• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Ozan Ceyhun’a laf söyleyenlerin samimiyetsizlikleri!

23 Şubat 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Hayret etmemek elde değil..

Bir örnekle kısıtlı kalsa..

“Olur böyle şeyler” deyip geçeceğim..

Ama kaç olayda..

Kaç somut örnekte, hep aynı riyakar tavırla karşılaşıyoruz..

Sonuncudan başlayalım..

Ozan Ceyhun’un, Cumhurbaşkanı tarafından, Avusturya Büyükelçisi olarak atanmasından..

İyi Partililer başta olmak üzere..

CHP’nin ulusalcıları da..

Aldılar sazı ellerine..

Başladılar çalmaya..

Müsavat Dervişoğlu orada..

İsmail Saymaz orada..

Aytun Çıray orada..

Yeniçağ gazetesi orada.

Odatv, t24 orada..

Deniliyor ki:

“1980 öncesinde bir ülkücü kardeşimizi şehit eden Ozan Ceyhun, nasıl büyükelçi olarak atanır?”

Yine deniliyor ki:

“Almanya’da Yeşiller Partisi üyesi iken, Ermeni soykırım yasasını hazırladı.”

Peşinen söyleyeyim..

Ozan Ceyhun’un son yıllardaki söylemlerini dinlediğimde,  sorunlu bir ifadesi hafızamda kalmamış olsa da..

Daha eski yıllardaki söylemi itibari ile..

Genel olarak "babasının izini takip ediyordur" önyargısı ile..

Babasının söylemi itibari ile.. Kendisini sevdiğimi söylemem..

Ama..

Ülkücüler “Bir kardeşimizi şehit etmişti” diyorlarsa..

Ulusalcılar “Ermeni soykırım yasası hazırlamıştı” diyorlarsa..

Bunlarla ilgili Ozan Ceyhun’un ne dediğini merak ederim..

Sonrasında da, neye “hayret” ettiğimi ifade edeyim..

Önce, suçlamalara yönelik olarak, Ozan Ceyhun ne demiş, ona bakalım.

Der ki, Ozan Ceyhun: 

“Büyük bir haksızlık ile karşı karşıyım. İşlemediğim bir suçla itham ediliyorum. 1977 yılında 16 yaşındaydım. 12 Eylül askeri cuntası beni, ben yurtdışında iken karalamak istediğinde de, bizzat askeri mahkemede iddiaların yalan olduğu kanıtlandı. Tek bir ceza almadım. İsteyen araştırırsa doğruluğunu görür.”

Baktım, araştırdım..

Ozan Ceyhun beraat etmiş..

Buna rağmen, İYİ Partililerin, “Hayır, korunup kollandı.. Aslında katil o idi.. Ama beraat ettirildi” deme hakkı var mı?

Var..

Ama suçlama yaparken de, kimseyi yanıltmadan, böyle anlatmaları gerekir.

“Beraat etti ama.. Biz onun katil olduğuna inanıyoruz” demeleri gerekir..

İyi Partililerin esas ilişkilerini biraz sonra aktaracağım.

Ama bu başlık altında, beraat bilgilerini bilerek çarpıttıklarını, yalan söylediklerini, en azından gerçeğin bir kısmını bilerek gizlediklerini söyleyebilirim..

Geçelim Ermeni soykırım yasası ile ilgili iddiaya..

Bu iddiayı hem İyi Partililer, hem de CHP içindeki ulusalcılar dillendiriyorlar..

Ona da Ozan Ceyhun, şu cevabı veriyor:

“Ermeni iddiaları ile ilgili bana yönelik bazı çevrelerce yazılanlar büyük bir yalan. Berlin’de Bundestag karar alırken ona karşı miting organizasyonu içinde yer alan biriyim.”

Bence bu açıklamadan sonra, top İP’lilere geçmiştir.. Ulusalcılara geçmiştir..

Aksi iddiaları ne varsa, buyursun izah etsinler..

Ama burada..

Büyük bir fecaat, büyük bir riyakarlık, büyük bir çelişki var..

Ozan Ceyhun’a, bugün itibari ile kabul etmediği, yıllar öncesindeki "suçlamaları" doğru kabul ederek tekrar isnat edenler, onun üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a saldıranlar kimler?

Bugün dahi, Türk askerini vurmaya devam eden PKK’lıların, Kandil’den verdikleri talimatla seçtirilmek istenilen bir belediye başkanına oy toplayan isimler..

Gizli saklı işlerden bahsetmiyorum.

12 Eylül öncesinden bahsetmiyorum..

1986’lardan bahsetmiyorum..

2019 Türkiye’sinden..

23 Haziran 2019 mahalli seçim yenilemesinden hemen iki gün öncesinden bahsediyorum..

Kandil’den Murat Karayılan’ın çağrısından bahsediyorum.

Bir ülkücünün katili olmakla suçlanıp, beraat eden birisinden değil..

50 bin insanımızın katilinden bahsediyorum. İsnat edilen suçu kabul etmeyen, “Doğru değil” diyen birisinden değil. “Biz yaptık. Türk askerini vurduk. Sadece doğuda değil, batıda da vuracağız. Sadece askerler değil, siviller de artık hedefimiz”’ diyen eli kanlı bir teröristten bahsediyoruz..

Sözleri şunlar:

“Eğer birisi Kobanê’nin de Efrîn gibi soykırımdan geçirilmesini istiyorsa gidip Binali Yıldırım’a oy verebilir. Vicdanınız buna el vermiyorsa oy vermemelisiniz. Çünkü günahtır. Bütün Kürt insanlarımızın ve demokrasiden yana olan bütün Türk, Kürt ve her topluluktan insanlarımızın bu gerçeklikleri düşünerek, ellerini vicdanlarına koyarak AK Parti-MHP’yi İstanbul’da bir kez daha yeneceklerine inanıyorum.”

Bu çağrı sonrasında, Binali Yıldırım yerine, Murat Karayılan’ın gösterdiği adaya, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bizzat kendisi, sandığa gidip, kendi elleri ile oy verdi mi?

Verdi..

Kendisini ağırbaşlı bir ülkücü olarak gördüğüm, İyi Partili Yavuz Ağıralioğlu, kendisi geçen hafta bir ekranda itiraf etti.. Bu ülkücü de gidip, Murat Karayılan’ın gösterdiği adaya, oyunu verdi mi?” 

Verdi..

O zaman..

Bu ülkücülerin, 1980 öncesinden bahsetmeye, kabul edilmeyen olaylar üzerinden insanları suçlamaya ne hakları var?

Siz, bugünün teröristleri ile kol kola girmişsiniz..

Dünün, terörist olduğu iddia edilenlerine laf ediyorsunuz..

Siz, bugün hâlâ.. 

İnkar etmeksizin.. Tevil etmeksizin. Yüksek sesle bağırarak deklare eden, “Ermeni soykırımı yapılmıştır” diyen HDP’lilerle kol kola girmiş, İstanbul’u, Ankara’yı, Kandil’in işaret ettiği adaya oy vererek kazandırmışsınız..

Sonra kalkıyorsunuz..

1980’li yıllar için suçladığınız, o kişi de tam aksini iddia ettiği halde..

“Ermeni soykırım yasasını desteklemişti” yalanı üzerinden, 2020 Türkiye’sinde siyaset yapmaya kalkıyorsunuz..

Aynı riyakarlığı..

CHP’lilerin Fetullah Gülen ile ilişkilerinde görüyoruz.

17-25 Aralık öncesinde, Gülen’i hoca zannettikleri için, ona savaş açmışlardı.

Ne zaman ki, Gülen’in hain olduğu ortaya çıktı.. Gülen’in televizyonlarında boy göstermeye başladılar.

Aynısı Ozan Ceyhun için de geçerli..

CHP’liler, CHP ile iyi anlaşan İP’liler.. Düne kadar Almanya’daki Türk milletvekillerini bizim temsilcilerimiz olarak görürken..

O yabancı ülkelerdeki Türkler, şimdi AK Parti söylemi ile halkın karşısına çıktıkları an..

Onları suçlamaya başladılar..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Tatanga muharrem

Allahın haram ettiği şeyi kendisine helal eden kişiye kafir başkasına haram ettiği şeyi kendisine helal eden kişiye münafık denir bu siyasi münafıklar hep böyledir mesela son cumhurbaşkanlığı seçiminde 26 milyon oy alan Recep Tayyip Erdoğan söz konusu olduğunda demokrasi demek seçim demek sandık demek değildir deyip meşruiyetini sorgulayan zihniyet söz konusu hdp olunca 6 milyon oy alan partiyi görmezdenmi gelelim deyip sonrada ittifak yapıyorlar pkk nın siyasi kolu olan hdpyi pkk nın işlediği suçlardan cinayetlerden günahlardan dolayı sorumlu tutamazsınız diyede akıl verenler fetö nün işlediği suçlardan cinayetlerden ve günahlardan dolayı diğer cemaatleri ve tarikatlarıda suçlamayı ihmal etmiyorlar bunların siyaseti arsızlık ve yüzsüzlük üzerine kuruludur yüzlerine tükürsen yağmur yağıyor zannederler.

Ertugrul

Sayın Ali bey, gerçekten Ozan Ceyhunu savunmanozs çok üzüldüm. Liyakat sahibi bir insan değil. Baska insan mı kalmadı acaba. Neye göre büyükelci oldu anlamış değilim. Onu savunmaniza da çok üzüldüm.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23