• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

PKK’lılar, sığınmacı kampındaki 400 bin Kürdün fotoğrafını verse ya!

16 Şubat 2018
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Mantıklı olalım..

Şu veya bu görüşten olduğumuz için, körü körüne bir grubun her dediğine “Doğru”, her itiraz ettiğine “Yanlış” demeyelim..

Bunu başkalarına tavsiye ederken, kendimizi hariç tutmayalım..

Eyvallah..

O zaman buyrun..

Kendi penceremizden de..

Karşı tarafın penceresinden de..

Başbakan Binali Yıldırım’a, Almanya’da provokasyon amaçlı sorulan soruya ve gösterilen fotoğraflara bakalım..

İlk anda, fotoğrafların ne olduğu görünmedi.

Ama Binali Yıldırım, “Onlar farklı tarihlerde, farklı yerlerde çekilmiş fotoğraflar” dedi.

Fotoğrafların ne olduğunu bilmediğimiz için, onların özelinde çok kesin bir şey söyleme yerine..

Genel tabloya bakalım..

Suriye’de yaşayan Kürtlerin, vatandaşlık haklarının bile olmadığı, kimliklerinin olmadığı bir gerçek..

Esed karşıtı olaylar çıktıktan sonra da..

7 yıl içinde, toplamda 2,5 milyon Suriyelinin Türkiye’ye sığındığı, bunların 400 bin kadarının Kürt olduğu bilinen bir gerçek..

Provokatörün iddia ettiği gibi, Türkiye’nin Kürt asıllı insanlara yönelik bir art niyeti var ise..

Kendi vatandaşı Kürtleri hiç söylemeye bile gerek yok.

Kendi vatandaşı Kürtlerin İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de hiçbir ayrımcılığa tâbi tutulmadan yaşadıklarını hiç hatırlatmaya bile gerek yok..

Şu an haksızlık yapıldığı, insanların haksız yere öldürüldüğü iddia edilen Suriye’nin kuzeyinden örnek verelim..

Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerden, 400 bin kadarı, Esed’in katliamlarından kaçıp, Türkiye’ye sığındı..

Onlara, 15 günlüğüne, bir aylığına, 3 aylığına falan değil..

7 yıldır kucak açılmış durumda..

Kimisi Suriye’deki olayların başlamasından hemen sonra..

Kimisi bir yıl sonra..

Kimisi 2 yıl sonra Türkiye’ye sığınmış durumda.

Ve sığındıkları günden bu yana da..

Kendilerinden hiçbir talepte bulunulmadan..

Türkiye’de huzur içinde hayatlarını idame ettiriyorlar..

Öyle ki..

Provokatörlerin beslendikleri Batılılar..

Size 1 milyar avro verelim.. Sığınmacıların Avrupa’ya geçişine engel olun..” teklifleri..

“Size 2 milyar avro verelim.. Sığınmacılardan kaçak da olsa Avrupa’ya geçenlerin iade edilenlerini, kabul edin” tekliflerinde taahhüt ettikleri parasal yardımları da yapmadıkları halde..

Türkiye hiçbir şart öne sürmeden.

Hiçbir itirazda bulunmadan..

İnsani vazifesini, tüm Suriyeli göçmenlere gösteriyor mu?

Gösteriyor.

O zaman..

Hiç kimse, “Afrin’de Türk Silahlı Kuvvetleri şu yanlışı yaptı.. TSK bu sivili öldürdü” şeklinde bir iftira ile, Türkiye’yi suçlayamaz.

Bunu rahatlıkla nasıl söyleyebiliyorum?

Çünkü önümde kısa süreli değil..

7 yılı bulan bir uygulama var.

Çünkü önümde..

3-5 kişilik bir grubu koruma şeklinde değil..

Yüz binlerce Kürdün korunduğu bir uygulama var..

Aksini iddia edenler..

Mantıklı olarak bir izahat yapmalılar..

Ya desinler ki, “Siz yalan söylüyorsunuz. Suriye’den gelen Kürtler alınmadı.. Diğer etnik gruplar alındı..”

Buyursunlar, söylesinler..

Söyleyemiyorlarsa..

Afrin’de yaşanan olaylara bakış açılarını, bir daha gözden geçirsinler..

“Acaba hata, ordaki eli silahlı Kürtlerde olmasın” ihtimalini, biraz daha dikkatli araştırsınlar..

Öyle ya..

Suriyeli Kürtleri, 7 yıldır hiçbir karşılık beklemeden kendi topraklarında koruyan, besleyen, onlara insani görevlerini ifa etmekte hiç tereddüt etmeyen Türkiye..

Aynı etnik yapının, şu an Suriye’de kalan akrabalarına, mahalle arkadaşlarına niye düşmanlık hissi ile yaklaşsın ki?

Kürtlere karşı bir önyargı var ise..

Haydi cümlemi değiştireyim..

Suriyeli Kürtlere karşı Türkiye’de bir önyargı var ise..

Silahsız şekilde Türkiye’ye sığınanlara da, aynı önyargı ile karşılık verilmesi gerekmez miydi?

“Öyle olsun zinhar” demiyorum..

Bir mantığı sorguluyorum..

Türkiye’yi suçlayanların mantıksızlığını ifade etmek istiyorum..

Bize, “Vicdanınız kurudu mu? İnsanlar ölüyor” diyenlere, “vicdanımızın Türk topraklarındaki kamplarda kendisini gösterdiğini” hatırlatıyorum..

Kendilerine aynı soruyu soruyorum: “Vicdanınız kurudu mu? Türk topraklarında ağırlanan yüz binlerce Kürt var iken, siz hangi yüzle, Türkiye’yi Kürt düşmanı ilan edebiliyorsunuz? Hangi akla hizmet edip, Türkiye’nin Kürtleri öldürdüğünü iddia ediyorsunuz?”

Binali Yıldırım ile Merkel arasındaki görüşme sonrasında provokatif soru ile kamuoyunu etkilemeye çalışan PKK’lının bir kopyası da, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova’nın düzenlediği haftalık basın toplantısında kedisini göstermiş.

Zaharova’ya sormuş: “Türk askeri ile ÖSO, bölgede ölümlere sebep oluyor.”

“Akıl için yol birdir” derler ya..

Zaharova da, bu söz gereği cevabı vermiş:

“Suriye’de kabus kaç yıldan beri yaşanıyor siz biliyor musunuz?  On binlerce insan da savaş yüzünden ruh hastası oldu. Siz şimdi mi uyandınız? Önceki yıllar neredeydiniz? Bunca zaman Suriye’de kabus yaşandığını bilmiyor muydunuz? Siz gidin bu soruyu CNN International muhabiri Christiane Amanpour’a yöneltin. O da belki gidip kendi yönetimine Suriye’yi bunca yıl neden silah yığınağına çevirdiklerini sorma cesaretini gösterir.”

Düne kadar Rusya ile daha yakın ilişkileri olan PKK’lılar..

ABD’ye karşı imiş gibi fotoğraf veren PKK’lı teröristler..

Bakın şimdi ABD ile nasıl kol kola girmiş, Rusya’yı bile suçluyorlar..

Sözü kimin söylediği önemli değil..

Doğru ise, kabul ederiz..

Yanlış ise, itiraz ederiz.

Rus yetkilinin yaptığı son açıklama da..

Bu açıdan..

PKK’lılara tam kapak olacak bir cevap..

Eski dostları bile..

ABD’nin tilkiliğini deşifre ediyorsa..

Artık PKK’lılar, PKK destekçileri düşünsünler, “Biz ne yapıyoruz” diye..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23