• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

BAE Yemen’de çıban başı

04 Kasım 2017
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Birleşik Arap Emirlikleri bir devletten ziyade bir mafya çetesine benzemektedir. Bu özelliği özellikle Arap Baharı sürecinde halkların dikta rejimlerinden kurtulmak istemesinden duyduğu rahatsızlıkla birlikte çok daha belirgin bir şekilde kendini gösterdi. 

BAE hâlen Yemen’de devam etmekte olan savaşta Suudi Arabistan’ın liderliğinde oluşturulan koalisyonun içinde fiili olarak yer alıyor. Normalde bu koalisyon Aden’de Abdurabbih Mansur El-Hadi liderliğinde oluşturulan hükümeti destekliyor ve bu hükümet Yemen’in yasal yönetimi olarak kabul ediliyor. Fakat BAE bu ülkedeki güvenlik mekanizmasını tamamen kendi kontrolüne almaya çalışıyor. Bu amaçla “güvenlik kuşağı” olarak nitelendirdiği bir mekanizma oluşturdu. BAE güdümlü güvenlik kuşağı, Aden’deki hükümetin kontrolünde olan bölgelerde limanları, gümrük kapılarını ve önemli geçiş noktalarını kendi kontrolünde tutmaya çalışıyor. Ancak onun buraları kontrol altına almaya çalışması Aden hükümetine bağlı Yemen ordusunu rahatsız ediyor. O yüzden son zamanlarda BAE güdümlü güvenlik kuşağı elemanlarıyla Aden’deki hükümete bağlı orduya mensup askerler arasında zaman zaman çatışmalar oluyor. 

El-Cezire muhabirinin aktardığı bilgilere göre hükümete bağlı Dördüncü Tugay’a mensup askerî birliklerle BAE tarafından desteklenen güvenlik kuşağı elemanları arasında Aden vilayetine bağlı El-Berika şehrindeki Zeyt limanında çatışmalar meydana geldi. 

Verilen bilgilere göre 2 Kasım Perşembe günü meydana gelen çatışmalarda üçü askerlerden, üçü de BAE yanlısı güvenlik elemanlarından olmak üzere altı kişi öldürülürken her iki taraftan toplam dört kişi de yaralandı. Bu çatışmaların BAE destekli güvenlik elemanlarının güç kullanarak limandaki kontrol noktalarını ele geçirmek istemeleri sebebiyle meydana geldiği ifade edildi. Askerler bu kontrol noktalarını doğrudan Tugay komutanlığından bir talimat gelmediği sürece teslim etmeyeceklerini ifade ettiler. Olaylar sebebiyle bölgede gerginliğin devam ettiği haber verildi. 

Yemen’deki siyasi partiler geçtiğimiz hafta yaptıkları açıklamalarda BAE kontrollü bir güvenlik mekanizması oluşturulmasına tepki göstererek ulusal askerî güç ya da polis dışında herhangi bir güvenlik mekanizmasının bulunmaması gerektiğini dile getirmişlerdi. Partiler Aden’deki yönetimin lideri Abdurabbih Mansur El-Hadi’ye yönelttikleri çağrıda da bu konuda ulusal silahlı güçlere destek vermesini, görevlerini yerine getirmelerinde ve işgal altındaki bölgeleri kurtarma çabalarında onlara yardımcı olmasını istemişlerdi. 

BAE’ye bağlı güvenlik elemanları daha önce Türkiye’den gönderilen bazı gıda yardımlarına da kullanım tarihi geçmiş olduğu iddiasıyla el koymuşlardı. Ancak basın mensupları daha sonra aynı ürünlerin satıldığını tespit etmişlerdi. Yani BAE’nin kontrol ettiği güvenlik elemanları insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının önünde de önemli bir engel oluşturuyorlar. Tabii insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının engellenmesi zaten büyük bir açlık ve kolera felaketinin yaşandığı Yemen’de felaketin daha da büyümesine sebep oluyor. Ancak BAE’ye bağlı milisler tüm kontrol noktalarını ele geçirmek ve böylece adeta Yemen’i bir arka bahçe haline getirmek, Yemen’in askerlerini ise sadece Husi militanlarla savaşmaları için cepheye sürmek istiyorlar. 

Çete devleti BAE, Yemen’de bu şekilde hareket etme cesaretini nereden alıyor? Elbette bölgeyle ilgili fitne oyunlarını uygulamak için kendisiyle işbirliği yaptığı Suudi Arabistan’dan. Aden’deki hükümetin lideri de ipleri tamamen Suudi Arabistan’a teslim ettiğinden BAE çetelerinin aşırılıkları karşısında herhangi bir tavır ortaya koymaktan çekiniyor. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23