• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Savaşa hayır”cılar PKK katliamlarında neredeydi?

21 Ocak 2018
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

“El Bab’a benzemez” diyor.

Kim diyor? 

Amerika mı?

Rusya mı?

Suriye mi?

PYD mi?

Bilemediniz, hiçbiri değil..

Türkiye’de kurulu ve iktidara alternatif olma iddiasındaki CHP’nin Genel Başkanı..

Gerekçesi de çok ilginç; “El Bab’da uluslararası uzlaşma vardı” demiş..

Yani, uluslararası uzlaşma var ise, biz de varız.

Uluslararası uzlaşma yok ise, biz yokuz.

Kısacası, biz yokuz!

Kılıçdaroğlu’nun dediği işte bu..

Kılıçdaroğlu bunu diyor da..

Sol kesim de ondan farklı değil..

Hatta “Kılıçdaroğlu, bir adım önde” de diyebiliriz.

Sol kesim Afrin’e nasıl bakıyor?

ÖSO mensubu silahlı güçlerin Afrin’i ele geçirmek üzere harekatını eleştirel olarak haberleştirmişler..

Adamın dili Arapça..

Onun Arapça konuşmasını verip, “Cihatçılar harekata başladı” diye başlık atmışlar.

Nece konuşacaktı, Suriyeli ÖSO mensubu?

İngilizce mi?

Yoksa Fransızca mı?

“Cihatçı” imiş.

Adam kendi ülkesini, eli kanlı teröristlerden kurtarmaya çalışıyor..

Cihatçılık nereden çıktı?

Ama bu solcuları görünce..

CHP Genel Başkanı’na da “Şükür” diyoruz..

Niye?

Kemal Bey diyor ki, “Eğer hava desteği olmadan asker sokacaksan, önce seni kefen giyerek karşılayanları gönder.”

Doğru bir tespit..

Erdoğan da öyle yapmış.

Önce ÖSO güçlerini yollamış..

Amma velakin..

Solcular ona da itiraz ediyorlar; “Cihatçılar Afrin’e giriyor” diyerek..

Cumhuriyet ile yaşıt Cumhuriyet gazetesinin, genel yayın yönetmeni casusluktan içeri girdi, sonra tahliye olunca Almanya’ya sığındı ama.

Buradakiler de, yurtdışına kaçanları aratmıyor..

Yaptıkları habere bakınız.. Türkiye’den bir yetkilinin yaptığı açıklamayı değil, sanki ABD gazetesi imiş gibi, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamayı veriyor: “Operasyonun bölgesel istikrarı baltalayacağı ve Türkiye’nin sınır güvenliğini sağlamaya yaramayacağı vurgulandı.”

Vurgula büyük şeytan, vurgula..

Buradaki elemanların da, Türk insanına yuttursun, vurgulamalarını..

Büyük şeytan teröristlere silahı dağıtsın..

Önce DAEŞ’e versin..

DAEŞ’te suçüstü olunca, DAEŞ tasfiye olsun, PYD’ye versin silahları..

“Toplayacağız, siz hiç merak etmeyin” desinler..

Sınır güvenliğimiz bu süreçte hiç baltalanmış olmasın..

Ardından silahları toplamak bir yana, bir de “30 bin kişilik silahlı ordu” kurmaya kalkışsınlar.

Bu da, sınır güvenliğimizi hiç zedelemesin..

Ama Türkiye, sınırında komşu Suriye’de farklı bir yapı tarafından ordu kurulması girişimine müdahale edince..

Sınır güvenliğimiz baltalanmış olsun..

Nasıl bir Cumhuriyet bu?

Cumhuriyet mi, zillet mi?..

Rezalet mi yoksa?..

ABD Dışişleri’nin açıklaması ile yetinmiş olsalar..

Hani “Küçük bir hata olmuş” diyeceğim.

Ama.

Ne kadar bilinçli, ne kadar organize propaganda yaptıklarını, ABD Dışişleri’nin açıklamasının hemen altına koydukları Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması ile ispatlamışlar..

O ne demiş?

Türkiye’yi ihtiyatlı olmaya çağırmış.. “Radikal islamcı örgütlere odaklanmalı” buyurmuş.

Emredersiniz efendim..

Başka talimatlarınız?

Can Dündar size sığınsın..

Sol radikal örgütler, sizin kollarınız altına himaye edilsin..

Biz de Müslüman topraklarında, “İslamcı yapılanmalara odaklanalım.. ABD’nin tepemizde pişirdiği bozaya hiç bakmayalım..”

Emriniz olur efendim..

ABD ve Almanya dışişleri ile yetinseler, yine iyi..

Bir de dış basından aktarımlar yapmışlar..

Ne diyormuş dış basın?

“Türkiye oyun dışı kalabilir.”

Yaa..

Hani sokak arasında maç yaparken, çocuklar birbirlerine karşı “Bir daha senle oynamayız” diye ikazda bulunurlar ya..

Şimdi Amerika’sı, Almanya’sı yetmemiş.. Onların sözde özgür basınları da masabaşına geçmişler, tehditte bulunuyorlar: “Oyun dışında kalırsınız.”

Onlar tehdit ediyorlar..

Cumhuriyet de aynen, Türk halkına bu tehditi aktarıyor..

“Yaptığınız hainlik” deyince kızıyorlar.

“Bu casusluk değil de nedir?” dediğimizde, küplere biniyorlar..

İyi de, siz koyun bunun adını..

Nedir bu gavur aşıklığı?

Nedir bu Amerika’nın sesi olmaya koşma..

Almanya’nın emirerliğini yapma?

Solak arkadaşların yine hümanistliği tuttu..

“Barış”tan söz etmeye başladılar..

“Savaşa hayır” sloganı altında toplanmışlar, propaganda yapıyorlar.

Sanki biz, sabah akşam, “Bir savaş çıksa da.. Savaş yapsak.. Ne güzel olur” diye, 24 saat savaş ümidi ile yaşıyoruz!.

Sanki savaşı, onlar değil, biz başlatıyoruz..

Eli kanlı teröristleri, “Gerilla” diye tanıtanlar, sanki onlar değil, biziz..

Rahat dursanız..

Türkiye’de terörist eylemlerde bulunmasanız..

Oraya buraya mayın yerleştirip, askerimize, polisimize diş bilemeseniz..

Sınır ötesinden Türkiye’ye yönelik saldırılar planlamasanız..

Sizden kim, ne ister?

Size kim, niye karışır?

40 senede, 50 bin insanımız, PKK terörü ile can vermiş.

Binlerce insanımız sakat kalmış.

Milyarlarca dolarlık maddi zarar oluşmuş..

Tüm bunların sorumlusu olan terörist yaltakçıları, Afrin operasyonu öncesinde, şimdi akılları yeni başlarına gelmiş gibi, “Savaşa hayır” kampanyası başlatmış.

Biz biliriz sizin “Savaşa hayır” sloganlarınızı.

Biraz kanınız bitlensin..

Hangi tehditleri yapacağınızı ezbere biliriz.

Türkiye’deki “çözüm süreci”ni nasıl bitirdiğinizi unutmadık.

“Savaş”ı isteyen biz değiliz, solaklar..

Sizsiniz.. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23