• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Dumanlı’nın işi: Suçlu iken saldırmak

20 Kasım 2014
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Biz ne kadar serinkanlı hareket edersek..

Zamane kardeşler de, o kadar saldırıyorlar.

Yeniakit’in internet sitesinde bile..

Öyle bir yorum bombardımanı yapmışlar ki..

Sanırsınız, muhabirimiz Mehmet Özmen, Zaman’ın Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’yı dövmüş!

El insaf..

Kısa kısa, eleştirileri değerlendirelim..

Mehmet Özmen, niçin Akit’ten geldiğini söylemeden soru sormuş?

Bunun karşılığı, muhabirin elindeki mikrofonu çekmeye çalışmak mıdır?

Gömleğini yırtmak mıdır?

İteklemek midir?

Bugünden itibaren, Zaman’ın herhangi bir muhabiri, birisine soru sorduğunda, öncelikle hangi medya organına bağlı olduğunu söylemezse, aynı muameleye tabi tutulmasını onaylar mısınız?

Ekrem bey özür dileyeceğine.. Yaşananlardan dolayı, üzüntüsünü bildireceğine..

Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada diyor ki, “Olay çıkarma talimatı ile gelmiş. Yine de arkadaşlar soğukkanlı davrandılar.”

Olay çıkarma ne?

Mehmet Özmen’in yaptığı ne?

Bir soru..

Soruda küfür var mı?

Yok.

Soruda hakaret içerikli bir kelime var mı?

Yok..

Peki “olay çıkarma”yı, Ekrem bey nereden tesbit ediyor?

Muhabir sorusunu sormuş.. Siz de cevaplıyorsunuz. Cevaplarken ayağa kalkma.. İşaret fişeği verir gibi, hareketler yapma.. Kendine bağlı kişilerin, mikrofona elleriyle müdahale edip, düşürmeye çalışmaları..

Nedir bu hareketler?

Olay çıkarma hangisi?

“Soru sorma” mı?

“Mikrofonu eliyle yere savurmaya çalışmak” mı?

Haydi diyelim, sorudan hemen sonra, bir ihtiyacınız vardı, kalkmak istediniz.

Kalktınız.

Bunu işaret olarak alan yayınevinin çalışanları da Mehmet Özmen’i itekleyerek oradan uzaklaştırmaya çalıştılar..

Bu tatsız bir olay değil mi?

Bundan dolayı özür dilemek gerekmez mi?

Bırakın özür dilemeyi..

Bu arada elini uzatıp, Özmen’in gömleğinden yakalıyor, çekiyor ve yırtıyorsunuz..

Bundan da mı rahatsızlık duymadınız?

Ki, rahat tavırlarla, muhabiri suçluyorsunuz!

Neymiş, muhabire tokat atan el, Ekrem Dumanlı’nın değilmiş.

Ya kiminmiş?

Yanındaki kişinin imiş.

Peki o yanındaki kişiden, ben mi sorumluyum?

Yanındaki kişi tokat atmış ise.

Ya ona söylersin, “Özür dile arkadaş” dersin.

Ya da..

“Arkadaşım adına, ben özür diliyorum. O tokat atma olayı yanlıştı” dersin..

Hiçbirisini yapmıyor Ekrem bey.

Ya ne yapıyor?

“Arkadaş buraya talimat alarak gelmiş!” diyor.

İnsaf yani.

Talimat alarak gelmiş olsa, sen edebinle hareket ettikten sonra, o muhabir sana ne yapabilir?

Bir soru sorar..

İki soru sorar.

Üç soru sorar..

Ondan sonra, izin istersin. “Sırada arkadaşlar var, onları bekletmeyelim” dersin..

Yine seni meşgul etmek istiyorsa, polisi çağırır, “Bu arkadaş beni meşgul ediyor” desin, olur biter..

Bir de uyanıklık yapmıyor mu..

“Ben şikayetçi değilim ama.. Arkadaşlar şikayetçi olacak herhalde” demiyor mu?..

Gerçekten pes.,.

Bu kadar mı yani..

Bu kadar mı uçtunuz siz!

Neden şikayetçi olacaksın ki sen?

Gömleğin mi yırtıldı Ekrem? 

Gözlüğün mü kırıldı Dumanlı?

İmzaladığın kitaplarına mı zarar geldi?

Ne oldu da, şikayetçi olacaksın?

Sosyal medyada yaptıkları yorum bombardımanı ile üste çıkma operasyonunu tekrarlayarak, Ekrem Dumanlı da, muhabirimizi provokasyonla suçluyor..

Öyle bir hava estiriyorlar ki..

Sanki Mehmet Özmen gelmiş, “Beni dövün. Beni dövün” diye bağırmış. Ve onlar da dövmüşler..

Bu kadar ikiyüzlülük yapılmaz ki..

Bu kadar utanılacak sözler söylenmez ki..

Kameralarınız orada.. Tepeden çekmişsiniz her şeyi..

Göstersenize, “provokasyon” olarak iddia ettiğiniz olayı.

Ne yapmış Mehmet Özmen, göstersenize..

Muhabirin etrafını saranlar, sizin adamlarınız. 

Mikrofonu almaya çalışan solunuzdaki zat. 

Tokatı atan sağınızdaki zat. 

Gömleği yırtan bizzat siz..

Daha ne konuşuyorsunuz.

Kimi şikayet edeceksiniz?

Ne diyeceksiniz hakime, “Biz bu muhabiri dövdük.. Siz de dövün de rahatlayalım” mı diyeceksiniz? 

Belki unutmuşsunuzdur. Eski dönem kapandı.. HSYK’da sizin borunuz ötmüyor artık. Yok öyle, hem dayak atıp, hem de “Cezalandırın” demek..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23