• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

CHP bize dua etsin, “aile”yi Tezel’e teslim edeceklerdi!

08 Aralık 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Ali Tezel’i tanıyorsunuz..

Sosyal Güvenlik konusunda, ağzı laf yapan, hem de tecrübesi hayli geniş bir uzman kişilik.. 

Aslında piyasada, muhafazakar bir isim olarak da tanınırdı..

Ama ne hikmetse..

Bir dönemden sonra, AK Parti düşmanlığına soyundu.

Hangi konu olsa, uzmanı olduğu sosyal güvenlikteki birikimini de kullanarak, mevcut iktidarın aleyhinde abartılı yorumlar yapmaya başladı..

Yetmedi..

CHP’nin aile politikasını yönlendirmeye başladı..

Tam böylesi bir dönemde..

Kendi ailesi ile sorunlar yaşadığı ortaya çıktı..

Ailevi sorunlar, çizgi olarak Akit’in işi değil ama..

Siyasete soyunan bir isim, özellikle de aile konusunda başkalarına akıl vermeye kalkarken..

Kendisi, eşini döven bir kimlik olarak karşımıza çıkınca..

Haberini yaptık..

Eşi ile, hem boşanma davası..

Hem de şiddet kullanma eksenli davaları, bire bir gerçek..

Buna rağmen, gerçek verilerden hareketle hazırladığımız haber için, hem maddi ve hem de manevi tazminat davası açtı..

Dikkat buyrun.

Manevi tazminat sıklıkla karşılaştığımız bir davadır ama..

Maddi tazminat davası pek karşılaşmadığımız bir dava çeşididir.

Ali Bey, “Akit’in haberi üzerine, iş alanım daraldı” gerekçesi ile..

İsteyeceği manevi tazminata, maddi tazminatı da eklemiş, 10 bin TL ödenmesine karar verilmesini istemişti.

“10 bin TL, Ali Tezel için ne ki?” diyecesiniz..

Doğru..

Dava dilekçesinde, şöyle izah ediyordu, maddi tazminat konusunda, şimdilik 10 bin TL istemesinin gerekçesini:

“(...) danışmanlık mesleği, gazete ve TV yazarlığı alanlarındaki işlerime olumsuz olarak yansıyıp, büyük iş kayıplarına uğradığımdan, oluşan zararım senelik 150.000 TL olup, şimdilik 10.000 TL’nin ödetilmesini talep ediyorum.”

Hani Ali Bey’e sorsak..

“Son sene 150 bin lira kazanmanızı, biz önlemiş isek..

Önceki senelerde de benzer gelir elde ediyor olmalısınız.

Önceki seneler için, bu miktarda gelir beyanında da bulunmuş muydunuz?” diye..

Vereceği pek cevabı olduğunu sanmıyorum..

Ali Bey’in maddi tazminat talebi bir yana..

Manevi tazminat miktarı da, tamı tamamına, 90 bin TL idi.

CHP’ye girince, insan böyle gazeteci düşmanı oluyor demek ki..

Gerçek olduğunu bire bir bildiği bir haber sebebi ile, bir gazeteden toplamda 100 bin TL tazminat istiyor..

“İsteyenin bir yüzü kara..

Vermeyen zenci” mantığı ile..

Benim esas itirazım..

Ali Tezel’e değil..

O ister de..

Böylesi bir davada..

Talebi objektif şekilde incelemesi gereken..

Hukuka uygun şekilde karar vermesi gereken mahkemenin.. 

O mahkemenin hakimin..

Ne yapması gerekir?

İsnat edilen iddialarla ilgili mahkeme dosyalarını celbedip..

İnceleyip..

O dosyalarda dile getirilen iddialar gazetede haber yapılmış ise, davayı reddetmesi..

Dava dosyalarında olmayan, uyduruk iddialarla isnatta bulunulmuş ise..

Haksızlığın oranına göre, taleple orantılı bir miktar tazminata hükmetmesi gerekir..

Davanın başında baktık ki, dosya bir hakime hanıma düşmüş..

“Davada haber konusu olan, kadına şiddet.. Kadına yönelik bir aldatma iddiası” olduğuna göre..

Hakime hanımın, konuya duyarlı yaklaşacağı ümidine kapıldık..

Tabii ki subjektif karar vermesin beklemiyoruz..

Ama, bir kadının yaşadığı haksızlıklar haber yapıldığına göre..

O kadının yaşadıklarını daha iyi anlayacak olan bir hakime hanımın o davaya bakacak olmasının, bir şans olduğunu sandık..

Oysa..

Hakime hanımın Akit karşıtlığı..

Her şeyin üstünde çıktı..

En ağır hakaretlerde bile..

15-20 bin liranın üzerinde, pek manevi tazminata hükmedilmeyen Türkiye’de..

Hakime hanım rekor kırdı ve eşini döven Ali Tezel lehine, 40 bin TL manevi tazminata hükmetti..

Bunun bir maddi gerekçesi olabilir mi?

Nasıl olsun ki..

Haber doğru...

İsnatlar doğru..

Hatta, isnatların kaynağı, mahkeme dosyalarına intikal eden bilgiler..

Böylesi bir durumda, değil astronomik bir tazminata..

Sembolik bir tazminata bile hükmedilmesi mümkün değil..

Ama yıllardır İstanbul gibi büyük bir şehirde ve çok önemli davaların görüldüğü bir ilimizde sözde adalet dağıtan bir kadın hakim..

Böylesi hukukdışı bir karara imza atabildi..

Bu arada, bu skandal kararda tuzu olan bir ismi de belirtmeliyiz..

Milliyet gazetesinde yıllarca hukuk köşesini hazırlayan. Son yıllarda da Posta’da aynı işi yapan Tamer Heper isimli bir avukat..

Dosyada rapor vermiş: “Haber tarafsız olmalıdır, ancak manşet dahi ‘Zinacı’ sıfatı ile verilmiştir, tarafsız değildir. Haber kişilik haklarını ihlal edici olmamalıdır, oysa daha manşet zinacı olarak sıfatlandırma, alt başlık ise ‘aile katili’ nitelemesi ile devam etmektedir ki, bu haber değil, hakarettir.”

Eeee..

Yargıtay’ın, “hukuki konularda bilirkişiye gidilmez” içtihadına rağmen..

Hakime Ayla Akdüzen hanımefendi, dosyayı bilirkişiye verirse..

Bilirkişi de kendisini hakim sanır..

Böyle ahkam keser işte..

Böylece.. 

Bilirkişi Tamer Heper’in de katkısı ile..

40 bin TL’lik faturayı Akit’e kestiler..

Dosya bir kazayla uğrasa..

Ne bileyim, temyiz süresini kaçırsanız..

Veya, temyiz dilekçenizi ayrıntılı ve doğru noktalara itirazlarınızla hazırlamamış olsanız..

Usûli bir eksiklik yapsanız..

Durduk yerde.. Haksız olarak..

40 bin TL tazminatı ödeyeceksiniz..

Dava masrafları ile hesaplarsanız..

Karşınıza çıkacak olan fatura, 80 bin lirayı buluyor..

Neyse ki, temyiz üzerine, 4. Hukuk Dairesi, tazminat kararının yanlış olduğuna hükmetti.

Ayla Akdüzen hakime hanım da..

Tamer Heper isimli hukukçu bilirkişi de, “hakaret nedir, ne değildir” öğrenmiş oldular..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23