• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Erkan Kavaklı
Ali Erkan Kavaklı
TÜM YAZILARI

44 yıl sonra gelinen yer tam bir hayal kırıklığı

03 Nisan 2014
A


Ali Erkan Kavaklı İletişim: [email protected]

Hüseyin Gülerce ifade ettiğine göre benim de yazmamda fayda var. 1970’te Hocaefendi ile Buca kampında kalmış ve risalelerden Mektubat’ı kampta okuyup bitirmiştim.

O gün bugün cemaatin kıyısında kenarında bulundum, burs verdim, sohbetlere katıldım.

Üstad Bediüzzaman’ın en önemli prensibi Kur’an ve imana hizmet etmek, siyasetten uzak durmaktır. 44 sene sonra cemaat, camiaya dönüşüp siyasete öyle bir daldı ki…

Üstadın ve cemaatin yıllarca takip ettiği düsturlar unutuldu, yerini zıtları aldı. Bunları şöyle sıralamak mümkün:

1. “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım” der Bediüzzaman. Camia medyası siyasetten başka bir şey yazmaz oldu. Üstelik Üstad Bediüzzaman’a 35 sene hapishanelerde, sürgünlerde, mahkemelerde etmedik eziyet bırakmayan CHP’nin yanında…

2. Üstat, bizler muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur, der. Camia medyası husumet fedaisi kesildi. 

Hayat-ı mâneviye ve sıhhat-i ubudiyet, adâvet ve inatla sarsılır çünkü vasıta-i halâs ve vesile-i necat olan ihlâs zayi olur. Zira tarafgir bir muannit kendi amâl-i hayriyesinde hasmına tefevvuk ister. Hâlisen liveçhillâh amele pek de muvaffak olamaz. Hem hüküm ve muamelâtında tarafgirini tercih eder, adalet edemez. İşte ef’âl ve a’mâl-i hayriyenin esasları olan ihlâs ve adalet, husumet ve adâvetle kaybolur.” (Uhuvvet Risalesi, altıncı vecih)

Seçim süreci boyunca Allah rızası yerine Ak Parti düşmanlığı esas alındı. Muhabbet yerine düşmanlık tercih edildi.

3. Nur hizmetinin en önemli düstur, müspet hareket etmek, kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek, başka mesleklerin noksanıyla ilgilenmemektir.   

Camia medyası, iman ve Kur’an hizmetinin muhabbetini terk edip Ak Parti düşmanlığı ile yatıp kalktı, kalkıyor.

4. İhlas Risalesi’ndeki birinci düstur şudur: Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer o razı olsa bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra isterse ve hikmeti iktiza ederse sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için bu hizmette, doğrudan doğruya yalnız Cenâb-ı Hakk’ın rızasını esas maksat yapmak gerektir.”

5. Hocaefendi’nin diyalog prensibi yerle bir oldu. Hıristiyanlar, Museviler, Budistlerle diyalog kuran camia, Ak Parti ve Müslümanlarla kavgaya tutuştu.

6. Hoşgörü prensibinin yerini; dinleme, tape ve kaset savaşları aldı. Müslümana, bir başka Müslümanın kusurunu araştırmak, onu yaymak, yayınlamak yakışmaz. Zaman gazetesi kaset savaşlarına katıldı, Hürriyet’le aynı manşetleri attı.

7. Nur Talebeleri yıllarca memlekette İslamiyet’in kökünü kazımak için uğraşan CHP’nin iktidara gelmemesi için uğraştılar. Ehven-i şer diyerek DP, AP, ANAP ve Ak Parti’ye oy verdiler. Camia, bu geleneği ve ehven-i şerri unuttu, şer partisine çalıştı.

8. Zaman gazetesi Sözcü ve Hürriyet gibi medyanın paralelinde yer aldı. Samanyolu, Kanal D ve CNN Türk’e taş çıkarttı. Bu savrulmayı anlayamadım, anlayamam.

Cemaat, yıllarca risale okudu, vaaz dinledi, okul, kurs ve dershane açtı. Milletin dinine, ahlakına hizmet etti. Eğitim kurumlarının kalitesi ve kaliteli eğitimin dünyaya taşınması, milletin teveccühüne mazhar oldu. Misyoner okullarına alternatif okulların hizmet eliyle açılması, milletimizi inanılmaz sevince boğdu.

Hizmet kurumları, zamanla parayla dönmeye başladı. Himmetler başladı. İhlaslı, namazlı, oruçlu, fedakâr insanların önüne fazla para veren adamlar geçti. Zamanla servis elemanları himmet toplantılarına katılıp çok para vermeye başladı, mütevellilerde söz sahibi oldu. Cemaat, camia; Koç, Türkçe olimpiyatlarına sponsoru oldu. Zaman gazetesi banka reklamları aldı. Hocaefendi 44 sene görmediğim bir bedduaya imza attı. Peygamberimiz (sav) de Üstad Bediüzzaman da kendilerine kötülük yapanlara beddua etmemişlerdi. Üstelik beddua Yahudilere, Hıristiyanlara, dinsizlere değil; Kur’an, siyer, temel dini bilgiler koyan; başörtüsü yasağını, katsayı zulmünü, milli güvenlik derslerini kaldıran; darbecileri mahkûm eden Ak Parti’ye yönelikti.

1986’dan beri okuduğum Zaman aboneliğini iptal ettim, Samanyolu seyretmiyorum.

Camia, cemaat olabilir mi?

Risale-i Nur prensiplerine dönebilirse, Abdullah Yeğin, Abdulkadir Badıllı gibi ömrünü Risale-i Nur hizmetine veren ağabeylerin CIA etkisine girildiği uyarılarını dikkate alır, Kırkıncı Hoca’nın sağduyusuna kulak verir; Sibel Edmond’un “CIA, Gülen’i oyuna dahil etti” şeklindeki tahlillerini ciddiye alırsa evet. Bu yazıyı bu ümitle yazdım.    

Mütevellilerden başlayarak, okullara ve hizmet kurumlarına giren ajanları ayıklamak şart.

Beyin vitamini: Üstad Bediüzzaman’ın kaleme aldığı Risale-i Nur hareketinin hizmet prensiplerini anlatan İhlas veUhuvvetRisalelerini özellikle hizmetteki arkadaşlara tavsiye ederim. Hizmet prensipleri bilinmezse sapmalar önlenemez. Üstad, Demokrat Parti’yi desteklemiş, camia CHP ile omuz omuza geldi. 40 yıl düşünsem Kur’an ve iman hizmetindeki insanların CHP ile yan yana geleceği aklıma gelmezdi. İrtibat: 444 24 14    

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23