ABD’nin bu yaptığı puştluk değilse nedir?
ABD, Suriye’de ne yapmak istiyor?
2010’da ne yapmak istediği belki geride kaldı..
O günün şartlarını konuştuğumuzda, belki atladığımız bazı gerçekler olur..
Ama bugün..
Aktüel hali ile..
Canlı canlı izlediğimiz olayları ile..
Amerika, Suriye’nin kuzeyinde, PYD ile birlikte acaba ne yapmak istiyor?
Puştluğu bırakıp..
Hinliği bırakıp..
Cinlik yapmaya kalkmadan..
Açıkça söylesinler..
Yapmak istedikleri nedir?
Yok öyle..
Kafasının arkasında planları saklayıp..
Günü kurtaran açıklamalarla, olayları geçiştirip..
Nihai noktada yapılmak istenileni ise, 2 sene sonra gerçekleştiğinde ilan etme soytarılığı..
Eski Türkiye yok..
Amerika’ya inanan, güvenen Türkiye yok..
Amerika’nın yapmak istediği planı öncesinden görüp, “Hop, n’oluyoruz” diyen bir Türkiye var..
Dolayısı ile..
ABD puştluğu bıraksın..
Dürüstçe, ne yapmak istediğini söylesin..
•
Onlar açıklamayacak olsalar da..
Biz ihtimalleri sıralayalım..
Bir ihtimal: DAEŞ’i bitirmek istiyor..
Bu çok safların inanacağı bir ihtimal..
Çünkü DAEŞ’in gayrimeşru babası zaten ABD..
Dolayısı ile, kendi çocuğunu öldürecek ise..
Niçin üretti ise, o amaç gerçekleştikten sonra onu öldürecektir..
Dolayısı ile, Amerika’nın amacının, Suriye topraklarındaki DAEŞ’i bitirmek olduğuna inanmamız mümkün değil.
Kaldı ki..
DAEŞ’i bitirmek için, Amerika’nın PYD’ye ihtiyacı mı var?
ABD bu tür işlerde, hep maşa kullanır, biliyoruz..
Ama Türkiye’nin karşı çıkmasına rağmen, niçin PYD’iy maaşa olarak kullanmakta ısrarcı?
Pekala, “PYD’ye itiraz ediliyorsa.. Biz de ÖSO ile işbirliği yapıp, DAEŞ’i bölgeden sileriz” demeli idi.
Demiyor..
Suçüstü oluyor..
•
ABD’nin nihai amacının DAEŞ’i bitirmek olmadığı, Suriye politikasında gizlediği planlar olduğu, Afrin-Münbiç arasında bir ayrım gözetmelerinden de anlaşılıyor..
Basit düşünelim..
ABD gerçekten PYD ile ittifak kurmakta kesin kararlı ise..
Her ihtimalde, değişik kuklaları devreye sokarak, değişik hedeflere zarar verme niyeti olmasa..
Afrin’de desteklemediği PYD’yi, Münbiç’te destekleyeceğini niye açıklıyor?..
En azından..
Afrin’de yalnız bıraktığı PYD’yi..
Münbiç’te kendi askerleri ile destekleme niyetini niye ilan ediyor?
Afrin’deki PYD militanları ile Münbiç’teki PYD militanları arasında ne fark var?
Oyun içinde, oyunlar var..
İttifak içinde olduğu PYD’ye de çaktırmadan atılan kazıklar var..
“Uzun süreli stratejik ortağımız” denilen Türkiye’ye de, sinsice atılmak istenen kazıklar var..
Yoksa..
Afrin’de “Kendi güçlerinizle burayı alabilirsiniz.. Ben burada size karşı çıkmıyorum” diyen ABD..
Niçin Münbiç’te, “Askerlerimi buradan çekmem.. Savaşmak zorunda kalırız” tehdidinde bulunuyor?
Türkiye’nin planı da, amacı da net..
“Ben güneyimde, Suriye dışında yeni oluşacak bir devlet istemiyorum” diyor.
Noktayı koyuyor.
Peki, ABD ne istiyor?
Amaçları DAEŞ’i bitirmek ile sınırlı olsa idi.
PYD idi, ÖSO idi.. Nusra idi.. Suriye merkezi yönetimi idi..
Bunların hepsini çöpe atar.
Bunların hepsinden daha güçlü olan Türkiye ile birlikte hareket ederdi..
Bu tavır, dürüstlüğe de uygun olurdu.
Çünkü 2010’da Suriye yönetimi değiştirilmek istendiğinde, kıvılcımı ABD çakmış, Türkiye onun peşine takılmıştı.
Şimdi ise..
Türkiye Esed’in kendi halkına karşı giriştiği katliamları da dikkate alarak..
2010’daki duruşu ne ise, aynısını sürdürüyor..
Zikzak çizen ise..
Dansözlük yapan ise..
Dün Suriye yönetimini değiştirmek isterken, şimdi “O iş biraz kalsın” diyerek, başka işler çeviren, ABD oluyor..
Ve “Puştluk” sıfatını, tam olarak hakkediyor..
Hem Suriye yönetimine karşı yaptığı açısından..
Hem de Türkiye’ye ihanet etmesi açısından..
•
Şu bakış açısı da, ABD’nin derdinin DAEŞ olmadığını bize ispatlıyor..
Dert DAEŞ olsa..
Afrin’de ÖSO veya Türkiye veya bir başkası..
ABD’yi ilgilendirir mi?
İlgilendirmez..
Yine Münbiç’te..
ABD için ne değişir?
Ha ÖSO Münbiç’e hakim olmuş. Ha Türkiye.. Ha da PYD..
PYD’ye güçlü bir itiraz olduğuna göre.. ÖSO ile Türkiye’yi tercih etmesi lazımdı, ABD’nin..
Bu tercihi yapmıyor, ABD..
Niye?
Dert DAEŞ’i silmek ise..
“Münbiç’te ÖSO ve Türkiye olunca, DAEŞ burayı tekrar ele geçirebilir de.. Münbiç’te PYD olunca, DAEŞ artık Münbiç’i tekrar ele geçiremez” şeklinde bir kanaati mi var, ABD’nin?
Veya böyle bir kanaati olsa bile, bunun gerçeklikle uzaktan yakından bir ilgisi mi var?
•
Neresinden bakarsanız bakınız..
ABD suçüstü olmuştur..
PYD’li teröristlere verdiği silahlarla suçüstü olmuştur.
“Stratejik ortağımız” dediği Türkiye yerine, üç tane teröristi tercih ederek suçüstü olmuştur..
Afrin’de nazlanarak da olsa vazgeçtiği PYD’den, Münbiç’te vazgeçmeyeceğini ilan ederek suçüstü olmuştur..
Ve ikinci ihtimalden de ziyade..
Artık “ABD’nin planı” kesin olarak gün yüzüne çıkmıştır..
ABD, Suriye’nin kuzeyinde bir terör devleti kurmak istiyor..
DAEŞ hikaye..
DAEŞ’i kuran kendileri..
Şimdi DAEŞ etkisiz hale geldiği halde, bölgeden ayrılmayan yine kendileri..
Bölgede Türkiye yerine PYD’yi tercih eden yine kendileri..
•
Bu kadar net olarak suçüstü olduklarına göre..
Artık görev Türkiye’ye düşüyor.
İktidarı ile, muhalefeti ile..
Birlik oluşturulmalı ve artık şu ABD üsleri, tüm partilerin ittifakı ile kapatılmalı..
İttifakla kapatılacağı için, hiç kimse de, bunu siyasi menfaate dönüştürmemeli..