• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Kadın öldürmenin cezası, erkekten az mı?

28 Kasım 2014
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Eskişehir’de, Gezi isyanı sırasında kimliği belirsiz kişilerden dayak yiyen ve gittiği hastanede iç kanama geçirdiği anlaşılamayan, sonrasında da vefat eden Ali İsmail Korkmaz’ı dövdüğü gerekçesi ile yargılanan polis demiş ki: “Başbakan olaylar için ‘darbe girişimi’ dedi. Ben de, darbe girişimini bastırmak için ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım.”

Bu savunmayı medya almış, “Başbakan emretti, polis de dayak atıp öldürdü” şeklinde vermiş.

Hiçbirisinin aklına “Gezi isyanına katılanları Başbakan gibi sen de darbeci olarak yorumladıysan, yapman gereken darbecileri gözaltına alıp, savcılığa sevketmek değil miydi?. Dayak atmak nereden çıktı?” diye sormak gelmemiş..

Biz sorup, geçelim..

Cumhurbaşkanı’nın “kadın-erkek eşitliği” bağlamında “fıtrat” açıklaması yapması..

Birilerini yine fena kızdırdı.

Tam sayfa ilanlarla, “fıtrat”a karşı çıkmışlar..

İmzalara baktım..

Avrupa Kadın Lobisi..  KAOS GL Derneği.. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, vesaire..

Onlarca sözde sivil toplum kuruluşu.. 

Merak ettim, ilan metnini tümü ile okudum.

Cumhurbaşkanı’nın dediğinin “d”sini anlamamışlar.

Bir de tam sayfa ilan vermişler..

İlanlarındaki tek bir cümleyi aktarıp “Artık gerisini de siz tahmin edin” deyip bırakacağım.

Şöyle diyorlar, ilan metninde: “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün haftasında, günde üç kadın öldürülürken, eşitlik olmadan adaletin mümkün olmadığını hatırlatıyoruz.”

Bu cümleden bir şey anlayan varsa, beri gelsin..

Türkiye’de, kadın öldürmenin cezası 15 yıl, erkek öldürmenin cezası 24 yıl mı?

Hayır.

İkisinin de cezası aynı..

Erkek de öldürülse, kadın da öldürülse, aynı ceza miktarı ile cezalandırılmanın değişmesini isteyen var mı?

Yok..

Eee, neye itiraz ediliyor o zaman?

Neye itiraz ettiklerini bilmiyorlar ki..

Kendi söyledikleri ile, kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar..

“Bir günde üç kadın öldürülüyor” diyorlar..

İyi de, bunun karşısına bir de “Bir günde erkek olarak ise bir kişi öldürülüyor” derseniz bir anlamı olur..

Ölen kadın ise sayıp, ölen erkek ise saymazsanız, bu eşitlik mi oluyor?

Diyecekler ki; “Öldürülen kadın, öldüren erkek ise, onları sayıyoruz.”

Burada da bir hata yapıyorlar..

Katiller insan öldürürken, “Bakıyim, erkek misin kadın mı? Erkeksen yok öldürmeyeceğim. Kadınsan, gel seni bir öldüreyim” mi diyor?.

Yooo.

Böyle bir durum da yok.

O zaman, “bir günde üç kadın öldürülüyor” ile, “eşitlik” kavramını yan yana getirerek, ne demek istiyorlar?

Bence hiçbir şey.

Ne dediklerini, ne istediklerini, onlar da bilmiyorlar..

Bir husus daha var..

“Kadınlar haksızlığa uğruyor, mağdur oluyorlar” deniliyorsa..

Tam da bu noktada, Cumhurbaşkanı’nın “fıtrat” hatırlatmasının kabulü gerekmiyor mu?

Doğuştan bir farklılık var..

Erkek güç gösterisi içinde..

Kadında ise, daha farklı özellikler ön planda..

“Farklılık olduğuna göre, pozitif ayrımcılık yapalım” deniliyor..

Niye karşı çıkıyorsunuz ki, bu söyleme?.

Son olarak da şunu söyleyelim..

“Bir günde üç kadın öldürülüyor” diyerek, kadın ve erkek arasında bir farklılık olduğunu, siz de kabul etmiş olmuyor musunuz?

Bir fark var ki, üç kadın öldürülüyor.

Erkeklerin öldürülmelerini değil de, kadınların öldürülmelerini söyleme ihtiyacı hissediyorsunuz.

Farkı siz de kabul ediyorsanız, niye “fıtrat” diyenlere itiraz ediyorsunuz?

17 Aralık operasyonlarının bir “yolsuzluk olayı” değil, “darbe süreci” olduğu, bir defa daha tescillendi..

Ne ile?

ABD’nin Yasin el Kadı kararı ile.

ABD’nin kararı ile, kimseye “terörist” diyecek değilim.

Ama Paralelciler, ABD’yi referans alarak, bir müslümana, “terörist” dediler.

Sadece ona değil..

Onunla görüştüğü, onu Türkiye’de ağırladığı için, Tayyip Erdoğan’a da suçlu muamelesi çektiler..

Samanyoluhaber, Zaman gazetesi, günlerce bir algı oluşturmaya çalıştı: “Yasin El Kadı, ABD Hazine Bakanlığı’nın terörist listesinde hâlâ duruyor. Bu şahsın Türkiye’ye girmesine, Başbakan Tayyip Erdoğan, nasıl izin verir” dediler.. 

Hatta dinlemelerin bir kısmını da Yasin El Kadı’nın, ABD tarafından “terörist listesi”nde tutulmasına bağladılar.

Şimdi ABD, “pardon” diyor..

Bakalım Paralel de “pardon” diyecek mi?

Yoksa..

“Bizde yalan, bizde iftira, bizde çamur çok..

Yasin el Kadı kurtuldu ise..

Yasin el Cadı der, yola devam ederiz” mi diyorlar?

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23