• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Örtü olunca “Ceza”, dansöz olunca “Gerek yok!”

24 Ocak 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

RTÜK, küçük yaştaki çocuğun başörtülü olarak bazı dini nasihatlerde bulunmasını, idari para cezasına gerekçe yapmış.

Dünkü Akit’te Faruk Arslan’ın haberinde konunun ayrıntılarını okudunuz.

Kararda deniliyormuş ki, “Kanundaki ‘Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz’ ilkesi ile ‘Çocuklara, güçsüzlere ve engellilere karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez’ilkelerine aykırılık açıktır.”

Bunu söyleyen RTÜK..

Bu RTÜK, istikrarlı bir şekilde..

Başörtülü çocuk kararında cezaya gerekçe gösterdiği ilkelere, karşı cenahta hemen hergün gerçekten yapılan aykırılıklarda bin bir numara ile ceza vermekten kaçınmasa..

O ahlaksız dizilere, programlara karşı net tavır alsa..

“RTÜK’ün tarzı bu.. Olaylara yaklaşım biçimi sert. . Herkese yaklaşımı benzer ve kuralcı. Kuralları esnek uygulamıyor” diyeceğim, sesimi keseceğim.

Hani okullarda bazı öğretmenler olur..

Notları kıttır..

Sorunun yarısını cevaplasanız bile, o cevaba hiç not vermez. 

Ne yapsanız, belli bir notun üzerinde değerlendirme de yapmaz..

Sınıfta ancak, bir-iki kişiye, iyi-pekiyi dereceli bir notu layık görür..

Tüm öğrenciler için yaklaşımı aynıdır..

“Şansımıza” der, art niyet aramayız..

Ama..

Kafadengi öğrenciye yüksek puan verip.. Kafadengi olmayan öğrenciye başarılı olsa bile kırık not veren öğretmene, hepimiz tavır alırız.

RTÜK’ün yaptığı da bu..

RTÜK’eki AK Partili muhafazakar üyeler, kimi zaman kompleks sonucu.. Kimi zaman “Ama burda da biraz aşırılık var yani” gerekçeleri ile, dini ağırlıklı yayın lapan kanallar için CHP kafasının yanında yer alınca..

CHP’liler ise.. HDP’liler ile birlikte.. Her daim, şirret görüntüleri yayınlayan kanallar için, “Özgürlüktür” gerekçesinden hiç taviz vermeyince..

Dindar kanallar her daim cezayla muhatap olurken....

Gerçekten ahlaka mugayir, istismar amaçlı yayın yapan kanallar ise, ceza almadan faaliyetlerini sürdürüyorlar..

Haksız mıyım? Somut örnekten hareket edelim.

RTÜK kararından alıntı yapıyorum:

“Star TV Yayın kuruluşu’nda 05.07.2013 tarihinde saat 20:00’de Charlie’nin Melekleri adlı film yayınlanmıştır.Filmde saat 20:34:00’te yer alan bir sahnede, oryantal dans gösterisi sırasında ezan sesi duyulmaktadır.”

 “Dans” ve o sırada “ezan sesi!..”

Okur okumaz hazırlanıyorsunuz, “Acaba hangi ağır cezayı vermiş” diye..

Nefesinizi tutup beklerken, kararın devamında şöyle deniyor:

“Söz konusu sahnede, Charlie’nin melekleri, parmak izine ihtiyaç duydukları bir kişinin önünde oryantal dans gösterisi yapmakta, bu sırada onları izleyen kişi de elindeki şişeden içki içmektedir. Charlie’nin meleklerinin amacı içki şişesinden parmak izi alabilmektir. Bu sahnede dansöz kılığındaki Charlie’nin melekleri, ritmik oryantal dans müziği üzerine bindirilmiş ezan sesi eşliğinde göbek dansı yapmaktadırlar.”

“Melekleri”, “oryantal dans gösterisi”, “meleklerin amacı”, “ritmik”, “dans müziği”, “göbek dansı” ifadelerinden, artık anlıyoruz ki, ceza falan verilmeyecek.

Nitekim son bölümü baktığımızda, karar şöyle özetleniyor:

“İhlale konu yayında ezan; oryantal dans müziğinin bir parçası haline getirilerek müzikle bütünleştirilmiştir. Ezanla bütünleştirilmiş müzikle oryantal dans yapılmış, Müslümanlarca kutsal olan ezan, bir dans çeşidi ile iç içe kullanılarak, insanların inandığı değerler incitilmiş bu sebeple söz konusu kuruluşun 6112 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin 1 nci fıkrasının (f) bendini ihlal ettiği değerlendirilmiştir.”

Ceza şu: “Bu itibarla; Yayın Kuruluşu’nun; söz konusu yayını ile 6112 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin (f) bendini ihlali nedeniyle uyarılmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.”

Eeee.. Bu kadar lafı.. Ezanı.. Dansözü.. İçkiyi.. Bir “uyarı” için mi anlattınız!

Evet, aynen böyle..

Ne de olsa, Star TV o tarihte, Aydın Doğan’a aitti.. Anlarsınız ya.. 

Bir karar daha vereyim..

Bu da Kanal D ile ilgili..

“Kanal D yayın kuruluşunda (..) ‘Akasya Durağı’ adlı dizinin (..) bölümleri incelenmiş ve dizide dört gün üst üste dansöz oynatma görüntülerinin yayınlandığı tespit edilmiştir. Söz konusu görüntüler Dansöz 1, Dansöz 2, Dansöz 3 ve Dansöz 4 olarak klipleştirilmiştir. Kliplerde de görüleceği üzere dizide çeşitli mekânlarda dansöz oynatma, dansöze para takma, para yapıştırma dansözü öpme ve çeşitli içki görüntüleri yer almaktadır.”

“Eeee. Buna ne ceza verilmiş acaba” diye soracaksınız!

Söyleyeyim..

Karar şöyle: 

“Her ne kadar, anılan yayının 6112 sayılı Kanun’un 8/1-f ile 8/2. maddelerini ihlal ettiği kanaati belirtilmiş ise de; söz konusu yayına ait deşifre kayıtlarının tetkikinde, anılan dizinin genel olarak komedi unsuru üzerine kurgulandığı, toplumsal değerlere aykırı hususları normalleştirme kastıyla hareket edilmediği, bu haliyle dizinin aile kurumunu zedeleyecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmakla, herhangi bir mevzuat ihlalinin olmadığı, kanaatine varılmıştır.”

İşte böyle..

Dansöz oynatılır..

Hem de bir defa değil, dört defa..

“Komedi unsuru ağır” der, bir gerekçe bulur, ceza vermezler..

Dindar kanal olunca..

Bir kulp takar, cezayı basarlar..

Ama diktatörleşen bu kurumlara kimse ses çıkarmaz da..

Görevini yapmayan kamu görevlisine “haddini bildiren” Cumhurbaşkanı’na, “Tek adam” der, itiraz ederler..

Benim tercihim açık.

Dansöz gibi kıvıran kararlara imza atan kurum ve kurullar yerine.. “Tek adam” gibi hareket eden bu kurullar yerine..

Benim tercihim, “Diktatör” de deseler, kanunların uygulanmasında kimseye ayrıcalık tanımayan Cumhurbaşkanı’ndan yanadır..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23