• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Her gün seçim olsa, Gazi Mahallesi’nde gençler ölmese!

16 Nisan 2017
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Her gün seçim olsa, ne güzel olur..

Niçin söylüyorum bunu?..

Önceki gün İstanbul Sultangazi’de, ormanlık alanda alkol aldıktan sonra yolda polis çevirmesine denk gelen gençlerin, büyük ihtimalle  “alkollü yakalanmayalım, ceza ödemeyelim” düşüncesi ile “dur ihtarı”na uymayıp kaçmaları ve sonrasında da açılan ateş sonucu araçtaki iki kişinin ölümü ile sonuçlanan haber, beni ciddi anlamda üzdüğü için..

Alkol alsalar ne olur, almasalar olur?

Gencecik yaşta, iki kişi, “alkol” ile başlayan bir sebepler yumağında hayatlarını kaybettiler..

Diyeceksiniz ki, “İyi de, her gün seçim olsa, ne değişecek ki?”

Hemen hatırlatayım..

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’un 79. maddesinde bir yasaklama var..

Ne deniyor o maddede?

Başlık şöyle: “İçki ve silah taşıma yasağı”

Madde metni de şöyle:

“Madde 79 – Oy verme günü, her ne suretle olursa olsun, ispirtolu içki satılması, içkili yerlerle umumi mahallerde her çeşit ispirtolu içki satılması, verilmesi, içilmesi yasaktır.

Oy verme günü, bütün umumi eğlence yerleri oy verme süresince kapalı kalır. Eğlence yeri niteliğini haiz lokantalarda yalnız yemek verilir.”

Ne güzel, değil mi?..

Hem kamu sağlığı, hem bireysel sağlık için, alkolün zararlı olduğunu herkes kabul ediyor..

Zararlı olduğu kabul ediliyor ki, seçim günü ile sınırlı da olsa, laikçi sistem tarafından bu yasak konulmuş.

Son yıllarda kanuna giren bir madde değil bu..

1961’de kanun kabul edilirken, ilk halinde bu yasak varmış.

1961 öncesinde de varmış ama..

O kadarını karıştırmayalım..

Demek ki, laikçi sistem de, “alkol”ü aslında zararlı bir madde olarak kabul ediyor..

Ama gelin görün ki, gücü yetmediğinden midir, yoksa sırf dindarlara kıllık olsun diye midir.. Alkol yasağını genelleştirmeden, sadece seçim yapıldığı günlerle sınırlı olarak uyguluyor..

Seçim günü; alkol alınması kötü de..

Diğer günler güzel mi?

“Seçim günü, bir de alkollülerle mi uğraşacağız” diyerek..

Yasağı basıyorlar.

Böylece, “alkol alma”nın bir “özgürlük”, bir “hak” olduğu iddiası..

Laikçi sistem açısından da çürümüş oluyor..

Alkol almak bir “hak” ise.. Seçim günü de alın.. 

Bir “özgürlük” ise, seçim günü de bu özgürlüğünüzü kullanın..

Ama herkes kabul ediyor ki, alkol şişede durduğu gibi durmuyor..

Bir canlının bedenine girdi mi..

O canlıyı; sadece kendisine değil, çevresine de zararlı bir varlık haline getiriyor..

Nitekim, önceki gece yaşanan da, bunun delili..

Şişede sakin duran alkol, gençlerin sıhhatli karar almasını önlemiş...

Mevcut sistemde birkaç yüz liralık para cezası ile kapanacak kanuna aykırı bir fiil..

Gençlerin gaza basması ile.. Drama dönüşmüş..

Polislerin “terör saldırıları”na karşı teyakkuzda olması sebebi ile..

Belki de bir “bombalı araç” ile, onlarca insanın ölümüne sebebiyet verileceği endişesine kapılarak...

Dur ihtarına uymayan araca silah kullanılmış..

İki genç daha, maalesef alkol yüzünden can vermiş..

Onun için diyorum ki..

Her gün seçim olsa..

Alkol sürekli yasak olsa..

Böyle acıklı olaylar da yaşamasak..

Bugün anayasa değişikliği için, sandığa gidiyoruz..

Sandığa hile karışmaması, hepimizin ortak dileği..

Alınan tedbirler gösteriyor ki, kötü niyetli kişilerin amaçlarına ulaşmaları mümkün değil..

Ama, “Oy ve ötesi” diye bir oluşum vardı..

Eski seçimlerde, sandıklarda hileye başvurmayı başaramasalar da..

En azından, halkın kafasında “acaba” sorusunu oluşturmayı hedeflemişlerdi..

Akit, oynadıkları oyunu gözler önüne serince..

Dağıttıkları boş müşahit kartları, fotoğrafları ile yayınlanınca..

Anında çark ettiler..

Ortalıktan toz olmayı tercih ettiler..

Aksi takdirde pabuç pahalıya mal olacaktı..

Bu referandumda, pek medyada görünmediler..

Ama alttan alta çalışmayı sürdürüyorlarmış...

Dün, muhabirimiz Mehmet Özmen, aynı grubun dağıttığı Anavatan Partisi müşahit kartı olarak basılmış imzalı, ancak müşahit adı ve soyadının bulunmadığı kartları görüntüledi..

Düşünebiliyor musunuz, müşahit kartında düzenleyenin adı soyadı yazılı.. Mühür var.. Ama, kartın kim için düzenlendiği yazılı değil..

Bol keseden dağıtıyorlar..

Alanlar, istedikleri kişi adına kartı doldurup, sandık başına gidecek, kanunun verdiği bazı özel yetkileri kullanmaya kalkacaklar..

“Seçimlere hile karışmasın” amacı ile yola çıktıklarını iddia eden bir grup, hilenin daniskasını, boş müşahit kartları dağıtarak yapmış olacaklar..

Benim çağrım, emniyet görevlilerine..

Yüksek Seçim Kurulu’na..

Önceki seçimde de yine benzer tartışma yaşanmış.. “Sandıklardaki oylar sayılırken, vatandaşların o alanda bulunabilecekleri, ama müdahil olamayacakları” hatırlatılmıştı..

Bahsettiğimiz grubun dağıttığı sahte müşahit kartları ile, bu kural by-pass edilmek istenmişti..

Şimdi yine aynısı yapılmak isteniyor..

Yüksek Seçim Kurulu ise, önceki seçimden kazanılan tecrübeye rağmen, bugünkü seçim için de müşahit kartlarına yönelik açık bir genelge yayınlamayarak, sahtekarlığa zemin hazırlıyor..

Yanlış anlaşılmasın..

Oy sayımı sırasında, vatandaşın dahi o alanda bulunmasını destekliyorum, doğru buluyorum, gerekli görüyorum..

Zaten mevzuat da bunu öngörüyor..

Ama..

“Ben müşahidim..” diye meydana çıkan kimliği belirsiz kişilerin.

Önceki seçimde yaygın olarak DSP adına dağıtılan müşahit kartları ile..

Bu referandumda da, ANAP adına dağıtıldığı anlaşılan müşahit kartları ile..

Sayımlara müdahale etme girişimlerine, Yüksek Seçim Kurulu’nun tedbir alması gerekir..

Halkoyuna sunulan değişikliğin, milletimize güzellikler getirmesi temennisi ile..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23