• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Açız kardeşim açız.. Anlamıyor musunuz, açız: Tarkan’sız yapamayız!

03 Haziran 2021
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Salgın tedbirleri kapsamında, siyasi iktidar, nerede ise günü gününe değişen kararlar alıyor.

Kimi zaman kapanıyoruz.

Kimi zaman kısmi açılma ile biraz gevşiyor, sonra tekrar kapanıyoruz.

Ama hangi karar alınırsa alınsın, bir kesim var ki, alınan karara itiraz ile kendisini görevli sayıyor..

Siyasi iktidar, sadece hafta sonu tedbirleri ile mi sorunu çözmeye çalışıyor?

Hemen tüm solcu medya, ulusalcı medya, Kemalisti, laikçisi hep birlikte itiraz ediyorlar:

“Tam kapanma şart.. Tam kapanma olmadan, salgını önleyemeyiz.”

Kapanmanın ayrıntılarını da veriyorlar..

DİSK’inden başlayın, Türk Tabipleri Birliği’ne, hatta mühendisler odasına kadar hep birlikte şu çağrıyı yapıyorlar:

“Fabrikalar kapanmalı.. İşyerleri istisnasız çalışmaya ara vermeli.”

Hani utanmasalar..

“Uzaktan eğitime de gerek yok, öğretmenler bir tatil yapsınlar” diyecekler..

Yüz bulacak olsalar, “Sağlık çalışanları da tatile başlasın” diyecekler.

Yüzlerine tükürülmeyeceğinden emin olsalar, “Güvenlik görevlileri niye çalışıyor ki. Onlar da çalışmaya ara vermeli” bile diyebilirler..

Böylesine rezil bir söylem, böylesine tutarsız, mantıksız bir çizgi içindeler..

Bir gün “Çocuklar eğitimden mahrum kaldılar, okullar niye açılmıyor” diyorlar.

Ertesi günü, “Okulları niye açtınız? Bu dönemde okullar mı açılır?” diye itiraz ediyorlar..

Ama tüm bu rezilliklerin sonunda..

Şunu yapacaklarını hiç tahmin edemezdim..

Hani dar gelirlilerin, “Açız kardeşim açız. Ölüyoruz. Eve ekmek götüremiyoruz” şeklindeki söylemlerini, siyasi avantaj sağlamak için manşetlerine taşıdıklarında “Ülkede dar gelirli insanlar olsa da.. Onların elinden tutacak devlet görevlileri de var. Belediyeler var.. Vakıflar var.. Ama her şeye rağmen, dar gelirlilerin durumlarının haberleştirilmesinde, abartıya kaçılsa da, sorun yok.. Onlar bu konudaki haberleri abartılı versinler.. Devlet biraz daha teyakkuzda olsun..” der, bu tür yayınlarda sorun görmeyebiliriz..

Ama..

Kapitalizme ölümüne karşı olduğunu iddia eden, burjuvayı sürekli eleştiren..

Emekçiden yana olduğunu.. Dargelirli insanların sözcüsü olduğunu iddia eden..

İşçiden yana yayın yaptığını ileri süren Birgün gazetesi..

Dün manşet atmış:

“Bu zihniyet hiç normal değil”

Ne imiş normal olmayan zihniyet?

Açık açık, utanmadan yazmışlar:

“Eğlence sektörünün normalleşme kapsamı dışında tutulmasına tepki yağdı. Bu karar ideolojik, yaşam tarzına müdahale ediliyor.”

Duydun mu işçi kardeşim?

Duydun mu asgari ücretle evini geçindirmeye çalışan kardeşim?

Duydun mu, yıllardır Marks’ın, Lenin’in, Engels’in söylemleri ile zehirlenen emekçi kardeşim..

Bakın, sizin haklarınızı koruduğunu iddia eden solcu gazete, “Eğlence sektörü”nün avukatlığını yapıyor..

“Açız aç, anlamıyor musunuz?” başlıkları ile çıkanlar..

Şimdi gelmişler, “Eğlence sektörü niçin normalleşme kapsamında açılmıyor” diyor..

Daha 3 hafta önce, “Bu iş böyle olmaz. Ne demek yarı kapanma? Tam kapanma gerekir. Tam kapanma ve tam bir ay kapanma gerekir” diyenler..

Koca koca profesörlere bu söylemi tekrarlatanlar..

Türk Tabipleri Birliği’nin kasasından harcama yaparak bunun propagandasını yapan, bu yönde raporlar hazırlayanlar..

Şimdi şarkıcı, türkücü, dansöz ve bilumum eğlence sektörünün normalleşmeye eklenmesi meselesi üzerinden, siyasi iktidara baskı kurmaya çalışıyorlar..

Bakmayın siz Birgün gazetesinin “Eğlence sektörü” tanımlamasına..

Kastettikleri yerler, “meyhnaneler, barlar, pavyonlar..”

Açık açık söylüyorlar: “Pavyonlar ne zaman açılacak.”

Hay sizin pavyonlarınız da batsın, siz de batın e mi!

İnsanlar salgından, can derdine düşmüş.

Bunlar bir gün alkol derdine düşüyorlar.

Bir gün dönüp, bar-payvon derdine düşüyorlar..

Sizin anlayacağınız, “Kadın hakları, kadın hakları” diye ortalıkta tepinenler..

Şimdi kadınları bar-pavyonlarda oynatamayınca..

Deliriyorlar.. Kuduruyorlar..

Saldırıyorlar..

Hem de nasıl?

“Yaşam tarzına müdahale ediliyor” diye saldırıyorlar.

Hiç utanmadan, sosyologlardan görüş alıyorlar..

“Eğlence sektörünün tam normalleşme kapsamında olmamasının arkasında, siyasi iktidarın ‘politik tercih’lerinin olduğu”nu iddia ettiriyorlar..

Bu hokkabazlara ne diyelim?

Aralarında koca koca profesörlerin de bulunduğu bu gazetenin ilkesiz, tutarsız yayınları için kime ne diyelim?

Yine sözümüz, bu bir avuç hokkabazdan ziyade.. O gazetenin, o jargonun taraftarlarına, izleyenlerine..

Görün bunların gerçek yüzlerini.

Nasıl bir ikircikli tavır izlediklerini görün..

Emekçiden yana olduğunu iddia eden Birgün gazetesinin, bir gecede, bir konser için 600 bin TL alan Tarkan’ı konuşturup, “Haksızlık ve çifte standart” başlığı attığını görüp, gerçeklerin farkına varın..

“Aç insanların dertlerini manşetimize taşıyoruz” diye ahkam kesenlerin Harun Tekin isimli birisine “Sahneden korkuyorlar” dedirttiğini görüp, rezaletin nasıl zirveleştirildiğinin tescilini yapın..

Sorun sadece Birgün’de değil.

Aynı kaynaktan beslenen, düne kadar muhafazakar medya gazetecilik yapanlarda da aynı dert var..

“Ölüyoruz ölüyoruz” diye manşet atanlar.

Şimdi bakın, gazetelerine (Karar) ne başlığı uygun bulmuşlar: “Düğüne geç, konsere dur, bizi öldürür!”

Vay vay vay..

Bu kadar mı düştünüz?

Bu kadar mı körleştiniz?

Erdoğan düşmanlığı, sizi bu kadar mı mahvetti?

Hani bunların gazetesinde ekonomi yazarlığı yapan İbrahim Kahveci’yi görsem..

Soracağım:

“Sana göre, Türkiye 4 yıl önce iflas etmişti. Şimdi insanlar konsere gidecek paraları mı var ki, gazeten bu başlığı atmış? Gazeten başka telden, sen bambaşka telden çalıyorsun. Sizden iyi müzisyen mi olur? Sizden iyi çalgıcı mı olur? Sizden iyi, boş teneke mi olur? Gazete köşelerinde çalıp duruyorsunuz işte. Bir de konser mi istiyorsunuz?” 

Soracağım da..

Bu mahalleye uğradığı yok.

Kafalarını gömmüşler kuma..

Bir gün “İşsizlik zirve yaptı” diyorlar.

Bir gün “Dolar zıpladı” diyorlar.

Bir gün “soğan” için, bir gün “patates” için “Zamlandı” diyorlar..

Ama dün, bir yıllık ihracatta tüm zamanların rekorunun kırıldığını, bir türlü görmüyorlar, göremiyorlar..

Allah ıslah etsin..

Başka ne diyebiliriz ki?

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Ali bey

Yeni Türkiye'de, İçişleri Eski Bakanı, marina yönetimine başkan olur. Oğlu da yönetici olur. ‘Ben olmasaydım buraya mafya çökecekti' der. Bize düşen; bu iddiaları, Meclis'te araştırmak mı, 84 milyonun pazar günleri Youtube'dan dinlemesini sağlamak mı? Ali bey bu senin puştlar bu konuların araştırmasını neden reddediyor Alnı seçmeliler Allaha hesap vereceğine Inanmiyorlarmi?? Sen ne diyorsun bu işlere. Kahrolası chp ipi bırakda bu işlere bir bak diyorum. Milleti tutula muhtaç ettiniz siz görmediğiniz için milletinde gormediginimu zannediyorsunuz??Yıldırımın lise Terk oğlunu gemicileri insanı yardım ich 10 bin km seyahati bunları manşetlere taşımanız lazım hani seni seçmelisiniz ya insanı yardım götürmüş ya

Sıradan Vatandaş

Şarkıcı ile müzisyen ücreti arasında bu kadar uçurum olmasaydı müzisyenler de tok yatardı.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23