• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Tunus Hükümet Formülleri

31 Ekim 2014
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Tunus’ta açıklanan resmi sonuçlara göre Nida Partisi’nin 85, Raşid el-Gannuşi’nin kurmuş olduğu Nahda hareketinin siyasi partisi durumundaki Nahda Partisi’nin de 69 sandalye kazandığı bildirildi. Bu sonuçlara göre cumhurbaşkanının hükümeti kurma görevini birinci olan Nida Partisi’ne vermesi bekleniyor. 

Fakat Nida Partisi’nin sandalye sayısı hükümeti tek başına kurması için yeterli değil. O yüzden bir ittifak kurması gerekiyor. İttifak ihtimalleriyle ilgili olarak da üç ayrı formül üzerinde duruluyor. 

Birinci ve en güçlü ihtimal Nida Partisi’nin kendisiyle aynı siyasi çizgide, laik ve Batıcı görüşlere sahip küçük partilerle ittifak kurması. Fakat diğer partilerin parlamentodaki payları düşük sayılarda olduğu için sadece bir partiyle kuracağı ittifakın hükümet kurmaya yetmeyeceği anlaşılıyor. Dolayısıyla hükümet kurmaya yetecek çoğunluk oluşturulabilmesi için çok ortaklı koalisyon hükümeti kurulmasına ihtiyaç olacak. 

İkinci ve orta düzeydeki ihtimal diğer partilerden iktidar dışından destek alınması suretiyle bir azınlık hükümeti kurulması. Küçük partilerin hükümete dışarıdan destek vermeyi değil ortak olmayı tercih edecekleri tahmin edildiğinden böyle bir formüle zayıf bir ihtimal olarak bakılıyor. 

Üçüncü ve en zayıf ihtimal ise Nahda Partisi’nin de ortak olacağı geniş tabanlı ulusal ittifak. Böyle bir ittifakın güçlü bir hükümet çıkarılmasını sağlayacağı ama Nida Partisi’nin buna yanaşmak istemediği anlaşılıyor. Partinin genel başkanı el-Baci Kaid Sibsi de yaptığı açıklamada kendilerine yakın duran partilerle işbirliğini tercih edeceklerini söyledi. 

Nida Partisi’nin, geçiş döneminde iktidarı elinde tutan Nahda Partisi aleyhindeki karalama kampanyası ve suçlamalarla oy topladığı göz önünde bulundurulursa bugün aleyhindeki yıpratma çalışmalarıyla oy topladığı bir siyasi partiyle ittifakı da son çare olarak düşüneceği belki de hiç tercih etmeyeceği tahmin edilebilir. 

Öte yandan Avrupa ülkelerinin ve Arap dünyasındaki mevcut rejimlerin Tunus’ta Nida Partisi’ni desteklemelerinin, ellerindeki yönlendirme araçlarını onun lehine kullanmalarının amacı İslâmi kimlikli bir siyasi partinin iktidarına son vermekti. Dolayısıyla dün propaganda ve yönlendirme aşamasında  amaçladıklarından bugün hükümet aşamasında vazgeçmeleri söz konusu olamaz. O yüzden Nida Partisi’ni öne çıkaran küresel ve bölgesel güçlerin de onu Nahda’yla herhangi bir ittifak kurmamaya teşvik edecekleri tahmin ediliyor. 

Bunun yanı sıra Nahda Partisi’nin kendisinin de ikinci konumda olacağı, direksiyona geçmeyeceği ve siyasi çizginin belirlenmesinde zayıf kalacağı bir hükümetin suçlarına ortak olmayı da tercih etmeyeceğini sanıyoruz. Çünkü böyle bir hükümetin başarıları direksiyona geçen partinin hesabına yazılacak, suçlarına ve hatalarına ise tüm koalisyon üyeleri ortak olacaktır. Hatta etkin olamayan siyasi partinin kendi tabanına yönelik yönlendirme faaliyetlerinde, sürekli suçlara destekledikleri partinin de ortak olduğu hatırlatılacaktır. 

Bundan dolayı Nahda’nın mevcut siyasi aritmetiğin belirlediği şartlarda muhalefette kalmayı tercih etmemesi ve herhangi bir ulusal ittifak hükümeti içinde yer almaması ihtimalinin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bu dönemde böyle bir konumu belki bir sonraki seçimlere hazırlık için değerlendirmesi de mümkündür. Zorlu dönemde siyasi iktidara geçecek partinin yıpranması bir sonraki seçimlerden muhalif partinin güçlenerek çıkmasına neden olabilir.

Nida Partisi’nin parlamentoya girmeyi başaran küçük partilerle ittifak kurmasının da zaten çok zor olmayacağı sergilenen tavırlardan anlaşılıyor. “Bize yakın duran partilerle işbirliğini tercih edeceğiz” diyen parti genel başkanının bu sözüyle ilgili yorumlarda “yakın duran partiler” dairesine en uçtaki  sol partiler dâhil, sol ve liberal çizgideki tüm siyasi partileri dâhil ettiğine dolayısıyla onların hepsiyle pazarlığa açık olduğuna dikkat çekiliyor. Bu partilerin de onunla pazarlık ve ittifak için kapıyı açık tuttukları düşünülüyor. 

Parlamento seçimlerinin ve kurulacak hükümetin 23 Kasım’da gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimi için de etkileyici olacağı tahmin ediliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmeyi de inşallah daha sonra yapmaya çalışacağız. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23