• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

Kâbe’de namaz ve Kur’an ziyafeti

27 Haziran 2015
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

Kâbe örtüsü simsiyah, her karesinde Allah lafızları yazılı.

Üst kısmında bir şerit hâlinde yazılan altın harflerle âyetler yazılı.

Kâbe kapısı altın harflerle yazılmış âyetlerle süslü.

Çevreye beyaz renk hâkim. Zemin beyaz mermer, binalar beyaz, ziyaretçiler beyaz elbiseli, cemaatin kahir ekseriyeti beyaz renklere bürünmüş.

Hanımların büyük ekseriyeti siyah feraceli.

Kâbe’de çocuklar çiçekler gibi… Cıvıl cıvıl…

Siyah, beyaz, çekik gözlü, miniminicik, anne-baba kucağında, omuzlarda tatlı tatlı etrafı süzüyorlar, gülüyorlar, zaman zaman ağlıyorlar… Hayatın şirin meyvesi çocuklar…

Dünya ikliminden uzakta, ahret hayatı yaşıyoruz.

Kâbe ziyaretçileri her daim tavafta, namazda veya namaz vaktini bekler… Zikir, tefekkür ve dua ile meşguller…

Burada namazın biri eda edilir, ikincisi beklenir.

Namaz vakti bekleyenler mutlaka Kur’an okur.

Duaya kısa bir ara verip telefonlarla tavaf sahneleri fotoğraflayanlar da var.

Teravih namazı huşu ikliminde kılınıyor. 

İmamın sesi çoğu zaman titriyor. Titreme anında gönüller sarsılıyor, gözler yaşarıyor, dudaklar büzülüyor, kirpikler ıslanıyor.

Üçüncü gün yatsı vakti. 

Teravih namazında kıyamdayız.

“Küllü nefsin zâigatül-mevt!

Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.”

Kur’an hayatın hakikatini ders veriyor. Ölüm gerçeğini anlatıyor.

Hayatın manasını açıklıyor ve herkesi uyarıyor.

İkaz âyetlerine gelince hocanın sesi titremeye başladı ve titreyen ses bir anda ağlamaya dönüşüverdi.

Hoca okumaya ara verdi. Boğazı düğümlenmiş ve sesi kaybolmuştu.

Bir süre sonra sesini akort ederek yeniden ve çatlak bir sesle okumaya başladı.

O gün her nefis ne hayır işlemişse ne kötülük yapmışsa önünde hazır bulur. Yaptığı kötülüklerle arasında uzak bir mesafe bulunsun ister.

Allah size asıl kendisinden çekinmenizi emreder. Şüphesiz ki Allah, kullarını çok esirgeyicidir.

De ki Allah’ı gerçekten seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın.

Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır.” (Âl-i İmran, 30-31)

Gece vakti. Işıklarla aydınlatılıyor olmasına rağmen Kâbe havası loş.

İmam hayatın hakikatlerini anlatan âyetleri okumaya devam ediyor. 

Kim İslam’dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahrette de zarar edenlerden olacak.

İnandıktan, peygamberin hak olduğuna şahadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. 

Onların cezaları; Allah’ın meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerinedir.

Onlar ebedi bu lanetin içinde kalacaklar. Kendilerinden ne azap hafifletilir ne de yüzlerine bakılır.

Ancak tevbe edip kendilerini düzeltenler başka. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir.” (Âl-i İmran, 85-89)

Azap âyetlerine gelince hocanın sesi hep çatallaştı ve bir ara yeniden kesiliyor.

Cemaat iç çekmeye başladı, gözlerini kurulayanlar var.

Kâbe’de teravih hep yaşlı gözlerle kılınıyor, cemaatin gözü her daim yaşlı.

Ağlamak bir namaza ve bir defaya mahsus değil.

Kâbe’de namaz ziyafet.

Kâbe’de namaz tam bir saadet.

Gecenin ortasına doğru kalbimiz Kur’an nurları ile cilalanmış, gönlümüz dua zevkiyle doymuş olarak Kâbe’ye veda ettik.

Camiden çıkmak için adım atıyoruz fakat ayaklarımız sürünüyor.

Kalpler Allah’ın zikriyle mutmain olur, kalp her daim Mevla’sını arar. Kalp, Mevla’yı zikretmeye doyamaz, doyamıyor…

Birkaç arkadaşla Kâbe’ye veda ediyoruz fakatKâbe’nin gece ziyaretçiler gani, onlarla baş başa, bizim ayrıldığımızı bile fark etmiyor.

Kuzey cephesinden camiyi terk ederken yolumuz Safa Tepesi’nden geçiyor. Safa ve Merve arası sa’y edenlerle bir mahşer…

Kâbe cemaati beş vakitlik değil, 24 saatlik…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23