Milli Sporcu, İBB mağduriyetini e-devletten öğrendi
Spor camiası olarak, ülke olarak olimpiyatlarda ‘başarılı mı olduk, yoksa başarısız mı olduk!’ tartışırken, birileri de ay-yıldızlı formayla ülkesini başarıyla temsil eden, bundan dolayı da ‘Milli Sporcu’ unvanı almış çalışanlarını mağdur etmeye devam ediyor. Haziran 2019 seçimlerinde iş başına gelen Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bir yandan çalışanın işine son verilirken, diğer yandan çıkarılanların yerine eleman alınmaya devam ediliyor. Böylelikle, seçim öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çalışanların işten çıkarılmaması hususunda verdiği ‘namus sözü’, mevcut İBB Başkanının ‘kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız!’ sözleri bir kez daha ‘yalan’ oldu…
İBB’DE GÜN GEÇMİYOR Kİ
YENİ BİR MAĞDURİYET YAŞANMASIN
Spor gazeteciliğimizin gereği, olaylar hakkında kendi düşüncemizle birlikte, siz değerli okuyucularımızın görüşlerini paylaşmayı benimsiyoruz. Her defasında gerçekleştirdiğimiz bu iletişimle ‘mağduriyet’ değil ‘memnuniyeti’ paylaşma umudu taşıyoruz. Bu süreci, bir sporcunun katıldığı yarışta ulaştığı mutluluğa benzetiyoruz. Tam tersini, yani hüznü ise benimsemediğimiz için, duymak ve yaşamak da istemiyoruz. Basına yansıyan haberlere göre 23 Haziran 2019 seçimlerinden bugüne kadar İBB’de 15 bine yakın çalışan mağduriyet yaşamış, 20 bin yeni eleman işe alınmış. Pandemi döneminde çalışanın işten çıkarılmaması için hükümetin çıkardığı yasanın süresi dolmasıyla, İBB’nin mevcut yönetiminin çalışanları mağdur etme konusunda harekete geçmesi bir oldu…
‘YERİ GELDİ, SAKAT SAKAT KOŞTUM,
EMEĞİMİ HEBA EDEMEZLER’
Atletizm Milli Takım Sporcusu Alper Demir, Erzurum’da kamp yaparken, İBB’deki sözleşmesine son verildiğini, tesadüfen, e-devlet hesabından öğreniyor. Kendisi gibi başkalarının da mağduriyet yaşamaması için, kamuoyunun bilmesini istediği düşüncelerin bizlerle paylaştı: “Pandemi sürecinde işten çıkarma yasağı olunca çıkaramadılar. Dediler ki hem yasak hem de devlet bunlara maaşlarını verirken, biz bunları bir daha yarıştıralım. Hem bizi göndermeye çalışıyorlar, hem de bize yarış koşturuyorlar. Ben sakat sakat yarış koştum. Kulüp avukatı dedi ki, ‘Sizin branşınız (atletizm/kros) kapanmıştı, sen nasıl yarış koştun’ Ben de dedim ki ‘hiçbir zaman branş kapanmadı, bizi göndermeye çalıştılar.’ İşten çıkarma yasağı olduğu için gönderemediler. Gönderemeyince de yarış koşturdular. Kendi kendileriyle çeliştiler, yani. Kulübün avukatı, branşın kapandığından haberi yok. Ben de dedim ki, bizi göndermek istediler. Benle çalışmak istemediklerinde, göndermek doğal hakkıdır. Ben buna bir şey diyemem. Benim orada 4.5 yıllık emeğim var. 4.5 yıllık emeğimizi de çöp edemezler yani. Son dört yılda Kulübüm adına 10-12 tane madalya almışım. Koştuğum yarışların en az 8’inde ilk üçe girmişim. Avrupa Şampiyonasına katılan takımın en önemli sporcusuyum, ama gel gör ki bize bunu yapıyorlar. Milli Sporcuyum ben. Sporcunun motivasyonu düşer, bu tür işlerle uğraşmaması lazım. Geçen yıl beni göndermeye çalıştıklarında 30 yaşındaydım. Bir yandan beni göndermeye çalışırken, diğer yandan 32 yaşında bayan sporcu almaya çalıştılar. Kulübü gençleştirme politikası varsa o zaman her yerde olsun….”
İBB’DE ERKEK SPORCULARIN YERİNE
KADIN SPORCULAR ALINIYOR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nün mevcut yöneticileri bir yandan Olimpiyatlara en çok sporcu göndermekle övünürken, diğer yandan tıpkı Alper Demir gibi ismini başarılara yazdıran Milli Sporcularının emeklerini hiçe sayarak, üstüne üstlük de haber dahi vermeden, sözleşmelerini sonlandırıyorlar. 30 yaşında erkek sporcunun yerine, 32 yaşından kadın sporcu. İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesi yöneten mevcut anlayışın durumu. Milli Sporculara mağduriyet yaşatan İBB Spor Kulübünün, ‘Benim Sevgili Başkanım Ekrem İmamoğlu’ kitabının yazarı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili ‘feminist’ olduğunu sosyal medya hesaplarında saklamıyor ise, fazla söze ne hacet; Gidişat, izledikleri yol ve varmak istedikleri yer ortada, vesselam…