• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Başörtülü, parti kuramaz” diyen gugukçudan, hukuk mu öğreneceğiz?

04 Eylül 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Yargıtay yeni bir binaya kavuştu..

Nerede ise yarı nüfusa hizmet verdiği yıllardan kalma binada görev yürüten yüksek yargıya, modern bir kompleks yapıldı, faaliyete girdi..

Yapım sırasında..

“Şu özel şirketin sahip olduğu otelde, bu işadamının mülkiyetindeki toplantı salonunda, bir de para ödeyerek adli yıl açılış töreni yapacağınıza; gelin, para ödemeden Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde tören yapın” denildi..

Bizdeki istemezükçüler kıyameti koparttı..

“Yargı, yürütmenin emrine girdi!”

Bre hokkabazlar..

Yargı, bir işadamının otelinde, adli yıl açılış töreni düzenlediğinde, işadamının emrine mi giriyor?

Ki..

Devletin parası ile yapılmış, sonuçta yasama, yürütme ve yargının hepsinin malı olan Külliye’de adli yıl açılış töreni düzenlendiğinde, “Yargı yürütmenin emrine girdi” diyorsunuz?

Aslında işin bu yönü..

Tam bir rezalettir..

O adli yıl açılış törenlerinin, hangi işadamının otelinde düzenlendiğini yazmaya kalksak.. O işadamının, yüksek yargıdaki dosyalarını kurcalamaya kalksak..

Fecaatin boyutu, iğrenç bir kanalizasyona dönüşür..

Biz o boyutunu es geçelim.. Külliyede adli yıl açılış töreni düzenlendiğinde de karşı çıktıklarını, şimdi Yargıtay’a bina yapılıp, o binanın hizmete girmesi ile birlikte adli yıl açılış töreninin düzenlendiğini ve buna da aynı çevrelerin karşı çıktığını hatırlatıp, soralım:

“Yeni bir bina yapıldığında, o bina hizmete girdiğinde.. Dini bir zorunluluk yok ama.. Örfümüze göre, kurban kesilmez mi? Bir dua edilmez mi? Bir kurdela kesilip, besmele çekilmez mi?”

Adamların Türk toplumu ile, toplumun inancı ile bir bağları yok ki..

Bunlardan da haberleri olsun..

PKK’nın yayın organı Özgür Gündem’de genel yayın yönetmenliği yapan Merdan Yanardağ kıvılcımı çaktı..

Devamında da..

Yargıtay Başsavcılığı’ndan emekli olan Sabih Kanadoğlu, dün devam etti..

Beyefendi şeriatı da bilmiyor, şeriatın emirlerini de bilmiyor ki, anında saçmalamaya başlamış:

“Yargıtay’ın açılış töreni herhalde anayasasında ‘Laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir’ diye tanımlanan Türkiye Cumhuriyeti devletine değil, belki şeriatla idare edilen, dini esaslar üzerine, şeriatla yönetilen bir ülkeye yakışan bir açılıştır.”

İslam dinini, kendimce öğrenmeye çalışan bir insan olarak belirteyim..

Allah’ın emirleri arasında, namaz kılmak vardır.

Oruç tutmak vardır..

Zenginler için zekat vermek, hacca gitmek vardır..

Ama, bir binanın açılışı sırasında mutlaka dua edilmesi zorunluluğu yoktur.

Bu nedir?

Müslüman Türk halkının, bir örfüdür..

Belki İslam dininde de kaynaklarını bulan, İslam’ın ruhu ile de örtüşen güzel bir gelenektir..

Bundan, kim, niye rahatsız olur?

Batılı birçok devlette, milletvekilleri yemin ederken İncil’e el bastığı halde..

Onlar laiklikten ödün vermiyorlar..

Ama biz..

Laikliği onlardan alıyoruz..

Buna rağmen, kraldan fazla kralcılığı pek seviyor olmalıyız ki..

Kamusal niteliği de olsa, bir binanın hizmete girişi sırasında dua edilmesini, laikliğe aykırı görüyoruz..

Sabih Bey, dualı açılışa öyle içerlemiş, öyle içerlemiş ki..

“Bağımsız olmayan bir yargı, onun, ‘muhteşem’ diye nitelendirilen binasıyla hukuk devleti niteliğini kazanmaz. Türkiye 104. sırada ve 104. sıradaki bir ülkenin binayla hukuk devleti olması zaten mümkün değil” demiş.

Kafayı görüyorsunuz, değil mi?

İsraf olmasın diye, Külliye’de tören düzenlenir.. Yürütmenin emrine girilmiş olur.

Kendi binasında tören düzenlenir.. Yine beğenmezler, “Bağımsızlık zedelendi” denilir.

Ve uyduruk bir sıralama ile algı oluşturulur..

“Türkiye, 104. sırada” imiş.

Türkiye, neyde 104. sırada?

“Hukuk devleti olma” sıralamasında demek istemiş olmalı.

İyi de..

104’e gelene kadar, kimler var, bir de onları saysana Sabih Bey..

Söyle, çekinme.. Utanma..

Mesela Türkiye’den daha fazla hukukun üstünlüğüne saygı duyulduğu iddia edilenler arasında, darbecilerin işbaşında olduğu ülkeler var mı?

Mısır var mı?

Binlerce Filistinlinin katili olan, kameralarla sabit olan kol kırma eylemlerinin faili askerleri yargılamayan İsrail var mı?

 Mesela, Birleşik Arap Emirlikleri, listede Türkiye’den daha yukarıda mı, değil mi?

Hatta bunları bile bir kenara bırakalım..

Cesur olalım..

Kimse bize, hukuk satmaya kalkmasın..

Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de milyonlarca Müslümanın katili olan ABD’de hukuk var mı?

Terör örgütü PKK-PYD’ye binlerce TIR silahı bedavaya veren ABD’de neyin hukuku olabilir ki?

Ve Sabih Bey’in kendisine soralım..

Afedersin Sabih Bey..

Sen bu ülkede, Yargıtay Başsavcılığı yaptın..

Fazilet Partisi’nin kapatılması davasında,  esas hakkında mütalaayı sen verdin..

Teröre bulaşmamış bir parti, sadece ve sadece, “Başörtü serbest olsun” dedi diye, bir başörtülüyü milletvekili adayı gösterdi diye, sen utanmazca bir mütalaa yazarak, hukuku ayaklar altına alarak, Fazilet Partisi’nin kapatılmasını istedin..

Şimdi “Hukuk” mu diyorsun?

Yetmedi..

O kadar hukuk katilisin, o kadar hukuk düşmanısın ki..

AK Parti kurucuları arasında, başörtülüler de var diye..

“AK Parti’ye ihtar yollanması ve başörtülü kurucuları kuruculuktan çıkarması, aksi takdirde kapatma davası açılacağının bildirilmesi”ni Anayasa Mahkemesi’nden isteyecek kadar hukuk yoksunu bir vicdansızsın..

Başörtülü kadın, parti kurucusu olamazmış..

Dahası da var.. Tayyip Erdoğan’ın da kurucu olamayacağını, milletvekili olamayacağını, partiye üye bile olamayacağını başsavcı sıfatı ile dilekçesine yazan sen değil misin!

Demokrasi imiş! Hukuk imiş! Yargı bağımsızlığı imiş..

Benim ağzımı açtırmayın..

Sadece bir şey söyleyeyim..

Genelev patroniçesi Matild Manukyan’ın ev sahipliğindeki adliyenin açılış töreni yapıldığında, tek kelime edemeyenler..

Bugün dua edilerek, devletin imkanları ile inşa edilen Yargıtay binasından rahatsız olmasalar şaşardım..

Çatlayın.. Patlayın..

Dua ile başlayacağız..

Adalet ile hükmetmek için, Allah’tan yardım isteyeceğiz..

Siz de, genelev patroniçelerinin binalarında, “Başörtülü kadın parti kurucusu olamaz” talepnamelerini imzalarsınız..

Bir daha sizin kafanızdakiler, başsavcı olabilirse..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

nurettın

emri vesayet odaklarından birifinkle aldılarsa hukuk var tarihi gizliyerek uyduruk tarih yazılırsa yetişenler din ve ecdat düşmanları yetiştiler halka yukarıdan bakmayı hakları olarak görürler

şuayıp

Bütün mesele laikliği ters yorumlayip islamın ne olduğunu bilmemekten kaynaklanıyor
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23