• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

Terk edilen halk terk edilen İslam

20 Kasım 2014
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

IŞİD ve Kobani savaşları dolayısıyla Batılıların Kürt ırkçılığına destekleri arttı. Der Spiegel “Terk Edilmiş Halk” ifadesini kullanmış yazı başlığında. IŞİD İslam Devleti’ne karşı savaşan PKK, Batılıların son ümidi demiş. (27.10.14)

Avrupalılar ırkçılık yüzünden iki kere dünya savaşı çıkardılar. Birinci Dünya Savaşında 5-6 milyon, 2. Dünya Savaşı’nda 56 milyon insan öldü. Avrupa’yı ve dünyayı harap ettiler. Sonunda ırkçılığın çıkmaz sokak olduğunu keşfettiler ve terk ettiler. 28 ülke bir araya gelerek Avrupa Birliği’ni kurdular.

İslam coğrafyasına gelince Kürt kardeşlerimizi kışkırtmak için ırkçılığa sahip çıkıyor; 40 bin insanımızı öldüren, Marksist-Leninist PKK’yı destekliyorlar.   

Kürtleri sevdiklerinden değil elbette.

Öyle olsa İslam coğrafyasını paramparça ettikleri 1920’li yıllarda Kürt Devleti kurarlardı. İslam coğrafyasının ortasına saplanmış hançer gibi İsrail Devleti yerleştirenler, neden Kürtlere bir devlet kurmadı?

Batı için önemli olan petrol, yani enerji.

Irak petrolleri olmasa dört yıldır süren Suriye savaşını nasıl seyrediyorlarsa Irak’ta olup bitenleri de aynı serinkanlılıkla izlerler.

Irak çok zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip. Bölgede güçlü bir devlet olursa Batılı petrol şirketleri ile pazarlık eder ve enerji kaynaklarını onlara sömürtmez. Çin veya Rus şirketlerini çağırabilir.

Bölgede güçlü bir Müslüman devletin olması İsrail’i tedirgin eder. İsrail’in güvenliği için İslam ülkelerini parçalayıp bölmeli, birbiri ile savaştırmalı, güçlü bir İslam ülkesi olmamalı. Ayrıca silah fabrikaları kapanmamalı, silah satabilmek için savaş çıkarmalı.

Müslümanlara gelince terk ettiğimiz dine yeniden dönmeliyiz. Aksi hâlde Allah bizi kendi günahlarımız yüzünden cezalandırır.

İslamiyet ırkçılığı reddeder. Üstünlük takvada, yani Allah korkusundadır.

Sevgili Peygamberimiz (sav) Medine’ye hicret etmeden önce şehirde yaşayan iki kabile Evs ve Hazrec birbiriyle savaş hâlindeydiler. Uzun yıllar birbirleri ile savaşmış, Buas Savaşları’nda birbirlerini kırıp geçirmişlerdi. 

“Kur’an Müslümanlar kardeştir” hükmünü getirince ırkçılık ve kavmiyetçiliğe dayanan düşmanlıklar terk edildi ve ırkçılık savaşları tarihin çöplüğüne atıldı.

Bir defasında Evs ve Hazrecliler, Yahudilerin kışkırtmasıyla yeniden soy-sop ve asaletten bahsetmeye ve üstünlük iddiasına başladılar. Aralarında sözlü kavga başladı. Sonra da birbirlerine kılıçları çektiler. 

Gönüller Sultanı (sav) kavgayı haber alınca muhacir ashabını yanına alarak hemen Evs ve Hazreclilerin yanına geldi. Üzüntüyle onlara baktı ve şu sözlerle uyardı:

“Ey Müslüman cemaati! Allah’tan korkun! Allah’tan korkun! 

Allah sizi İslam’a hidayet ettikten ve sizi onunla şereflendirdikten ve cahilliğinizi İslamiyet ile sona erdirdikten ve onunla sizi küfürden kurtardıktan ve onunla kalbinizi birleştirdikten sonra ben aranızda bulunurken cahiliyet davasıyla birbirinize mi düşeceksiniz?” (Siret-i İbni Hişam, 2/257)

Öfkeler yutuluverdi ve mahcubiyete döndü. Allah Rasulü’nün (sav) sitemli sözleri ensara şeytanın vesvesesine aldandıklarını ve Yahudilerin oyununa geldiklerini hatırlattı.

Gönüller Sultanı’nı Medine’ye geldiği yıl, muhacir ve ensarı birbiri ile kardeş ilan etti. Ayrıca muhacirleri de birbiri ile kardeş yaptı. 

Medine’de ensar ve muhacirler, Müminler kardeştir fermanını hayata geçirdiler. 

Evs ve Hazrec kavgasında birbirine giren  Evs b. Kayzî ve Cebbar b. Sahr, Kur’an âyetleri ile ikaz edildiler:

“Ey iman edenler! Eğer kendilerine kitap verilenlerin içinden her hangi bir gruba boyun eğecek olursanız imandan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.

Allah’ın âyetleri karşınızda okunurken onun peygamberi aranızdayken Allah’ı nasıl inkâr edersiniz? Kim Allah’a sımsıkı tutunursa muhakkak ki doğru yola iletilir.

Ey iman edenler! Allah’tan hakkıyla korkun! Sadece Müslüman olarak can verin!”

Kürtler, Araplar ve Türkler bu coğrafyada bin yıldan fazla kardeşçe yaşadılar. 

Eğer Amerikalı ve Avrupalıların fitnelerine kulak vermezlerse bin yıl daha kardeşçe yaşayabilirler. İslam’ın kardeşlik fermanına kulaklarını tıkarlarsa, birbirlerini boğazlamaya devam ederler.

Allah, Hıristiyan ve Yahudilerin fitnesinden bu ümmeti korusun.

Not: Milli Eğitim Bakanlığı ilkokul birinci sınıftan itibaren iki saat İslam dersi koymalı. İslamiyet’in kardeşlik âyetleri gönüllere nakış nakış işlenmeli ki ırkçılık belasından kurtulalım. Diyarbakır, Şırnak, Hakkari dağlarına “Ne mutlu Türk’üm diyene!” yazarak geldiğimiz yer belli. Bu kışkırtıcı ve ırkçı sözlerden de vazgeçmeli.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23