilerin suçlandığı ve 250 şehidimizin olduğu darbe girişiminde..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve halkımızın direnci olmasaydı, TBMM’nin de, anayasanın da rafa kalkacağı, hemen hepimizin kabul ettiği ve bu gerçeğin tartışmasız olduğu ortada iken..

“Bir kişi konuştu diye.. Diğer kişi hükümeti eleştirdi diye.. Öbürü cumhurbaşkanına hakaret etti diye.. Sonuncusu bunlar gidecek dedi diye.. Ertesi günü de darbe olmasını gösterip, kişiler darbe yapanların eylemlerinden sorumlu tutulamaz” diyen Anayasa Mahkemesi, hak ihlali tesbiti yaptı..

O zaman buyrun..

Sahip çıkamadığımız.

Ortada anayasayı değiştirmeye yetecek nitelikte hiçbir eylemleri ve potansiyelleri olmayan Sivaslıların yıllardır cezaevinde yatmalarına sebeb olan Ceza Genel Kurulu kararından size aktarımlar yapayım..

Bakın, anayasayı cebren değiştirmek için, bir konuşma, bir toplantı, bir protesto yeter miymiş, görün.. (Ben Sivas kararına katılmıyorum. Doğru bulmuyorum. Ama Sivas kararı ortada dururken, FETÖ’cü gerçek darbecilerin hak ihlaline uğradıkları kararının çarpıklığına işaret etmek için, bu çelişkiye dikkat çekiyorum.)

“Olayımızda 7-8 saatlik uzun bir zaman süreci içerisinde, güvenlik görevlilerince yapılmış olan çeşitli uyarılara rağmen dağılmayarak Hükümet Konağı’nın önünde bulunan güvenlik görevlilerinin kurduğu barikat da zorlanıp, devlet ve hükümetin ilde temsilcisi olan valiye ‘şerefsiz vali, vali istifa’ şeklinde yürüyüşler ve toplanmalar sırasında (..) sloganların atılması,”

Evet yanlış okumuyorsunuz..

33 kişinin idam cezasına çarptırıldığı Sivas olaylarında, sanıkların mahkumiyetleri için gösterilen gerekçe, bu ifadelerle başlıyor..

“Toplanmışlar..”

Mehmet Altan ile Şahin Alpay da toplandı..

Eylemler aynı..

Sivaslılar, dağılmamışlar..

Altan ile Alpay da, aylarca FETÖ ekranlarından konuştular, defalarca “FETÖ’nün kumpasına geliyorsunuz” denilmesine rağmen, o ekranlardan konuşmaya devam ettiler..

Sivaslılar, “Vali istifa” demişler, hakaret sloganları atmışlar..

Altan ile Alpay da, bırakın bir valiyi, cumhurbaşkanına, bakanlara en adice ifadeleri isnat ettiler.. “İstifa et” klasik cümleleri idi.. “Tiran” mı demediler, “Katil” mi demediler, “Diktatör mü” demediler..

Öyle ise..

Sivaslıların eylemlerinden çok daha ağırını Altan ile Alpay gerçekleştirmişler..

Biliyorum, “Gel gel.. Madımak Oteli’nde ölen 35 kişiye gel” diyecekler..

Geldim bile..

Affedersiniz, Altan ile Alpay’ın, “Bu hükümet gidecek. Bunun başka çıkar yolu yok.. Devam edemezler. Artık duramazlar. Erdoğan gidecek. Ya öyle, ya böyle..” gibi darbeye zemin hazırlayan cümleleri sonunda, 15 Temmuz günü ne oldu?

Savaş uçakları, insanlarımızı bombaladı..

Tanklar, sivil insanları, arabalarının içinde iken ezdi geçti..

Sonucu vereyim..

“Geldim” dedim ya..

İşte geldim, o sonuç: “250 sivil insanımız şehid edildi.”

Haydi buyrun, Sivaslılar için, “Onlar protesto gösterisi yaptılar. Bu bir haktı ama.. Sonuçta otelde 35 kişi öldü. Onlar bu sonuçtan sorumlular” diyerek, 33 Sivaslıya idam cezası verenler..

Buyrun şu kararı vermekten niye kaçınıyorsunuz, izah edin:

“Mehmet Altan ve Şahin Alpay, düşünceyi açıklama hürriyetlerini kullandılar. Yazı yazarak, basın hürriyetini kullandılar. Ama sonuçta, bu ülkede darbe yapmaya kalkışıldı. Ve 250 insanımız şehid edildi.. Altan ile Alpay ve benzerlerinin eylemi sonunda, bu ülke çok ciddi bir darbe girişimine şahit oldu.. Dolayısı ile, Altan ile Alpay, düşünce hürriyetlerini kullanırken gerçekleştirdikleri eylem sebebi ile, sonuçta yaşanan darbeden de sorumludurlar..”

Tabii ki sözüm, Sivaslıların “hak ihlali” talepli davalarına bakmayan Anayasa Mahkemesi’ne..

Madımak’a idam isteyip, şimdi FETÖ’cü darbecilere özgürlük isteyen tüm solculara.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23