Filistin’deki son gelişmeler -2
Filistin halkının Mescidi Aksa’yı savunmak için bütün gücüyle mücadele edeceğini ve fanatik yahudi gruplarının içeride kurban kesmelerine bütün güçleriyle engel olacağını ortaya koyması, aynı zamanda Cuma sabahında Mescidi Aksa’ya sahip çıkılması amacıyla Büyük Fecir Buluşması gerçekleştirilmesi çağrıları yapılması, burada itikafların Ramazan’ın ortasından önce başlatılmasının istenmesi ve Cuma vaktinde burada kalabalık bir cemaat oluşacağı beklentisinden dolayı işgal yönetimi fanatiklerin kurban planlarını engelleyeceğini açıklamak zorunda kaldı.
Ancak böyle bir şeye mecbur kalmak çok zoruna giden işgalci siyonist bu kez adeta Müslümanlardan intikam almak amacıyla Cuma sabahı, Aksa Koruyucuları Şafağı adıyla Büyük Fecir Buluşması’nın gerçekleştirilmesi sebebiyle kalabalık bir cemaatin toplandığı Mescidi Aksa’ya geniş çaplı baskın düzenledi.
Aksa’nın bütün kapılarını önceden tutan ve çevredeki binaların da çatılarına çıkan işgal güçleri, sabah namazından çıkan cemaatin “Bi’r-Ruhi bi’d-Dem nefdike Ya Aksa (Canımızla kanımızla seni koruyacağı Ey Aksa)” diye slogan atması üzerine adeta savaş saldırısı düzenler gibi cemaate saldırdı. Etraftan üzerlerine plastik mermiler yağdırırken bir yandan göz yaşartıcı bombalar ve ses bombaları attılar.
Mescidi Aksa’nın dışarıdan ana giriş kapılarını tuttukları gibi içeride, Filistinlilerin Kıble Camisi olarak isimlendirdikleri ancak Türkiye’de Mescidi Aksa diye bilinen caminin bütün kapılarını kapatarak cemaatin dışarı çıkmasını engellediler. Sonra bir yandan ellerindeki coplarla vahşice saldırırken bir yandan da insanları toplayıp bileklerini bağlayarak Mağribliler Kapısı’ndan götürmeye başladılar. Bu şekilde yüzlerce insanı gözaltına aldılar. Saldırılarda 200’e yakın insanın da yaralandığı bildirildi. Bunların çoğu tedavi için hastaneye nakledilirken az bir kısmına da olay yerinde müdahale edildi. Fakat olayların başlangıcında işgalci askerler ambülansların yanaşmasını da engelleyerek yaralıların hastaneye nakledilmesinin gecikmesine sebep oldular.
Bu arada işgal yönetiminin havayı yumuşatmak için kurban kesimini engelleyeceğine dair açıklamalarda bulunmasına rağmen yine de fanatik yahudi grupların, Hamursuz Bayramı süresince tahrik edici birtakım girişimlerde bulunması ve işgal güçlerinin de bu girişimlerin yol açacağı gerginlikleri bahane ederek yeni saldırılar gerçekleştirmesi ihtimali bulunuyor.
Ayrıca işgal yönetimi Hamursuz Bayramı’nı bahane ederek Kudüs’te ve Filistin’in değişik bölgelerinde kısıtlamaları artırdı. Bazı yolları ve girişleri kapattı. O yüzden yahudilerin bir hafta sürecek bayram günlerinde Filistin halkının ciddi sıkıntılar yaşaması söz konusu.
Filistin’de önemli bir gerginliğin yaşandığı bölge de Cenin bölgesi. Cenin, Batı Yaka bölgesindeki sekiz vilayetten biri. Bu vilayetin merkezi olan Cenin şehrinin bitişiğinde de Cenin Mülteci Kampı olarak isimlendirilen ve Filistin’in 1948’de işgal edilmiş bölgesinden göç etmek zorunda kalanların yaşadığı bir yerleşim bölgesi var.
Gerek Cenin şehri ve gerekse Cenin Mülteci Kampı daha önce de işgal güçlerine karşı kararlı bir mücadele vermişti. Son günlerde işgal güçlerine yönelik bireysel eylemler gerçekleştirenlerin bazılarının Cenin Mülteci Kampı ahalisinden olması sebebiyle işgal güçleri buraya üst üste baskınlar düzenledi. Eylem gerçekleştiren gençlerin ailelerinin mensuplarını toptan götürmek istediler. Ancak onlar işgalcilere teslim olmayı kabul etmedi. Halk da o aileleri yalnız bırakmayarak destek verdi. Bu yüzden çatışmalar yaşandı. İşgalcilerin saldırılarında bazı kişiler hayatını kaybederken birçok kişi de yaralandı.
Sadece bununla yetinmeyerek aynen Gazze’ye karşı yaptıkları gibi Cenin’i ve mülteci kampını da her taraftan asker kuşatmasına alarak abluka uygulamaya başladılar.
İşgal güçleri Cenin’in çevresindeki köylere ve kasabalara da saldırılar düzenleyerek cinayetler gerçekleştirdi, askeri geçit noktaları kurarak insanları buralarda avlamaya çalıştılar.