• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Cami arsasına Hindu tapınağı inşası

07 Ağustos 2020
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Ayasofya’nın cami yani mabed kimliğine yeniden dönüştürülmesine tahammül edemeyerek tepki gösteren Batılı güçler, Hindistan’da Müslümanlardan zorla ve tam anlamıyla bir katliam gerçekleştirilmesi suretiyle gasp edilen ve vahşice yıkılan Babür Camisi’nin (medya organlarında kullanılan yaygın adıyla Babri Camisi) yerine Ram adı verilen Hindu tapınağının inşa edilmesi için temel atma töreni düzenlenmesine, bu törene Hindistan Başbakanı Nerandra Modi’nin de iştirak etmesine ve sembolik olarak 40 kg ağırlığında bir gümüş tuğla koymasına sessiz kalmayı tercih ettiler. Ayasofya’nın yeniden cami olarak açılması karşısında büyük gürültü koparan medya organları da bu olayı alelade bir olaymış, kimseye bir haksızlık yapılmadan sadece bir Hindu tapınağının inşa edilmesi için temel atma töreni düzenlenmiş gibi yansıtmaya çalıştılar. 

Hindistan’ın Uttar-Pradeş eyaletinde bulunan Ayota kentindeki Babür Şah Camisi konusunda Hindularla Müslümanlar arasında uzun yıllar süren bir anlaşmazlık vardı. Hindular, Moğol İmparatoru Babür Şah tarafından yaptırılmış olan bu caminin, kendilerinin binlerce tanrılarından biri olan Ram’ın doğduğu yer üzerine inşa edildiğini ileri sürüyor ve bu iddialarına dayanarak söz konusu caminin yıkılıp yerine bir Hindu tapınağının inşa edilmesini istiyorlardı. 

Aslında bu cami 1528 yılında cami olarak inşa edildiği halde Hinduların söz konusu iddiası yirminci yüzyılda ortaya çıktı. Üstelik Hinduların ellerinde binlerce yıl önce doğmuş olan Ram’ın tam Babür Camisi’nin inşa edilmiş olduğu alan üzerinde doğduğuna dair tarihi hiçbir kanıt bulunmuyor. Ram’ın Ayota’da doğmuş olduğuna dair tarihi rivayetler ise Hinduların iddialarının doğru olduğunu ispat etmeğe yetmezdi elbette. Ancak kasıtlı olarak ortaya atılan iddia ile galeyana getirilen kalabalık Hindu gruplar zaman zaman bu camiye karşı çeşitli saldırılarda bulundular. Hinduların bu saldırılarında çıkan çatışmalarda çoğunluğu Müslüman olmak üzere çok sayıda insan öldü.

Hindular Babür Camisi’ne yönelik saldırılarını 1992 yılı sonlarına doğru iyice yoğunlaştırdılar. 4 Aralık 1992 Cuma günü 50 bin kadar Hindu, Babür Camisi önünde toplanarak büyük bir gösteri yaptı. Hindular ertesi gün de kalabalık gruplarla camiye saldırıda bulunarak 460 yıllık tarihi Babür Camisi’ni yerle bir ettiler. Ancak Hinduların bu saldırıları Hindistan’ın içinde de dışında da Hindularla Müslümanlar arasında geniş çaplı çatışmalara sebep oldu. Hindistan içinde çıkan çatışmalarda iki binden fazla insan öldü. Bunların çoğu da olaylara müdahale eden polisin açtığı ateşle canlarını kaybetti. Hindistanlı bazı Müslüman yetkililer Hindistan polisinin olaylarda Hinduların tarafını tuttuğunu ve Müslümanların üzerine ateş açtığını bildirdiler.

Ayota’daki cami krizi Bangladeş, Pakistan ve İngiltere’de de çeşitli çatışmalara yol açtı. Bunun yanı sıra olay yüzünden Pakistan ile Hindistan arasındaki gerginlik daha da arttı.

Hindistan yönetimi olayların önünü alabilmek için yıkılan caminin yeniden inşa edileceği vaadinde bulundu. Bunun yanı sıra camiye yönelik saldırılarda suçlu oldukları tespit edilen fanatik Hindu milliyetçisi bir partinin Ayota’daki temsilcilerini tutukladı.

Ama Hindistan, caminin yeniden inşa edileceğine dair Müslümanlara verdiği sözü yerine getirmedi ve Hindistan Yüksek Mahkemesi 19 Kasım 2019’da, caminin arazisinin Hindulara verilmesine, onun yerine cami için başka yerden iki hektar arazi verilmesine karar verdi. 

Müslümanlara karşı açık savaş yürüten Hindistan hükümeti, Cammu Keşmir’in özel yönetim statüsünün kaldırılmasının birinci yıldönümüne tekabül eden tarihte, tamamen insanlık dışı yöntemlerle gasp edilen, hunharca yerle bir edilen caminin yerine Hindu tapınağı inşa edilmesi için temel atma töreni düzenledi. 

Törene katılan Başbakan Modi de bu tapınağın temelinin atılmasının Hindistan için duygusal bir an olduğunu, uzun bir bekleyişin sona erdiğini iddia etti. Onun bu açıklaması olayda çok açık bir şekilde saldırgan, gaspçı ve katliamcı kesimin yanında durduğunu ortaya koyduğu halde dünyadaki hakim sistemlerin yöneticilerinden bir ses çıkmadı. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Can

Sirplar da osmanli camiilerini yikti sonuc ne? Bol yardim bakanlarimizin otoyol acilislar ve dostluk bildiriler. Ekonomi para maneviyattan daha önemli tipki cinlilere uygurlari krediler icin sattigimiz gibi.

turgut ertav

Yapılan uygun değil; ama,Hindistan nın egemenlik hakkıdır.Egemenlik hakkı sadece sizlere yok.Türkiye,Ayasofya Kilisesinin camiye yeniden çevrilmesi konusunda; evrensel kurallara değil, tek taraflı ve siyasi arzularına göre davrandı.Türkiye şimdi kalkıp da, başkasını eleştirme hakkını kendinde bulamaz.Türkiye yaptıysa-ki yaptı- başkasının yaptığını karışamaz ve eleştiremez.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23